Bütün takımlar kondisyonlarını artırmak için hazırlık maçı yapıyorlar. Burada önemli olan, bu maçların skoru değil, futbolcuların güçlerini artırıp maç eksikliklerini gidermek...
Galatasaray da hazırlık kampı yapan bu takımlardan bir tanesi. Bakıyorum acımasızca eleştirilip, itibarsızlaştırılmaya uğraşılıyor.
Okan Hoca hangi futbolcuları göndereceğine, hangi futbolcuları takımda tutacağına yönelik bir plan program yapmış. Bunun da kararını bu hazırlık döneminde verecek. Mümkün olduğu kadar bütün genç futbolculara bu dönemde forma şansı verdi. Kimi başarılı oldu, kimi başarısız.
Bu arada da oynanan hazırlık maçlarında iyi futbol oynanmadı. Son maçta da Sturm Graz’a 2-0 yenildi. Ben bunda bir anormallik göremiyorum.
En önemli santrforun Icardi, eşinin sağlık durumlarından dolayı kampa katılamamış. Orta sahanın olmazsa olmazı Torreira ve Oliveria sakatlık yaşadılar ve tedavileri yapılıyor. Abdülkerim, Nelsson, Kerem, Barış Alper, Zaniolo milli takımlardan geldiler. Sadece bir haftadır idman yapıyorlar. Angelino da hazır değil, onun da antrenman ve maç eksiği var.
Bu kadar kilit oyuncu hazır değilken, Galatasaray hazırlık maçlarında şov mu yapacak? Benim üzüldüğüm, güya futbolu bilenler, saçma sapan yorum yapıp insanları, “Galatasaray geçen senenin çok uzağında” diye yönlendirmeye çalışıyorlar. Icardi takıma katılıncaya kadar, Bakambu, Halil Dervişoğlu ve Barış Alper Yılmaz bu görevi üstlenecek. Gol yollarında sorun yaşayacaklarını da düşünmüyorum. Galatasaray’ın esas sorunu, bu sezon üç kulvarda mücadele edecek olması... Torreira ile Oliveira sezon ortasında sakatlık yaşarlarsa, Okan Buruk çok zorlanır. Rakip kalede gol pozisyona girmek bile oldukça zorlaşır. Bu bölgeye alternatif bir futbolcu şart. Midtsjö ile Berkan, Torreira ile Oliveira’nın yaptığını yapamaz. Erden Timur, Paredes’i almak için çok büyük mücadele verdi. Paredes bir sağa bir sola yalpaladı, şimdi de İngiltere veya İspanya’ya gitmek istiyormuş.
Yapacak tek şey var; Erden Timur’a güveniyorum. Nasıl Torreira’yı bulduysa, alternatifini de mutlaka bulup transfer edecek. Mertens geçen sezon çok başarılı oldu, yorucu bir sezon geçirdi ve takımın şampiyonluğunda büyük rol oynadı. Yaşı 36 oldu. Oynanacak 60 maçın kaçında çok başarılı olur onu bilemiyorum ama mutlaka Mertens’in de alternatifi olması lazım.
Bunları mutlaka Okan Hoca ve yönetim bizden çok daha yoğun düşünüyorlardır. Sarı-kırmızılıların, bir hafta içinde gerekli yerlere transfer yapıp, Okan Buruk’un elini rahatlatacağını düşünüyorum.
Voleybolda birlik futbolda bölünme
Anlaşıldı, bu sezon da sahanın içine girip oynanan futbolu yorumlayamayacağız. Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki kapışma erken başladı. Hangi futbolcu transfer edilirse edilsin hiç önemi yok. Önümüzdeki sezonun nasıl geçeceğinin sinyalleri şimdiden verildi.
TFF, Fenerbahçe, Galatasaray üçgeni arasında bol bol hakaret duyarak futbol sezonuna başlayacağız. Sonra da “Avrupa kupalarında neden başarısız oluyoruz?”, “Yabancı futbolcuya dünya para veriyoruz, yine de uluslararası başarı kazanamıyoruz” sözlerini çokça duyacağız.
Bakın voleybolda kızlarımız dünya birincisi oldular. Ekol olan Brezilya, İtalya, ABD ve son olarak da Çin’i resmen yerle bir ettiler. Filede Şampiyonlar Ligi’nde finali iki Türk takımı oynadı. TVF Başkanı Mehmet Akif Üstündağ hiç kavga, gürültü olmadan voleybolun çıtasını en tepeye koydu. Vargas gibi olağanüstü yetenekleri olan Kübalı bir sporcuyu milli takıma kazandırdı. Öyle hedefler koyuyor ki, “Voleybolda biz dünyanın en büyüğü olacağız, gençlerimiz arkadan geliyor” diyor.
Bunlar voleybolda... Peki futbolda ne oluyor? İki tane güzide kulübümüz, federasyonu da içine alarak birbirleriyle dalaşa girerse, uluslararası başarı yine gelmez ve gelmeyecek de... Sadece Türkiye’de kazanılan maçlarla bir sezon daha geçireceğiz. Hiç kusura bakmasınlar bu kavgayı durdurup bitirecek bir tane babayiğit ortaya çıkmıyor. Hadi hayırlısı!