Galatasaray’da güzel şeyler oluyor... Başta Allah rahmet eylesin Mustafa Cengiz’in büyük gayretlerini Burak Elmas ve yeni Başkan Dursun Özbek devam ettirdi ve sonunda bütün izinler alınarak, Galatasaray Adası daha güzel bir hale getirildi.
Kulübün kongre üyeleri şimdi çok mutlu. Gurur duydukları adaya kavuştular. İşin en güzel tarafı da buraya yapılan masrafı Başkan Özbek ve üç arkadaşı cebinden karşıladı. Kulübün kasasından tek kuruş para çıkmadı. Şimdi başkanın ikinci en önemli görevi taraftarı mutlu etmek. Okan Buruk canla başla çalışıyor. Takım içindeki birlik beraberliği sağladı. Ama ne yaparsa yapsın taraftarın çok keyif alacağı bir takımın oluşması için Fernando tipinde tekniği çok iyi, savaşan bir 6 numarayı mutlaka alması lazım.
Bakın hazırlık maçlarında seyrediyoruz, Okan Buruk ne yaparsa yapsın geride oyun kuracak tek futbolcu yok. Bu oyuncu olmayınca da defans olsun, Taylan ile Berkan olsun hiçbiri topu oyuna sokamıyorlar. Hatta top kayıpları ile geçen sezonki sıkıntıları tekrarlayıp kalesinde gol tehlikesi yaşıyorlar. Fredrik Midtsjo ile anlaşılmış... Kesinlikle Norveçli oyuncunun kumaşı iyi ama tekniğiyle 6 numara oynayamaz. Gayet çabuk, rakip atakları kesebilir. Bitmez tükenmez bir enerjisi var fakat tekniği Taylan, Berkan ve Cicaldau’nun üzerinde değil. Sarı-kırmızılılara faydalı olur mu, olur. En azından rakip atakları önler. Takımın şu an ilacı ise Midtsjo olamaz.
İyi bir 6 numara almak için en az 7-8 milyon euroyu gözden çıkaracaksın. ‘Ucuza aldığım oyuncularla bu mevkiyi doldururum’ düşüncesi yanlış. Başkan son bir fedakarlık yapmak mecburiyetinde. Taraftar bunu bekliyor.
‘Bir tek futbolcu takımın kaderini değiştirir mi?’ diye sorarsanız evet değiştirir. Önde oynayan Kerem, Yunus, Seferovic arkalarındaki Emre Akbaba ve Oliveira’nın takıma katkısı en az yüzde 50 daha artar. Ortaya muhteşem bir takım çıkar. Okan Buruk o zaman istediği baskılı hücum futbolunu çok rahatlıkla oynatabilir.
Son sözüm de Luyindama’ya... Bu çocuğun kazanılması lazım. Geçen sezon takımda yaşananlar, orta sahanın olmayışı Luyindama’ya çok zarar verdi. İyi bir orta sahayla ben bu oyuncunun yine parlayacağını düşünüyorum. En azından Nelsson, Abdülkerim, Luyindama ve Metehan ile Galatasaray’ın stoper sorunu yaşayacağını düşünmüyorum.
Hazırlık maçları ölçü olamaz
Trabzonspor ve Beşiktaş’ın hazırlık maçlarında aldıkları kötü sonuçlara takılmamak lazım. Yeni transferlerin bir alışma dönemi var. Hazırlık karşılaşmalarında sakatlanma korkusu da öne çıkabiliyor. Hiçbir takım hazırlık maçlarında sahaya yüzde yüzünü koyamaz.
Ben başta Trabzonspor’un çok iyi kadro kurduğunu düşünüyorum. Eksikleri var mı var. Ama yine de Süper Kupa maçında ortaya koyacakları futbolun çok farklı olacağını herkes görecek. Daha sonra da Şampiyonlar Ligi eleme maçı oynayacaklar. Bu iki müsabaka bordo-mavililerin gerçek gücünü gösterecek.
Bu düşüncelerim Beşiktaş için de geçerli...
Nokta transferler yaptılar ve transfer dönemi devam ediyor. Süper Lig başlayıncaya kadar Beşiktaş’ın da toparlanma süreci biter.
Gerçek Beşiktaş’ı herkes seyreder.
Fenerbahçe hazır değil
Sarı-lacivertlilerin Şampiyonlar Ligi’nden elenmesi üzücü bir sonuç. Başkan Ali Koç, Jorge Jesus hangi futbolcuyu istediyse transfer etti.
Türkiye üstü bir kadro kurdu. Bu kadronun Dinamo Kiev’i elemesi gerekirdi. Evet hakemin hataları vardı ama ne olursa olsun, direkten dönen top ve kaçan penaltı da olsa, 10 kişi de kalsan yine de Jesus, Kiev engelini geçmeliydi.
Elindeki kadroyu kendi de tanımıyor. Bugün santrforda Serdar’dan daha iyisi yok. Orta sahada Zajc bir kenara itilecek futbolcu değil. Portekizli teknik adamın herhalde elindeki oyuncuları tanıması için zamana ihtiyacı olacak.
UEFA Avrupa Ligi de kolay bir lig değil. Ukrayna ekibi karşısında yapılan hatalardan ben ders çıkarılacağını düşünüyorum.