Hayatımda hiç kimseyi kıskanmak gibi bir huyum yoktur. Ama ne yalan söyleyeyim, Avrupa Şampiyonası finalinde Cristiano Rolando’yu kıskandım. Düşünebiliyor musunuz, dünyanın en iyi futbolcusu sakatlandım, oynayamıyorum diye hüngür hüngür ağlıyor. Şampiyonluk primi olarak aldığı 275 bin euroyu kanser vakfına bağışlıyor.
Biraz daha derinlere indim, Afrika’daki yoksullara çok büyük yardımlar yapıyormuş. Nasıl saygı duyup, kıskanmayayım bu Ronaldo’yu. Biz madem yapamıyoruz, bu tür insanları örnek almalıyız.
Dünyanın en büyük futbolcusu oynamayacağım diye ağlarken, bizim futbolcularımız antrenörüne gider yapıp neden az prim aldıklarının kavgasını yapıyorlar. Artık bazı şeyler değişmeli. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören motivasyon olsun diye iyi niyetle oyunculara prim verdi. Onlar ne yaptı, bunu yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. Milli formayı giyen bir futbolcu prim almamalı, bayrağı için oynamalı.
Bizim oyuncularımızın hepsi ulema. Paranın, ilginin hep fazlasını görüyorlar. Onun için de kendilerini geliştiremiyorlar. Bakın Mustafa Denizli milli takım hocasıydı. Kamplarda her gece futbolcuları ya operaya ya tiyatroya götürürdü. Bizim oyuncularımız kendini geliştirmeli. İnsanlardan kaçmamalı. Onlarla bir bütün olmalı. Bizimkiler kendilerini soyutluyorlar. Bunun zararını hem kendileri hem Türk milleti olarak biz çekiyoruz. Dilerim Eylül’de başlayacak Dünya Kupası eleme maçlarında bu prim sistemini değiştirerek yeni bir başlangıç yaparız.
Proje doğru ama yaptırmazlar
Galatasaray, ekonomik konularda dip yapmış. Başkan Dursun Özbek, bu krizden nasıl kurtuluruz diye çırpınıyor. Sonunda bir proje üretti. Emlak Konut ile protokol yaptı. Ve bu protokol bana göre kulübün kurtuluş reçetesi.
Hem yıllık 120 milyon liralık faizden kurtulacaklar hem de üç senede 1 milyar 400 milyon lira olan borç sıfırlanacak. Bunlar gerçekleşirse Başkan Özbek kahraman muamelesi görecek. Bunu Galatasaraylılar kabul eder mi? Kesinlikle etmezler. Önceki gün yapılan Divan Kurulu’nda görüldü. Özbek’i eleştirenler çok fazlaydı. 1-2 kişi hariç projeye ‘evet’ diyen yok. Peki yeni proje üretip masaya koyan var mı? O da yok.
Bu Galatasaray gerçekten şanssız bir kulüp. Özbek çıkmış, kulübü kurtarma operasyonu adı altında güzel bir anlaşma yapmış, fakat neredeyse ‘hain’ ilan edilecek. İnanın bu dünyada başka hiçbir kulüpte böyle şey yoktur. Her şeyden önce camiada insanların birbirine güveni yok, saygısı yok. Ballı maaş alanlar Galatasaray düzlüğe çıkarsa huzurları bozulacak diye Başkan Özbek’e rahat vermezler. Onun için ben bu projenin gerçekleşeceğine inanmıyorum.
Levent Nazifoğlu yanlış yapıyor
Galatasaray kampından kulağıma haberler geliyor. Selçuk İnan’dan kaptanlık alınıp Sabri Sarıoğlu’na verilecekmiş. Hangi sivri akıllı böyle bir fikri ortaya koydu bilmiyorum. Daha önce Sabri kaptandı, pazubant Selçuk’a verildi ve o bitirildi. Şimdi ise Selçuk’tan alınıp, Sabri’ye verilecek, bu kez de o bitirilecek. Levent Nazifoğlu akıllı bir insandır. Böyle bir karar alacağını tahmin etmiyorum. Ama yanındakilere çok dikkat etmesi lazım. O koltukta oturmak gelmekten daha zordur. Yanındakilerin abuk sabuk fikirlerine evet derse korkarım o koltukta fazla oturamaz.
Sneijder ve Bruma kalmalı
Galatasaray’da tribünleri heyecanlandıracak iki tane futbolcu var. Biri Sneijder, diğeri Bruma. Kulübün maddi sıkıntılar içinde olduğunu biliyoruz. Ama bu iki futbolcu satılırsa ya da gönderilirse inanın kulübün maddi ziyanı, transferlerden gelecek paradan daha fazla olacak. Hiçbir taraftar kombine almayacak. Koca Galatasaray ortalama 7 bin kişiye maçlarını oynayacak. Başkan Dursun Özbek dilerim doğru karar verir.