Osman Şenher

Osman Şenher

osenher@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin çok iyi niyetli olduğundan en ufak bir şüphem yok. Futbolumuzdaki aksayan tarafları düzeltmek için de altı aydır resmen çırpınıyor. Bunda ne kadar başarılı olur bilemiyorum, zaman gösterecek.
Aldığı yeni kararların hepsine katılıyorum. Hakemlerin çok eleştirilmesinden tutun, futbolcuların yalandan kendini yere atmasına kadar..
Yani hakemleri kandırmaya yönelik her harekete uygulanabilirse bundan sonra ceza gelecek. Bu kararlar doğru olarak uygulanırsa futbolumuzun kalitesi de yükselecek.
Aklımın almadığı tek bir olay var... Şimdi bu yeni kararlarla hakemlerin daha iyi maç yönetmesi gerekir. Adaleti her takıma eşit dağıtırlarsa zaten bütün problemler kökünden hallolur. Peki, yanlış kararlar veren ve masum hata yapmayan hakemlere ne ceza verilecek? Başkan bu konuda hiçbir açıklama yapmadı. Ligin geride kalan 14 haftasında öyle hatalar gördük ki takım ayırt etmeden söylüyorum, inanılır gibi değildi.
Bu tür hata yapan hakemlere sadece 2-3 bin lira ceza mı verilecek?
Dünya Kupası’nda hata yapan hakemlerin gözünün yaşına bakılmadı. Bir maç yönettiler daha sonra memleketlerine dönüş biletleri alındı geri döndüler. Bizim federasyonumuz bu cezaları nasıl uygulayacak?
Bu kadar sert davranabilecek mi? İlk 14 haftada Ali Palabıyık ve Yasin Kol affedilmez kararlar verdiler ve bunların hiçbiri masum değildi. Ve şimdi tekrar maç yönetip, düdük çalacaklar.
Bu hakemlere verilen ceza kesinlikle caydırıcı olmadı. Diğer hakemler üzerinde de bir etki yapacağını ben düşünmüyorum. Evet, tabii ki hakemler hata yapacak, buna itirazım yok. Dünyanın her tarafında hatalar oluyor. Bir tek hata yaptı diye ben hakemliği de bıraksınlar demiyorum. Ama kendilerini düzeltmezlerse ne olacak? Yine 3-4 hafta dinlendirip, kıran kırana giden Süper Lig yarışında maç mı yönetecekler? Bu konu beni ciddi ciddi düşündürüyor.
Dünya Kupası arasından sonra daha farklı bir yarış olacak. Her takım nesi varsa sahaya koyacak.
İnşallah biz böyle gergin bir ortamda yine hakemleri konuşacak, hatalarını tartışacak sürecin içine girmeyiz. Bunu canı gönülden istiyorum.

Haberin Devamı

Heyecan yeniden başlıyor

Haberin Devamı

Trabzonspor geçen sezonun şampiyonu. Fenerbahçe ise 14 hafta sonunda liderlik koltuğunda oturan takım. Nefesler tutuldu. Bu haftanın en önemli maçı yarın oynanacak. Taraflı tarafsız herkes heyecanla Trabzonspor ile Fenerbahçe’nin Dünya Kupası’nın bitiminde nasıl bir futbol ortaya koyacağını bekliyor.
Bordo-mavililer için daha zor bir maç olacak. Eğer kaybederlerse şampiyonluk yarışında çok büyük bir yara alacaklar. Fenerbahçe ise Jorge Jesus ile bıraktığı yerden devam ediyor, temposu hazırlık maçlarında da, Ziraat Türkiye Kupası karşılaşmasında hiç düşmedi. İki takıma baktığımız zaman Fenerbahçe biraz daha formda gözüküyor.
Benim anlayamadığım şey ise bu futbol keyfine tanık olmak varken, daha hala ‘yok 10 sene önce şöyle olmuştu, hakem şöyle yapmıştı, UEFA şöyle karar vermişti’ diye tartışmalar var.
Artık eskiye bir sünger çekmek lazım. Biz oynanacak maçların tadını çıkaralım.
Bu konu hakkında yorum yapanlar içindeki kini, nefreti bir kenara bıraksınlar. İnsanları doğru yönlendirmeleri gerekir.

Haberin Devamı

Arjantin’in kulübesi

Katar’ın ev sahipliğinde düzenlenen Dünya Kupası’nda gerçekten çok güzel bir final seyrettik. Kimimiz Fransa’yı, kimimiz Arjantin’i tuttu. Ama kesin bir şey var, finale damga vuran iki isim vardı: Biri Messi, diğeri Mbappe...
Bize futbolun bütün güzelliklerini gösterdiler. Final maçında benim en çok dikkatimi çeken şey ise Arjantin’in yedek kulübesi oldu. Bütün futbolcular titriyordu, ağlıyorlardı. Kulübedekiler en az oynayanlar kadar maçı yaşadılar. Fransa’da ben bunu göremedim. Bunun için de bana göre Arjantin kupayı daha çok hak eden takımdı. Ve de hakkıyla kazandı.