15. HAFTA
La Liga’da 15.hafta, futbol tarihinin altın sayfalarından birine yaprak açtı…
2012’nin Mart ayının bahar günleri… Cesar Rodriguez'in 232 golle "Barcelona formasıyla bütün müsabakalarda en çok gol atan futbolcu" rekoru Messi ile tarihe gömülüyordu. 2 Mayıs 2012’de ise Malaga’yı CampNou’da 4’leyen Barça’nın 3 golünü Lionel Messi atıyor, 9.kez hat-trick yapıyor ve 1972-1973 sezonunda Bayern Münih’te attığı 67 golle Gerd Müller’e ait olan “Avrupa’da bir sezonda en çok gol atan oyuncu” rekorunu geçerek 68 gole ulaşıyordu.
***
2012-2013 futbol sezonunun başlamasıyla birlikte Arjantinli’nin şovu, birbirinden nefis gollerle devam etti ve sıra bu kez de “Takvim Yılı” rekoruna gelmişti. Rekorun eski sahibi ise ne yazık ki 85 golle yine Gerd Müller idi. Betis deplasmanında önce 16.dakikadaki şık gol, ardından hemen hemen aynı noktaya 25. dakikadaki 2.gol, bir takvim yılı içersindeki en çok gol tacını da --şimdilik 86 golle-- 25 yaşındaki Messi’ye taktırıyordu. 86 golün 74’ünü Barcelona, 12’sini ise Arjantin Milli Takımı formasıyla atan yıldız oyuncunun Aralık ayının sonuna kadar oynayacağı 3 resmi maç daha var.
***
Betis’e atılan 2 gol sadece Takvim Yılı’nın değil, yine Cesar Rodriguez'in 190 golle “İspanya Ligi'nde en çok gol atan Barcelona futbolcusu” unvanını da tarihin sayfalarında “192 gol Messi” olarak güncelliyordu.
***
Sadece 2012 için değil, futbol tarihi adına, hem Messi’ye, hem de kırılmasının artık zor olduğuna inandığım bu rekorlara tanıklık ettiğimiz için Allah’a şükretmek en doğrusu olacak sanırım! Kim bilir, 1 gecelik konaklama ücretini 1.500 TL’ye çıkaran otel, motel ve pansiyonların düzenlediği Şirince’deki Maya Takvimi Şenlikleri’nin bir başka alamet-i farikası da futbol dünyasından Messi olabilir. Bu müthiş başarının öyküsü dünyada yüzyıllarca yaşamalı değil mi! Hey Lionel, istikamet Şirince!
***
Radamel Falcao… Messi’nin rekorunun gölgesinde kalan sıradışı performans. 2001-2002 sezonundan bu yana La Liga’da bir maçta, biri penaltıdan olmak üzere toplam 5 gol. Devre arasında transfer gündemini tekrar sarsacağı kesin gibi gözüken golcünün aklı çelinebilecek mi, ya da devre arasında gözünü karartacak bir zengin kulüp sahibi çıkacak mı bekleyip göreceğiz. Deportivo mu? Son haftalarda kulüpte yaşanan mali sorunlar, sakatlar, cezalılar derken 6-0’lık yenilgiyle hazin tablonun sürüşü…
***
Valladolid’de “bizim Bucalı, Manisalı” Manucho haftayı 2 golle geçti. Real defansının inanılmaz hatalarını maçın genelinde gözlemlerken, Casillas’ın 6 pastan, rakibine bu kadar rahat kafa vurdurmuş olmasına, pozisyon fırsatı vermesine de ayrıca şaşırdığımı belirtmeliyim. Tabii bir o kadar da Mesut’in 3 puan getiren nefis frikik golünü alkışlıyorum.
***
Defans dediğin basit ve güvenilir oynamalı. Mallorca gibi bir takımın defansındaki oyuncunun, rakibin en etkili hücum gücü Obafemi Martins karşısında laubali tavırlarla topu uzaklaştıramamasının cezası, kendi ağlarından topu çıkartmak olarak kesildi. Martins, hem asist, hem golle maçta sahnedeydi.
