Trendyol 1. Lig’in ilk haftasında Astor Enerji Şanlıurfaspor’a konuk olacak olan Altay’ı değerlendiren usta kalemlerimiz, “Yönetim, teknik birim ve oyuncular zoru başardı, lige tutundular. Genç başkan ile arkadaşları özverili. Lakin arkalarında onlara katkı verecek büyük güce gereksinimleri var” dedi.
Bülent Buda: Başarı tatlıdır ancak çoğunlukla ter kokar. Amerikan özlüdeyiş. Şaştım okuyunca. Çoğunlukla, dolar kokar yaklaşımı daha fazla deyiverdim... Ege futbolunu izliyorum yoğunlukla. Elbette TV yayınlarından. TFF 1. Lig’de geçen sezon 6 takımdık, yeni sezonda 4’e düştük. Yıllardır üst sıralara oynayan ve de oralara yakışan Altınordu bir alt lige indi. 3 yıldır düşmeme direnci gösteren Denizli de bu sezon tutunamadı.
“Aleve aydınlığı için teşekkür et, ama tükenmeyen bir sabırla gölgede durarak lambayı tutanı da unutma” demiş büyük Hintli düşünür Tagore. Unutkanlık yıkıcı bir ruhsal eksikliktir. Bizim Ege futbolunda bu eksiklikten daha yıkıcı olanı var. Futbol dünyamızı iyi tanıyan takımlarla başladık lige. Daha yolun başında Denizli ve Altay sıkıntılı... Transfer yasakları var. Paraları yok. Oysa var olan futbolcu topluluğuyla ligi taşımaları olası. Denizli başaramadı. Altay’da tam tersi oldu. İdealist, saçının telinden ayak parmaklarının ucuna kadar Altaylı yönetim ve de teknik birim ile zor olanı başardılar, lige tutundular. Lakin şimdilerde finansal ya da transfer yasağı sorunu sürüyor. Gidenlerin eksikliğini altyapı gençleri giderecek. Geride bıraktığımız sezon, bu ödevi beklentilerin ötesinde başardılar. Genç başkan ile arkadaşları özverili. Lakin arkalarında onlara katkı verecek büyük güce gereksinimleri var. Sevgili Altaylılar, tohumları ekmeyi unutmayın. Bu sezon zorlu yolculuğunuzda güçlü taraftarınızın katkısıyla başarılar diliyorum...
Fatih Tanfer: Büyük Altay, geçen sezon zoru başardı. Bütün tahminleri altüst edip hem ligde kaldı hem de birçok oyuncuyu Türk futboluna kazandırdı.
n Maalesef transfer yasağı devam ediyor. Yönetim, bütün gücüyle ekonomik sorunların üstesinden gelmeye çalışıyor; ancak kolay değil. Birlikten kuvvet doğar düşüncesiyle Büyük Altay camiasının bütünleşmesinin şart olduğuna inanıyorum.
n Teknik Direktör Tuna Üzümcü, geçen sezon büyük bir deneyim yaşadı ve bu zor görevi başarıyla tamamladı.
n Genç oyuncularla hedefinize doğru ilerlemek asla düz bir çizgide olmaz. Biraz ilerler, belli süreçlerde de bu genç oyuncular gerileyebilir. Bu düşüş esnasında tüm camianın asla motivasyonunu kaybetmeyip takımına destek vermesi şarttır.
n Altay, sezonu Şanlıurfa’da açıyor. Sonrası, ilk dört haftada Tuzla ve Göztepe’yle evinde, Kocaeli’yle deplasmanda oynuyor. Her takım zor... En güzel lig TFF 1. Lig’de heyecan dorukta olacak ve çok zorlu mücadeleler izleyeceğiz. Büyük Altay camiasının, her zorluğu başarıyla atlatacağına inanıyorum.
Mehmet Demirtaş: Geçen sezon Altay’da yönetiminden teknik birimine, sahada terinin son damlasına kadar mücadele eden genç-deneyimli karışımı kadrosundan tribündeki cefakâr taraftarına, hepsi üzerine düşeni fazlasıyla yaptı ve de korkulu rüya yaşamadan ligde kalmayı başardılar. Altay, 109 yıllık kulüp. Tarihi başarılarla dolu. Son sezonlarda antrenörler, kimi zaman duygusal bir tercihle, kimi zaman da dost ahbap ilişkileri sonucu belirlendi. Yeni yönetimin Tuna Üzümcü tercihi nokta atışıydı. Takım oyununda yanlışlardan dönüldüğünü ve doğru işler yapmaya başlandığını, geçen sezon hep birlikte gördük. Böyle devam etmesini umuyoruz... Bir takımın başarısında ya da başarısızlığında önemli etkenler var. Birincisi; yönetim. Kulübün yönetimi en büyük etken. Yapılmaması gerekenler! Ekonomiyi iyi yönetmek ve gelir-gider dengesini ayarlayamamak, kaynakları çarçur etmek. Kulübü kendileri için siyasi ve ticari bir basamak olarak görmek. Futbolu bilen doğru kadrolarla çalışmamak. Futbolculara verilen taahhütleri yerine getirmemek.
İkincisi; şehir. İşadamları, seçilmiş ve atanmışların kulübe olan katkısı. Bu katkı doğru yapılamıyorsa; kalıcı gelirler ve destekler yerine, günlük ‘keş’ yardımlar yapılıyorsa... Yardım yapılırken kulüp değil, yöneticilerle ilişkiler ön planda tutuluyorsa... İşin içinde siyaset ve şahsi ilişkiler varsa... Şehrin ve de kulübün başarılı olduğu söylenemez... Üçüncüsü; futbolcu grubu. Gençlerin çoğunun eksikleri var. Bireysel antrenmanlarla becerilerini geliştirmeliler. Takımla çalışmaların dışında, kendilerinde eksik gördükleri noktalar için çalışma programı oluşturmalılar.
Taraftara gelince... Onlar hep aynı noktada. Renklere karşı sevgi ve coşku. Bugünlerde ne kadar acı çekseler de, umut ediyorum, iyi günleri de kenetlenerek gönül verdikleri takımlarını yalnız bırakmayarak göreceklerdir. Haydi Büyük Altay, daha önce yaptınız yine yaparsınız. Yolunuz açık olsun.