Başkan Dursun Özbek, Anadolu’nun bağrından çıkmış, yokluğu-varlığı görmüş, çok iyi bir tahsile sahip, kendini çok iyi yetiştirmiş. Egosu sıfır. Hiç kapris yapmaz, bu yüzden de herkesten saygı görüp seviliyor. Kendini Galatasaray’a öyle adamış ki, yaptıklarını hiç kimseye söylemiyor, konuşulmasını da istemiyor.
Bir tanesini size anlatayım... Icardi’nin kulüpten alacağı ücretin 1 milyon eurosunu kendi cebinden ödüyor ve bunu kimseye söylemiyor. Pazar günü Rams Park’taki imza töreninde taraftar sevgisini öyle gösterdi ki, başkanın konuşmasına bile müsaade etmediler. Daha sonra kendisi mikrofonu alarak İkinci Başkan Metin Öztürk ve Erden Timur’u futbolcularla birlikte yanına çağırdı. Erden Timur, Özbek’e saygısından 35 bin taraftar önünde elini öptü.
Aynı Erden Timur, Icardi geldiğinde karşılamak için Florya’ya gitti. Sarıldılar, sarmaş dolaş oldular. Icardi kendisine ‘Hadi dışarıda 10 bin taraftar bizi bekliyor, beraber çıkalım, selamlayalım’ deyince Timur, ‘O taraftar beni değil, seni karşılamaya geldi. Ailenle beraber sen taraftarı selamlayacaksın. O yüzden benim gelmeme gerek yok’ diyerek gitmedi ve görüntü vermedi. Bu kadar birbirine bağlı ve şov yapmak istemeyen bir yönetim ilk defa görüyorum.
Metin Öztürk’ü ‘başkanın aleyhinde konuşuyor’ diye eleştirenlere de söylüyorum. Öztürk adam gibi adamdır. Başkan Özbek, Erden Timur, yönetim ve kendisi uyum içerisinde mükemmel işler yapıyorlar. Maddi olarak da Galatasaray için her türlü fedakarlığı yaptıklarını bire bir biliyorum.
Evet aralarında uyuşmazlık olabilir. Bunlar medeni insanlar aynı fikri düşünmek zorunda değiller. Tartışacak ve öyle karar alacaklar, bu da gayet normal. Ama benim bu yöneticilere yakın çok dostlarım var. Ben şimdiye kadar Metin Öztürk’ün ağzından başkan için olumsuz bir tek söz duymadım. Duyacağımı da tahmin etmiyorum. Çünkü Metin Öztürk de başkana müthiş saygı gösteriyor.
Ben Galatasaray tarihinde böyle bir bütünlüğü çok nadir gördüm. Başkan, yönetim kurulu, teknik direktör, futbolcular, taraftarlar, hepsi kenetlenmiş, tek vücut olmuşlar. Transfer edilen futbolcuların hepsi aile babası. Kulübün ne kadar zorluklarla bu transferleri gerçekleştirdiklerini hepsi biliyor ve bunun hakkını vermek için de geçen sezon olduğu gibi bu sezon da başarı için her şeylerini ortaya koyacaklarını söylüyorlar. Bunun için üstüne basa basa söylüyorum; Galatasaray’da kavga çıkmaz, huzur bozulmaz, başarılar da devam eder.
Turu geçmek önemliydi
Sezon yeni açıldı. Öteki takımlar gibi Galatasaray da tam hazır değil, buna rağmen Zalgiris gibi fiziği çok iyi, kendi liginde 24. haftayı oynayan hazır bir takımı elemek başarıdır.
Evet, Galatasaray hazır olmadığı için Okan hoca bütün futbolcuları oynatamadığı için çok iyi futbol oynamadı. Daha doğrusu oyuncular epey hata yapıyor. Bu da gayet normal. Geçen sezonu hatırlayın, aynı bu sezon gibiydi kıyametler kopuyordu ama daha sonra takım toparlandı ve harika futbol oynamaya başladı.
Torreira, Kerem Demirbay, Icardi, Zaniolo ve Zaha gibi isimler oynamaya başladığı zaman tabii ki hem Galatasaray’ın futboluna kalite gelecek hem de takımın gücü ikiye, üçe katlanacak. Zalgiris maçı zor geçti, kabul ediyorum. Ljubljana maçı da zor geçecek ancak Galatasaray bu turu da atlayacak. Esas önemli olan play-off’ta karşılaşacağı takım. O maçta oynamayan futbolcular da takıma katılacak ve Galatasaray güçlü bir şekilde play-off turuna çıkacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Çakır’dan neden faydalanmıyoruz?
Şu an bilmeyenler için söylüyorum Cüneyt Çakır, Rusya’nın uzman hakem komisyonunda görev yapacak. Peki şimdi herkese soruyorum, Cüneyt Çakır bizim çok büyük değerimiz değil mi? Neden Rusya Futbol Federasyonu’nda görev alıyor da, bizim TFF’de görev almıyor? İnanın çok gücüme gidiyor. Bir insanı yetiştiriyor, parlatıyor, emek veriyoruz ama biz faydalanmıyoruz başka ülkeye gönderiyoruz. Bu bana çok ters geliyor.