***
Aduriz, çok gol kaçıran Bilbao’nun tek golünü kafa ile Celta ağlarına bırakan oyuncu oldu. Celta, deplasmandaki genel olarak kötü sonuçlarına bir yenisini ekledi. Özellikle savunma çıkışlarındaki ani kayıpların takımlara nasıl sorun yarattığının güzel bir örneği idi bu maç.
***
Evindeki 5 gollü Sociedad yenilgisinden sonra Pellegrino’yu gönderen ve yerine Barcelona, A.Bilbao gibi takımlarda futbol oynayan, Olympiacos, Espanyol, A.Bilbao’da teknik direktörlük yapan Ernesto Valverde’yi getiren Valencia, Şampiyonlar Ligi’nde hafta içinde Lille’i, La Liga’da da hafta sonunda Osasuna’yı aynı skorlarla 1-0 yenerek kan değişikliğinin olumlu emarelerini sahaya yansıttı. Soldado’nun fırsatçılığı ve iyi takipçiliği ile bulduğu golden önce, Valencia defansının kendi kale çizgisinden çıkardığı Osasuna’nun gol vuruşu maçın kırılma anıydı. Osasuna iyi yolda onu belirtelim.
***
Valencia’yı 5’leyen Sociedad, sezon başındaki müthiş iç saha performansına göre son dönemde ev kayıplarına devam ediyor. Getafe karşısında son saniyelerde Carlos Martinez ile kafa golü bularak neyse ki evlerinde 1 puanı kurtarmayı başardılar.
***
Haftanın ilginç maçı Espanyol-Sevilla arasında idi. Reyes’in, maçın başlarında gördüğü bir sarı kartı cebinde taşıdığı halde, 39.dakikada serbest vuruş öncesinde hakemin “düdüğümü bekle!” işaretine rağmen vuruşu kullanması ve 2.sarı karttan atılması Sevilla için talihsiz bir andı belki ama Reyes adına da tarifi yapılamayacak amatörce bir hataydı. Beşiktaş’ta da bir dönem oynayan Simao’nun kafa golüyle 2-1 öne geçen Espanyol, son saniyelerde gelen Negredo golüne engel olamadı ve sahadan 2-2 ile ayrıldı.
***
Rekorların ismi Messi… 5 gollü şovun sahibi Falcao… Önümüzdeki Pazar akşamı 22.00’de ikisini de CampNou’nun çimlerinde izlemek üzere sizlere veda edelim. Barbar seyircilerinden uzak, spor keyfi günleri dileğiyle.
***
HAFTANIN KARMASI
(3-4-3)
Willy Caballero (Malaga)
--
Carlos Martinez (Sociedad)
Navarro (Levante)
Mikel San Jose (Bilbao)
--
Joaquin (Malaga)
Mesut Özil(Real Madrid)
Apono (Zaragoza)
Iborra(Levante)
---
Manucho (Valladolid)
Falcao (A.Madrid)
Messi (Barcelona)
***
HAFTANIN TAKIMI
Valencia
Sezon başından bu yana, bazı maçlarda skora yansıtamasalar da genel itibariyle iyi futbol oynuyorlardı. Ancak Sociedad’dan alınan 5-2’lik iç saha mağlubiyeti ve birkaç haftalık süregelen form düşüşü Pellegrino’nun sonu oldu. Yeni teknik direktör Ernesto Valverde ile yaşanan değişim etkisini çabuk gösterdi ve 1 haftada 2 deplasman sınavından 1-0’lık galibiyetler geldi. Osasuna deplasmanındaki 3 puan, haftanın en zor puanlarıydı.
***
HAFTANIN YILDIZI
Messi (Barcelona)
Rekorlara imza attığı bir haftada Arjantinli’yi seçmemek sizce mümkün mü! Zevk ve heyecan veren
oyununu bir kenara bırakın, iki goldeki usta vuruşlarını izlemek yine çok hoştu.
***
HAFTANIN GOLÜ
Mesut Özil (Real Madrid)
Valladolid deplasmanında zor anlar yaşayan ve maçı çevirmekte zorlanan Real’e öyle bir dakikada, öyle bir frikikle 3 puan getirdi ki, hem golün değeri, hem de vuruşun mükemmeliği açısından haftanın ilk sırasına yerleşti.