Saygı duymak lazım Kerem Aktürkoğlu’na... Çok kısa sürede futbol çıtasını tepelere çıkarttı ve bugün İngiltere’nin önemli takımlarının radarında. Düşünün 15 yaşında Başakşehir altyapısına transfer oldu. 18 yaşında o zaman üçüncü ligdeki Bodrumspor’a kiralandı. Başakşehir A takımında hiç süre alamadı. Uğradığı mobbing ve haksızlıklar nedeniyle futbolu bırakma noktasına geldi. Babasının desteği ve baskısıyla futboldan kopmadı.
20 yaşında Karacabey Belediyespor’a transfer oldu. 2019-20 sezonunu üçüncü lig ekibi Erzincanspor’da geçirdi. Attığı 20 golle takımını bir üst lige çıkardı. 22 yaşında Galatasaray’a geldi. 23 yaşında A Milli takıma seçildi. Galatasaray için kabus gibi geçen 2021-22 sezonunda 13 gol attı, 13 asist yaptı. 24 yaşında sarı-kırmızılıların kaptanlarından biri oldu. Geçen sezon Cim Bom ile Süper Ligi kazandı ve asist kralı oldu.
Hepsinden önemlisi Old Trafford’da Manchester United’a gol atarak galibiyeti getiren isimlerden biriydi. Yaşadığı onca zorluğa rağmen tırnaklarıyla kazıyarak zirveye çıktı ve futbol çıtasını yükseltmeye devam ediyor. Evet zaman zaman bütün futbolcular gibi Kerem de maçlarda hata yapıyor. Kötü oynadığı karşılaşmalarda bile varını yoğunu, herşeyini ortaya koyuyor. Tabii ki eksikleri var. Icardi’den çok şey öğreniyor. Çok yakında bu eksiklerini de en aza indireceğinden hiç şüphem yok. Kolay değil bu yıldızlar topluluğu takımın Kerem Aktürkoğlu olmazsa olmazı. Icardi de böyle düşünüyor ve Kerem ile beraber oynamak istiyor. Bu kadar iyi niyetle mücadele eden futbolcuyu eleştirenler biraz elini vicdanlarına koysunlar.
Türk futboluna damga vuran şu an üç tane futbolcu var: Arda Güler, Ferdi Kadıoğlu ve Kerem Aktürkoğlu. Ve bu üç futbolcu kulüplerine hizmet ettiği kadar, ay-yıldızlı formayla da başarılı olmak istiyorlar. Fenerbahçe taraftarları hata bile yapsa Ferdi’yi nasıl bağırlarına basıyorlarsa, Galatasaray taraftarı da Kerem hata yapsa bile protesto yerine bu futbolcuyu sahiplenmeli...
Volkan Demirel’i alkışlıyorum
Ne yalan söyleyeyim Volkan Demirel’e bu kadar çok saygı duyup seveceğimi hiç düşünmüyordum. Futbolu bırakıp teknik direktör olmaya karar verdiği zaman Volkan da tamamen değişti. Hatay’da yaşanan o felaketten sonra dimdik ayakta duruşu, antrenman sahası, oynayacağı stat olmamasına rağmen, kulübü kapattırmayıp bu yola başkoyması, hiç yenilmeden zor şartlara rağmen yoluna devam etmesi sırf benim değil, tüm Türkiye’nin Volkan’a bakış açısını değiştirdi.
Helal olsun mert çocukmuş. Kalıbının adamıymış. Hele 2032 Avrupa Şampiyonası’nın ev sahipliği töreninde Türkiye’yi temsil etmesi, bizim yüzümüz olması Volkan’ı gözümüzde daha da büyüttü. Bu çocuk büyük hoca olacak. Yolu açık olsun.
Kulüpler karar verecek
Süper Kupa’nın Türkiye’de mi, Suudi Arabistan’da mı yoksa Abu Dabi’de mi oynanacağı kararını TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi vermiyor. Fenerbahçe ve Galatasaray kulübü başkanları veriyor. Hiç kimse burada yanılgıya düşmesin. Bu kararda federasyonun en ufak bir baskısı yok. Sayın Ali Koç ve sayın Dursun Özbek maçın nerede oynanmasını istiyorsa federasyon ona göre hareket ediyor. Evet ben de Türkiye’de oynanmasını isterim. Düşünün Olimpiyat Stadı’na 40 bin Galatasaray taraftarı, 40 bin de Fenerbahçe taraftarı gelmiş. Türkiye için futbol bayramı olur mu, olur. Ama bir de işin tersini düşünün. İki kulüp başkanı senelerdir birbirlerine sallayıp duruyorlar. İki kulübün büyük taraftarlarının çoğu birbirini düşman gibi görüyor. Orada 80 bin kişinin güvenliğini sağlamak için ülkedeki tüm polislerin olimpiyat stadına gitmesi lazım. Bu riski kim göze alabilir? Bana göre hiç kimse alamaz. Bunun için ne kadar Süper Kupa finalinin Türkiye’de oynanmasını istesek de bana çok zor geliyor. Yüzde 90 bu final yurt dışında oynanacak.