Büyük kulüpleri idare etmek, hedef koymak akıl işi. Başkan Dursun Özbek, Erden Timur ve yönetim kurulu, Galatasaray’ı gerçekten çok iyi idare ediyorlar. Koydukları hedefe göre transfer yapıyorlar.
Geçen sezonki hedef şampiyonluktu, bunda başarılı oldular. Bu sezon ise belli ki gözlerini Şampiyonlar Ligi’ne diktiler. Transferlerdeki nokta atış, sabırlı bekleyiş bunu gösteriyor.
İlk transfer Angelino oldu... Galatasaray’ın, Sacha Boey gibi, dinamik, atletik, tekniği çok iyi bir beke, solda da ihtiyacı vardı. İspanyol futbolcuda bunların fazlası var. Sol ayağı raket gibi, adrese teslim orta yapıyor, şutları mükemmel ve sol çizgide devamlı gidip geliyor. Olağanüstü bir performansı var. Bu da ne gösteriyor? Bu sezon Kerem ve Icardi gol yollarında daha etkili olacaklar.
Angelino’nun bir artısı da çok efendi ve karakter sahibi. Başka kulüpler daha yüksek ücret önermelerine rağmen, Mata’nın bir tek sözüyle tercihini yaptı, ‘Ben Galatasaray’da oynayacağım’ dedi ve sözünde de durdu, bravo! Eminim sarı-kırmızılı taraftar bu futbolcuyu desteğiyle ayrı bir dünyaya götürüp bunun karşılığını verecek.
Mauro Icardi’nin transferine bakıyorum; Erden Timur adım adım bu transferi bitirmek için resmen savaş verdi, daha hala da veriyor. Tamam, Icardi, “Galatasaray” diyor başka bir şey demiyor. Ama kulübü 10 milyon euronun üzerinde bonservis için hala diretiyor. Üstelik Arjantinli futbolcu, “Ya Galatasaray’da oynarım ya da PSG’de devam ederim” demesine rağmen... Artık son noktaya gelindi. Herhalde 1-2 gün içerisinde bu transfer de resmiyet kazanır.
Paredes için de uğraşılıyor. Rashica’nın da bonservisi için ciddi pazarlıklar yapılıyor. Herkesin kabul etmesi lazım; bu kadro Türkiye üstü futbolculardan kurulu. Hedef Şampiyonlar Ligi olmasa, bu kadar pahalı bir kadroya ihtiyaç yok diyebilirsiniz. Ama yönetimin Şampiyonlar Ligi haricindeki hedefi sponsorlardı ve bunda da başarılı oldular. Şu an kulübün sponsorlardan yıllık geliri 580 milyon lira. Müthiş bir para. Ve daha sponsor olmak isteyen büyük firmalar var, Galatasaraylı futbolcular kaliteli futbolcular sayesinde devamlı fiyat artırıyorlar. Harika bir plan yapmışlar, alkışlamak lazım. Düşünün, bir de takım Şampiyonlar Ligi gruplarına kaldığı zaman gelecek 30 milyon euro parayla beraber bütün transfer edilen futbolcuların paraları ödenmiş olacak.
Ayrıca, Teknik Direktör Okan Buruk, futbolcular tarafından devamlı övgü alıyor. Böyle bir takıma, yıldızlar topluluğuna savaşan bir futbol oynatıp, kendini sevdirmek kolay bir iş değil. Hoca bunu başardı. Bu sezon kendisi için daha kolay olacak. Sistem oturmuş, futbolcular kenetlenmiş, 12. adam takımı müthiş motive ediyor. Haliyle başarı olmamak için bir mucize lazım. Üstelik Buruk’un en büyük özelliği, genç futbolculara çok büyük değer veriyor ve onlarla resmen uğraşıyor. Barış Alper Yılmaz’ın geldiği konuma bakın, bu sene o da patlama yapacak. Farklı bir Yunus seyredeceğiz. Morutan’ın beynini yıkamış, o da kendisini takımın bir parçası olarak görmeye başladı.
Her şeyden önemlisi, Efe Akman ile bire bir ilgileniliyor. Onu da Arda Güler gibi yapmak için çok emek veriliyor. Efe’nin yetenekleri müthiş, futbol zekası ve aklı üst seviyede. Ayhan Akman’ın oğlu ve futbolcu bir aileden geliyor. Ben bu sezon hocanın genç futbolcuyu parlatacağını görüyorum. Dilerim o da Arda Güler gibi gururumuz olur.
Volkan Demirel’i alkışlıyorum
Volkan Demirel, futbolculuk hayatında bir çok insanla ters düşmüştü. Teknik direktör olduktan sonra bambaşka bir insan oldu. Hele Hatayspor’a deprem sırasında ve şimdi sahip çıkmasıyla herkesin kalbinde bir yerlere oturdu.
Düşünebiliyor musunuz, bu kadar futbolcusunu, kulüp çalışanını kaybeden Hatayspor’u tekrar ayağa kaldırmak için bu çocuk nasıl savaş veriyor? Kendi adıma söylüyorum, Volkan’a büyük saygı duyuyorum. Volkan Demirel’in Hatayspor’una da bütün kulüpler destek olmalı ve kendisinden ders almalılar. Koca bir Hatay şehri yerle bir olmuş, ne stadı kalmış ne antrenman tesisi... Bu kadar zorluğa rağmen aslan gibi bir çocuk Hatayspor’u tekrar Süper Lig’de oynatmak için mücadele ediyor.
Benim gibi Volkan’ı herkesin alkışlaması lazım.