Her hafta sonu futbolun heyecanını yaşayacağımıza strese girip çile çekiyoruz. MHK’ye, hakemlere hiç kimse güvenmiyor. Zaten beyanatlardan da, yapılan hakem hatalarından da açıkça bu görülüyor.
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi bir türlü bunu düzeltemiyor. Düzeltemeyince o da eleştiriliyor.
Sorun nereden kaynaklanıyor? Hakemlerin adalet dağıtamamasından... Biraz daha ileri gideyim, MHK Başkanı kulüplerle mahkemelik oluyor. Dünyanın hiç bir tarafında böyle bir rezalet yoktur. Peki bunu düzeltmek için en ufak bir gayret var mı, yok. Hem orta hakemler hem de VAR hakemleri parmaklarını insanların gözüne sokarak, göz göre göre hata yapıyor. Bunun da önüne bir türlü geçilemiyor.
MHK Başkanı bazı hakemleri devre arasına kadar dinlendireceklerini söylese de, bu söze kimse inanmıyor. Ben de inanmıyorum. TFF Başkanı’nın buna bir çare bulacağına da inanmıyorum. Bu kavga, gürültü öyle bir yere geliyor ki, yakında taraftarlar sokaklarda birbirlerini yiyecekler. Kulüp başkanları da yangına körükle gidiyor. Bunun sonunun ne olacağını hiç birimiz bilemiyoruz.
TFF Başkanı Büyükekşi yalnız bir insan. Ben ekibinden çok büyük destek aldığını da düşünmüyorum. Alsa bu kadar sorun yaşamayız. Daha önce de söylemiştim. Neden herkes tarafından sevilen, sözüne güvenilen, adaletinden hiç kimsenin şüphe etmediği, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor ve bütün kulüplerin saygı gösterdiği Mustafa Denizli’yi koordinatör veya sportif direktör olarak göreve getirmiyor?
Mustafa Denizli yetkiyle donatılıp federasyonda görevli olsa hakemler bu kadar çok hata yapabilir mi? Hüseyin Göçek ununu elemiş eleğini duvara asmış. VAR hakemi olarak maçlara tayin edilir mi? Benim anlayabildiğim kadar, demek ki oradaki kargaşa, hatalar devam etsin isteniyor. Ben TFF Başkanı’na sormak istiyorum. Hakemler arasında bir anket yapsın, ‘Mustafa Denizli MHK’nin üstünde söz sahibi olsa, hakemler bu kadar hata yapabilir mi?’ diye sorsun.
İnanın çok üzülüyorum. Biz yıllardır bu sorunu çözemedik. Bu gidişle de çözemeyeceğiz. Bir şeyler yapılması lazım. Bu arada Mustafa Denizli’ye bu görev teklif edilse kabul eder mi, onu da bilmiyorum. Çünkü gerçekten çok kargaşalı bir ortam var. Ben sadece TFF Başkanı’nı uyarmak istedim. Bu gidişle gelen tepkilere ne kadar dayanabilir? Gerçekten çok merak ediyorum.
Galatasaray doğranıyor
Ne kadar acı değil mi? Şampiyonlar Ligi’nin en renkli takımı Galatasaray. Oynadığı her maç heyecan fırtınası. Kendi sahasında veya deplasmanda, nerede oynarsa oynasın, gol pozisyonlarına giriyor, gol atıyor. Almanya’da oynanan Bayern Münih maçında hakemin bir hatası Galatasaray’ı bir puandan etti. O maç berabere bitmeliydi.
Önceki gün Manchester United karşısında çok iyi oynamamasına rağmen sarı-kırmızılılar çok iyi mücadele etti. Kendi hatalarından iki farklı mağlup duruma düştü. Fakat maçı bırakmadı, taraftarların da büyük desteğiyle skoru 3-3’e getirdi. Yüzde yüz penaltısını İspanyol hakem vermedi. Ofsayt olmayan Icardi’nin attığı golü, ofsayt diye geçersiz saydı. 12 Aralık’ta Kopenhag maçında ne olacak bilemiyoruz ama tedirginiz. Daha önce de böyle hakem hataları oluyordu. O zamanlar UEFA’da görevli olan Şenes Erzik saç saça, baş başa UEFA yetkilileriyle kavga ederek bu hataların önüne geçti. Sonuçta da UEFA Kupası’nı Galatasaray kazandı.
Ben Erzik’in performansının aynısını UEFA’da Türkiye’yi temsil eden Servet Yardımcı’dan da bekliyorum. Bir maç hata yapıldı, ikinci maç hata yapıldı ama Kopenhag karşısında da aynı hatalar olursa o zaman 85 milyon Türk insanı farklı şeyler düşünecek. Üstüne basa basa söylüyorum, Servet Yardımcı’nın UEFA’daki yetkililerle görüşüp bu hataların önüne geçmesi lazım.