Okan Buruk’u ne kadar takdir etsek azdır. Geçtiğimiz sezon bilhassa genç futbolculara öyle dokunuşlar yaptı ki hepsi birer yıldız adayı oldu.
Letonya ve Galler’le oynadığımız milli maçlarda gözüm Barış Alper Yılmaz’ın üzerindeydi. Sahada kaldığı süre içerisinde defansına yardım etti, hücuma çıktı, ortalar yaptı. İki maçta çok kritik iki asiste imza attı. Temposu, fiziği, her geçen gün artıyor. Her şeyden önce rakibe müthiş baskı yapıyor. Defansa geliyor top çıkarıyor. Futbolunun üzerine koyarak devam ediyor. Eksikleri yok mu? Elbette var. Bilhassa son vuruşlarda kendini geliştirmesi lazım. Şu an fiziğiyle ve çabukluğuyla bunu kapatıyor ama son vuruşlarda da etkili olursa dünyanın en iyi takımlarında forma giyebilir.
Geçen sezona bakıyoruz Fenerbahçe maçlarında, Beşiktaş maçının kazanılmasında çok büyük rol oynadı ve joker gibiydi. Yeni sezonda eminim bu son vuruş eksiğini de kapatacak. Aldığım duyumlara göre Okan Buruk hocanın görevlendirdiği antrenör ile devamlı çalışıyormuş. Kenardan orta yapıp aynı zamanda da kaleye değişik yerlerden şut çekiyormuş. Dilerim bu çıkışı devam eder.
Önümüzdeki sezon lig daha zor geçecek. En azından Avrupa kupaları da büyük bir vitrin olacak. Gelen haberlere göre Galatasaray yönetimi, transfer edeceği futbolcuları hep yıldızlardan seçiyor, onlarla görüşüyor. Forma rekabeti daha da artacak. Hatta rahatlıkla şöyle diyebilirim; Mertens ile Oliveira bile ilk 11’de zor şans bulacak. Tabii bu kendilerine de bağlı. Icardi konusu da her gün gündemde olmaya devam ediyor. Ama ben işin sonuna gelindiğini duyuyorum. Icardi, eşine ‘Türkiye’de kariyerimi devam ettirmek istiyorum’ diyor. Eşi ve menajeri olan Wanda Nara da buna saygı duyuyor. Yüksek para almak için de elinden geleni yapıyor, bu da gayet doğal.
Galatasaray’ın başarılı yönetimi de güçlü sponsorlar bularak Icardi için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır. Ben problem olacağını düşünmüyorum. Bu büyük yıldızın, Şampiyonlar Ligi ön eleme iki maçına yetişmese de 3. tur maçında Galatasaray formasıyla sahaya çıkacağına garanti gözüyle bakıyorum. Hayırlısı, bekleyip göreceğiz.
TFF’ye üst akıl lazım
Mehmet Büyükekşi tekrar TFF başkanı seçildi. Hayırlısı olsun. İyi niyetli, düzgün bir adam olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Evet, aksayan yerler çok var. Bunu düzeltmek için de büyük bir savaş veriyor. Başarılı olduğu kısımlar var, başarısız olduğu konular var. Şimdi yeni dönemde daha rahat o koltukta oturmak ve kulüplerden gelen baskılara boyun eğmemek için mutlaka yanına futbolumuzun içinden gelen bir üst akıl alması lazım. Bu kim olur? Bütün kulüplerin sevdiği, saygı duyduğu Mustafa Denizli bu görev için en iyi isim.
Başkan danışmanlığı görevine mi getirilir ya da başka bir görev mi olur bilemiyorum. Ama profesyonel anlamda göreve geldiği takdirde federasyon başkanının çok rahatlayacağını düşünüyorum.
Mustafa Denizli’nin alacağı kararları Mehmet Büyükekşi açıkladığı zaman bu kararlara hiç kimse itiraz etmez. Çünkü geçen sezon tartışılan tek konu, ‘Neden TFF içinde futboldan gelen biri yok’ görüşüydü. Bu görüş ortadan kalkar. MHK de rahatlar, federasyon da. Hayırlı olsun. İnşallah böyle bir karar alırlar.
Fenerbahçe sakinleşmeli
Fenerbahçe çok büyük kulüp. Müthiş taraftarı var. Maddi olanakları çok iyi. İstediği futbolcuyu alıp, istediği futbolcuyu gönderecek gücü var. Yeter ki doğru isimler alınsın, doğru kararlar verilsin.
Burada en büyük sorun, Fenerbahçe’nin içindeki tartışmalar, yöneticilerin verdiği beyanatlar. Burada biraz frene basılmalı. Gergin ortamlar futbol takımını da etkiliyor. Futbolcular, yöneticilerin verdiği beyanatların arkasına saklanmamalı. Neticede hakem de hata yapsa hoca da hata yapsa o maçın kazanılıp kazanılmayacağının kararını veren futbolculardır. Fenerbahçe’nin geçen sezon dönem dönem çok iyi maçları da oldu, çok kötü maçları da oldu. Artık sahaya dönmeleri gerekir. Ben yönetimin yeni bir sayfa açıp kulübü de takımı da rahatlatacağını düşünüyorum.
Fenerbahçe taraftarı şunu unutmasın; geçen sezon Fenerbahçe ligi başarısız bitirmedi. Türkiye Kupası’nı kazandı. Süper Lig’i ikinci bitirdi. Avrupa’da Jorge Jesus hata yapmasa daha da ileriye gidilirdi. Böyle düşünmeleri lazım. Şayet futbolcuların sahaya daha iyi performans koymalarını istiyorlarsa taraftarın daha çok destek olması gerektiğini düşünüyorum.