Yabancı hakem atayamazsınız
Her şeye yabancıyız vesselam... Yabancı futbolcuda, "sınırsız" olmayı savunuruz. Yabancı teknik direktörün eninde sonunda başarıyı kucaklayacağından eminiz. Yabancı hakemin "çok daha ahlaklı" olacağına inanırız.
Giden tonlarca milyon euronun hesabını, biz vermeyiz nasıl olsa... Verilen tazminatların hesabını soran olmaz. Tabii yabancı hakem de, VAR'da olduğu için tokatlanmaz, AVM'de önü kesilmez, çocukları Türk okullarında okumadığı için utanmaz.
Beşiktaş-Fenerbahçe 7 Aralık'taki derbisinde yabancı VAR için altyapı oluşturuluyor ya... Acaba gelecek "yabancı"nın yasal olup olmayacağını hiç düşündünüz mü? Geçen sezon, "Ben yaptım oldu" mantığıyla hareket edildi de, her şey çok mu güzeldi?
Ne diyor Merkez Hakem Kurulu'nun "Video Yardımcı Hakem"liği düzenleyen 55. maddesi; "En üst 2 ligde görev yapmış veya yapıyor olmak..."
Bunun Türkiye Futbol Federasyonu'nun bir talimatı olduğuna göre, en üst iki lig derken, Premier Lig ile Championship olmayacağı bir gerçek sanırım. Süper Lig ile 1. Lig'de düdük çalamayan bir hakemin monitör başına gelmesi, üstelik bir maç için binlerce euro ödenecek olması, ayrıca hepsinin, ülkelerinde, "elit" kategorinin dışında bulunanlar arasından gelmesi de ne kadar doğrudur?
Her şeyden önemlisi; Beşiktaş-Fenerbahçe maçı önemli de, Eyüp-Samsun ya da Göztepe-Adana Demir karşılaşmaları daha mı önemsizdir? Onlara, "Güvenmiyorum" dediğiniz hakemleri atayacaksın, birkaç büyüğe "güvenilir" yabancı hakem...
Beşiktaş da, Fenerbahçe de "yabancı VAR" istiyormuş. Herkese eşit davranırken, bunlara biraz daha mı eşit davranacaksınız? Her isteneni yapacak mısınız?
Okumayanlar için söyleyeyim; Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği Başkanı İlhan Erdem'in Akşam Gazetesi'ndeki sözleri yenilir, yutulur gibi değil: "Yabancı hakem, yabancı VAR'a karşıyız. İnsanların başarısızlıklarını hakemler üzerinden atmasına engel olacağız. Algı operasyonu yapıyorlar. Buna müsaade etmeyiz. TFF, yabancı hakem kararı alırsa buna bir tepkimiz olacaktır."
Açık açık söyler misiniz Sayın Erdem... Tepkiniz ne olur? Söyleyin ki, bundan TFF'nin, daha doğrusu MHK'nin de haberi olsun. Olsun ki, onlar da hakemliğe "yabancı" kalmasınlar.
Haykırın öyleyse, "Yabancı hakem atayamazsınız. Ne sahada ne de VAR'da Markus, Michael, John göremeyeceksiniz."
Yemezler!
İyi ile kötü arasındaki çizginin bu kadar ince olduğu başka bir yer bulamazsınız. Üç gün önce, "Aman Roma'ya kaçmasın" dediğiniz Montella, üç gün sonra, "Ama..." diyerek yerden yere vuruluyorsa...
İnanın bunu Karadağ maçından bir gün önce yazacaktım, cesaret edemedim. "Ya Karadağ maçından olumsuz bir sonuç çıkarsa" diyecektim, otur oturduğun yere, bu kadar da olmaz diye düşünüp, sustum.
Ama, şimdi söyleyeceğim, ya play-off'tan çıkamazsak... Ne olur sizce?
Yılmaz Vural Hocam, "636 tane teknik direktörü olan bir Türkiye'nin kendi içinden bir Montella çıkaramaması ne kadar ayıp" diyor, "İsmi Mourinho olmasa Fenerbahçe onu şimdiye kadar göndermişti" diyor.
Yemezler Yılmaz Hocam! Onlar için varsa yoksa nüfus kağıdı... Ancak turkuaz renkli olanları yiyebilirler. Hem de çıtır çıtır...
Vay arkadaş...
"Özel hayat"ın bu kadar göz önünde olduğu, rezilliğin dibe vurduğu bir Mauro Icardi-Wanda Nara arasındaki boşanma olayıyla karşı karşıyayız. Kişilerin iffetini, yaşananların külfetini hiç tartışmamak gerek... Onların kuralları, onların hayatı... Fakat nedense sadece Galatasaraylılar değil, sadece futbolseverler değil, cümle alem, bu ayrılığın merakında...
Üstelik Arjantin'de hukukçular neyi tartışıyor biliyor musunuz, ailenin ikameti Türkiye'de olduğu için bu dava İstanbul'da açılmasının gerekli olup olmadığını...
İkisi de İtalyan vatandaşı olduğu için, davanın Milano'da görülmesini tercih etmişler. Bir de bu davanın Türkiye'de olduğunu düşünebiliyor musunuz?
Denizaşırı diyarlardan bu kadar çok tartışılıyorsa, düşünün Türkiye'deki hallerini... Ayrıca, bu davaya ülkemizde bakacak olan hakim sizce nasıl bir karar verir?