Galatasaraylıların bir kısmı takımın nerelerden nerelere geldiğinin farkında değil. Geçen sezon bu takım kırmızı çizgiden kurtulamadı. Avrupa kupalarına gidemedi, ligi 13. sırada bitirdi, taraftarı küstürdü, camia birbirine girdi. Bu sezon ise yeni yönetim ve yeni teknik direktörle planlı, programlı adım adım zirveye çıktı.
Başkan Dursun Özbek ve Erden Timur en ucuz fiyatla çok büyük yıldızlar transfer ettiler. Bu futbolcular içinde beşinci, altıncı haftada bile takıma katılanlar, sezon başı kampı görmemişler vardı. Kendi takımlarında sorun yaşayan problemli oyuncular vardı. Teknik direktör Okan Buruk bunların hepsini birleştirdi, bütünleştirdi ve parlattı. İlk defa tam kadro olarak Beşiktaş ve Başakşehir maçına çıkıldı. Bu iki maçta da futbolcular resital gibi mükemmel futbol oynadılar.
Daha sonra Dünya Kupası arasına girildi. O zamandan beri Icardi gibi bir büyük yıldız sakatlığını atlatamadı. Şu an Galatasaray’da Gomis başarılı kabul ediyorum ama Icardi’nin yetenekleri, çabukluğu, performansı çok farklı. Oliveira orta sahanın olmazsa olmazı. O da uzun bir sakatlık evresi yaşadı. Yeni yeni takıma katılıyor. Kerem ile Yunus çok büyük sorunlar yaşadı. Kerem kendini toparladı, takıma döndü. Yunus ise sakatlığını yeni yeni atlatıyor. Bu arada 10 genç futbolcu Galatasaray’ın geleceği düşünülerek vitrine çıkarıldı. Hepsi de çok başarılı oldu.
İşin özü hoca ideal kadrosunu ne Sivasspor maçında ne Ankaragücü karşısında sahaya süremedi. Ama iyi futbol oynamamasına rağmen iki maçı da kazanarak liderliğini devam ettirdi. Bunlar kimin başarısı? İnsanlar daha hala Okan Buruk ile takımın oynadığı futbolu eleştirmek için elinden geleni yapıyorlar. Bir de düşünün ideal 11 ile sahaya çıkacak Galatasaray’ın neler yapabileceğini...
Pazar günü Fenerbahçe karşısında derbi maçı var. Sezonun en zor karşılaşması olacak. Torreira ile Oliveira bu maçta oynayacaklar. Baktığımız zaman son maçlarda çok başarılı olmasına rağmen Gomis o tempoya ayak uydurabilecek mi? Diğer handikap ise sol bek Van Aanholt... Bu çocuk maç içinde çok gel gitler yaşayıp hatalar yapıyor. Emre Taşdemir de Kazımcan da sakat. Mecburen Hollandalı oynayacak. Bana göre sarı-kırmızılıların yumuşak karnı sol bek mevkisi olacak. Okan hocanın buraya da mutlaka çözüm bulacağını düşünüyorum. Şimdi diyeceksiniz ki Dubois o bölgede oynasın. Ama ben Fransız futbolcunun da sağ çizgide gösterdiği başarıyı solda gösteremediğini düşünüyorum. Hayırlısı olsun! Pazar günkü derbiyi bütün Türkiye heyecanla bekliyor. İnşallah iyi olan takım, hak ederek maçı kazanır.
Hakemler ateşle oynuyor
İnanın hakemler hakkında yazı yazmaktan artık sıkıldım. Ama problemler bir türlü bitmiyor. Bu haftanın iki maçı gündeme oturdu. önce Sivasspor-Galatasaray maçı... Hakem 21. dakikada Nelsson’a yapılan yüzde yüz penaltıyı vermiyor. Sonra Sivasspor’un attığı nizami golü ofsayt çizgisi çekmeden iptal ediyor. Burada Galatasaray’ın suçu ne? Dönüyorum Antalyaspor-Fenerbahçe maçına. Kırmızı-beyazlıların son dakikada attığı ikinci golü hakem ofsayt diye iptal etti. Burada Fenerbahçe’nin suçu ne?
Suçlu aranıyorsa maçın hakemleri. Ama camiaları suçlamak çok ayıp. Hele ülkenin en güzide kulüplerinin yöneticileri, biri Sivasspor’un biri Antalyaspor’un avukatlığını yapıyor. Halbuki farkında değiller; iki büyük kulüp de tuzağa düşüyor. Bunların kavgası hakemleri, MHK’yi eleştiriden kurtarıyor. Bakın size bir şey anlatacağım:
Bundan önceki federasyon başkanı Nihat Özdemir’i hakemler gönderdi. Şimdi aynı şeyi Mehmet Büyükekşi’ye yapıyorlar. Başkan Büyükekşi MHK’nin içine çomak soktu. Eskiden il başkanlarını Merkez Hakem Kurulu seçiyordu. TFF yönetimi toplanarak artık il başkanlarını MHK seçmeyecek, sınava girecekler, başarılı olan koltuğa oturacak kararını verdi. İkinci çomak ise alt liglerden üst liglere hakemler çıkarken, baba-oğul-amca-dayı ilişkisiyle MHK istediği hakemi terfi ettiriyordu. Şimdi bu da sınava tabii oldu. Yani MHK’nin elindeki en büyük iki yetki alındı. Bunun için de söylemeseler de TFF Başkanı’ndan müthiş rahatsız oluyorlar.
Hakemler kendi içinde 5-6 gruba bölünmüş vaziyette. Federasyon başkanı bunu önlemek için çabalıyor ama ne kadar başarılı olabilecek bunu kendisi de bilmiyor. VAR konuşmalarını açıklamasının da sebebi bu. Madem siz böyle yapıyor ve adaleti tam dağıtamıyorsunuz, ben de VAR konuşmalarını açıklarım. Durum bu! Bundan sonraki gelişmeleri hepimiz göreceğiz.