Galatasaray’ın iki hazırlık maçında aldığı mağlubiyetlerin hiç önemi yok. Adı üstünde, hazırlık maçı. Burada önemli olan ortaya koyduğu futbol, mücadele, kalite... Takım geçen sezon bu futbolcularla kırmızı çizgiden bir türlü kurtulamadı. Bakıyoruz kadro aynı. Galatasaray’ın futbol kalitesini yukarıya çekecek futbolcu yok gibi veya çok az.Her şeyden önemlisi defanstaki temel direğin Marcao da gitti, yerine Abdülkerim geldi. İyi bir futbolcu ama onun da partneriyle bir alışma dönemi olacak. Bu dönem uzun mu yoksa kısa mı sürer orasını bilmiyorum. Abdülkerim geride kalan sezon yıldızlaştı. Bunun da sebebi Konyaspor’un rakipleri savunma yapmıyordu. Abdülkerim de hücuma çıktığında çok boş alan bulup bunları iyi değerlendirdi. Ama Galatasaray ile oynayan bütün takımlar defansında boşluk vermiyor. Bilhassa o bölgeyi kalabalık tutuyor.
Bu sezon kendisi bu kadar boş alan bulamayacak, yeşil-beyazlılardaki performansını göstermesi de çok zor.Orta sahadaki sorun bir türlü çözülemiyor. Fatih Terim olsun, Torrent olsun ve şimdi de Okan Buruk hoca bu sıkıntıyla boğuşuyor. Taylan, Berkan, Cicaldau çare olamıyorlar. Transfer yapacaklarsa yönetimin önce buradaki problemi çözmesi gerekir. Forvet transferi sonra da yapılabilir ama orta saha olmayınca takımın bütün düzeni bozuluyor. Sağ bek mevkisinde de sorun büyük. İyi bir sağ bek, Yunus Akgün’ün performansının artmasını sağlar. Önceki gün oynanan karşılaşmada Yunus’a hayran kaldım. Uzun senelerdir Galatasaray’da görmediğimiz o gollük pasları Yunus, hem Gomis’e hem de Mustafa’ya verdi. Yunus çok büyük yıldız olacak. Şu an için takımın en çok parlayan ismi.Kerem eleştiriliyor... Bu hazırlık maçı... Günde iki idman yapıyor. Hemen eleştirmemek, sabırlı olmak lazım. Takımın düzeni kurulduktan sonra Kerem de Yunus da rakiplerinin korkulu rüyası olacak.
Kulüpte transferi Başkan Dursun Özbek ve Erden Timur idare ediyor. Biliyorum çok çabalıyorlar. Ama bu transfer işinin fazla uzamaması lazım. Eksik mevkilerin futbolcuları transfer edilip, Okan hocaya rahat bir nefes aldırmaları lazım. Şu an bakıyorum taraftar tedirgin. Evet enseyi karartmamak gerekiyor. Daha açık söyleyeyim; telaşla, kalitesiz futbolcu alınacak diye de herkes diken üstünde. Geçen sezonu unutmamak lazım; 11 futbolcu alındı. ‘Galatasaray’ı gençleştiriyoruz. Geleceğin takımını kuruyoruz’ söylemleri ortalıkta dolaştı ama şu an o futbolculardan bir tanesi bile kulüp için umut olmuyor. Şimdi de telaşla yine kalitesiz oyuncu alınırsa aynı sorunlar yine aynen yaşanır. Fatih Terim, Torrent’ten sonra bu takım, Okan Buruk’un da başını yer.Forvette Seferovic ismi geçiyor. Bu futbolcu çok sakatlanıyor. İnşallah bu transfer gerçekleşmez. Mustafa, Gomis, Diagne’den daha iyi bir forvet gelecekse sözüm yok, saygı duyarım. Ama almış olmak için bir santrfor alınacaksa bunun açacağı hasar çok büyük olur.
Fenerbahçe, Kiev’i elemeli
Doğru konuşmayanı dokuz köyden kovarlarmış. Başkan Ali Koç’un Jesus ile başlayan transfer hamlesi her gün 1-2 tane yıldız getirerek devam ediyor. Burada amacın Süper Lig olduğunu düşünmüyorum. Fenerbahçe’nin ileri gelenlerinden kimle konuşursam konuşayım hepsinin aklı fikri Şampiyonlar Ligi’nde gruplara kalmak.Sezon başı futbolcuların alışma dönemi, şu an diğer takımlar gibi sarı-lacivertliler de tam hazır değil. Önümüzdeki hafta Dinamo Kiev maçıyla bu yarış başlıyor. Şunu söyleyeyim, Dinamo’yu kimse çantada keklik görmesin. Çok zor maçlar olacak. Bu eşleşmeden zaferle çıkılırsa, Fenerbahçe’nin o moralle önü açılacak. Hayırlısı olsun. Dilerim iyi bir başlangıç yaparak Ukrayna ekibini elerler.
Belözoğlu, Mesut’u parlatır
Mesut Özil bizim hayallerimizin futbolcusuydu. Bunu inkar edemeyiz. Alman Milli Takımı’nın yanı sıra oynadığı bütün takımlarda başarılı oldu. Fenerbahçe’de bunu yapamamasının sebebi ise kendisi. O da herhalde hatasını anlamıştır. Emre Belözoğlu’nu çok iyi tanırım. Futbol zekası müthiştir ve çok büyük teknik direktör olacak. Demoralize olmuş bir Mesut’u da ancak Emre gibi bir hoca parlatır. Belözoğlu bu şansı oyuncuya verir, Mesut da iyi kullanırsa Başakşehir’de eski günlerine döner. Ama Fenerbahçe’deki tutumunu sürdürürse Belözoğlu da Mesut’a sabır göstermez. Bu da bir gerçek.