Osman Şenher

Osman Şenher

osenher@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Süper Lig’de ‘rakibim küçük takım, ben antrenmandaki gibi oynasam da üç puanı alırım’ düşüncesinde olursan canın çok yanar. Evet dün gece Galatasaray’ın iki topu direkten döndü, kaçan penaltısı var. Çok rahat kazanabileceği maçta sıkıntı çekti. Bunun da tek sebebi, rakibi küçümsediler. Oyunun temposunu artırmadılar. Son paslarda topu hep rakibe verdiler. Yıldızlar topluluğu dediğimiz bu sarı-kırmızılı takım bir tane final pası yapamadı. 
Tete çok etkisizdi. Orta sahada Kerem Demirbay’ın bir topu direkten dönmesine rağmen o da maça ağırlığını koyamadı. Angelino neredeyse yürüyerek maçı tamamladı. Böyle olmaz. Samimi söylüyorum; ummadığın anda bir takım canını yakabilir. Sadece Sacha Boey’in olağanüstü gayretiyle bir maç kazanır, iki maç kazanırsın, üçüncüde taraftarını üzersin. 
Penaltı atışının kullanılış biçimine eminim herkes büyük eleştiri getirecek. Bakın... Barcelona’da Messi, Suarez, Paris Saint Germain’de Neymar beyaz noktadan paslaşarak vuruş yaptılar ve bunlar gol oldu. Ertesi gün de medyaya ‘penaltı şov’ diye yansıdı. Dün gece Icardi ile Kerem’in aynı şekilde paslaşarak penaltıyı kullanmaları şova dönüşebilirdi. Kaleci yatmıştı. Icardi topu filelere gönderebilseydi, biz de ‘futbol şov’ diye uzun süre bu penaltı atışını konuşacaktık. Burada rakibi küçümseme filan yok. Olayı başka yerlere çekmemek gerek. Sahada iyi anlaşan Icardi ve Kerem Aktürkoğlu böyle bir şov yapmak istediler ama şanssızlık gol olmadı. Gol olmayınca da eleştirenlere söz hakkı doğdu. Takımın o esnada berabere, iyi de futbol oynayamıyorsun, o zaman penaltı atarken niye şov yapıyorsun diye herkes konuşabilir. Evet daha sonra Kerem topu taşıdı, Icardi’ye pas verdi, zor pozisyonda olmasına rağmen Arjantinli forvet de topa çok iyi vurararak takımının golünü attı. Hem de çok zor pozisyonda. Kendisini böylece affettirdi. Bu tür şeylere fazla takılmamak lazım. Bırakın futbolun içinde böyle şovlar da olsun. 
Lig fikstürü sıkıştı. Cim Bom üç günde bir maça çıkıyor. Bir de Şampiyonlar Ligi’nde çok zor takımlarla mücadele ediyor. İyi futbol, kötü futbol... Önemli olan üç puanı alıyor mu, alıyor. Söyleyecek bir şey yok. Nasıl İsmail Kartal çok başarılıysa, Okan Buruk da çok başarılı. Hem de takımı Avrupa’nın bir numaralı kupasında devlerle karşılaşıyor. Oynanan futbolu bir yere kadar eleştirebiliriz. Takım galip geliyorsa da demek ki futbolcular da, hoca da vazifesini yapıyordur. Üst üste oynanan şu maçlar bitsin, hazır olmayan futbolcular güçlerini kazanıp hazır duruma gelsinler, herhalde Okan Buruk da geçen sezon olduğu gibi takımına keyif veren bir futbol oynatacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.