Ben futbolumuzda hakemlerin hep adaletli karar vermesini isterim. Takım ismi önemli değil ama hakem doğru karar versin, biz futbolu konuşalım. Maalesef bunu yapamıyoruz. Galatasaray-Alanyaspor maçında gördüklerimiz inanın o kadar keyfimi kaçırdı ki...
Tribünlerde 47 bin taraftar var. Maç öncesi yapılan Cumhuriyet koreografisi, söylenen marşlarla insanlar tam bir şölen yaşadılar. Karşılaşma başladı, Galatasaray sezonun en tempolu ve baskılı oyununu oynadı, iki farkla öne geçti. Bu ana kadar Alanya’nın tek atağı yoktu. Tribünler coşmuş, statta ve televizyon başındakiler resmen bir şölen seyrediyorlar.
İşte bu esnada bir hakem haksız yere kırmızı kart göstererek oyuna nasıl müdahale eder ve bu bütün güzellikleri bir anda bitirir, bunu yaşadık. MHK, Galatasaray’a karşı antipatisi olan bir hakemi nasıl böyle bir maça tayin eder? Bu birinci sorum... Bilinçli mi yoksa bilinçsiz mi yapıldı, orasını bilmiyorum. Ama masum bir tayin olduğunu da düşünmüyorum. İkinci sorum; sahadan haksız yere bir futbolcuyu atmak bu kadar kolay mı? Ali Palabıyık 20 metre depar atarak ve gülerek Boey’in yanına gelip kırmızı kartını çıkarttı. O sırada maçı izleyen herkes beyninden vurulmuşa döndü ve o güzel müsabaka, maçlıktan çıktı, sinir harbine döndü. Bir hakemin bunu yapmaya hakkı var mı? İlk yarı bitiyor, Ali Palabıyık tünele gitmeyip sahanın ortasında duruyor, taraftarı kışkırtmak için çaba gösteriyor! Allah korusun, bu ortamda tribünlerden daha büyük infial olmadıysa, taraftarın kulübüne olan saygısı ağır bastığı içindir. O, bütün güzelliklerin 90 dakika yaşanmasına mani olan bir hakemdir kendisi.
Galatasaray 2-0’ı koruyamadı. Evet futbolcular haksız kırmızı karttan sonra motivasyonlarını kaybettiler. İlk yarının en önemli futbolcusu Rashica oyundan düştü. Kerem ilk yarıdaki güzel futbolunun gerisinde kaldı. Harika bir gece yaşayan Icardi, topla buluşamadı.
Buna rağmen Alanyaspor’un attığı ikinci gol öncesi Kerem korner bayrağının orada lüzumsuz çalım yapıp topu kaptırmasa takımına gol yedirmeyecekti. Emin son dakikada kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda daha düzgün bir vuruş yapsa yine Galatasaray kazanacaktı. Bazı şeyler istesen de olmuyor. Okan Buruk, takımı maçı galip bitirsin diye her şeyi yaptı. Yerinde değişiklikler de buna dahil. Ama hakeme kurban edilmiş bir Galatasaray bundan fazlasını yapamazdı. Okan Buruk çırpınıyor ama haksız yere oyuncusu atılıp, kazandığı penaltısı verilmiyor. Bu şartlar altında da gerçek Galatasaray’ı hiç kimse seyredemeyecek. MHK ise Palabıyık’a üç maç ceza verir, hiçbir şey olmamış gibi bu mevzu da kapanır gider.
Beşiktaş doğru tercih yaptı
Yurt dışından yabancı teknik adam getireceksen en kalitelisini getirirsin buna sözüm yok. Ama orta sıralarda bir teknik direktör getirdiğin zaman başarıyı yakalaman çok zor. Ben Beşiktaş’ın kadrosunun iyi futbolculardan kurulduğunu düşünüyorum. Maalesef Valerien Ismael futbolcularla iyi diyalog kuramadı ve taraftarlara ümit veren futbol oynatamadı. Zararın neresinden dönülse kardır. Şenol Güneş bizim için her zaman kıymetlidir ve değerdir. Siyah-beyazlıları iki sene şampiyon yaptı. Şimdi kaldığı yerden devam edecek. En azından takımına heyecan veren bir futbol oynatacak, bundan hiç şüphem yok. Yönetim bu kararla çok doğru bir tercih yaptı.
Büyük ustaya veda
Halit Kıvanç hepimizin çok sevdiği, kaliteli, paraya değer vermeyen, kitlelerin saygısını kazanmış çok büyük bir ustaydı. Halit abiden hepimiz bir şeyler öğrendik. Çok iyi Fenerbahçeli olmasına rağmen anlattığı maçlarda, futbol sohbetlerinde bütün takımlara eşit davranırdı. Unutmayacağız Halit Kıvanç’ı, nurlar içinde yatsın...