Orta sahasız iki takımdan savunma oyuncuları daha az hata yapan kazandı. Maçı bir tek bu cümleyle de anlatabiliriz. Özelikle Milli Takım için de adı geçen Murat Sözgelmez’in herhalde oyuna ısınamamış olmaktan ileri gelen bireysel hatalarını sahanın en enerjik oyuncusu ‘Red Bull’ Holosko’nun çok çok iyi değerlendirişi oyunun kaderini belirledi.
Sivasspor evlerinde oynadıkları Fenerbahçe maçında olduğu gibi istediği boş alanları bu gollerden sonra bulmakta iyice zorlandı. İkinci yarıdaki uzak şut denemeleri dışında gole çok yaklaştıklarını söylemek güç. Bu onları panikletti ve Mehmet Yıldız dışında hep acele top kullandılar. Alışıldık sistemleri, Beşiktaş savunmasının sezonun en iyi oyunlarından birini oynamasıyla işlemez oldu.
Berbat zemin
Beşiktaş oyuna çıkarken top kaptırmadı, hiç baskın yemedi ve Cvetkov’a hiç vuruş şansı tanımadı. Hatta İbrahim Kaş’ın oyundan atılmasıyla eksik kaldıklarında dahi. Bunda savunma göbeğinin işini kolaylaştıran etkenleri de saymalı. Tello’nun göbeğe geçişiyle orada yer bulan Aydın, İbrahim Üzülmez’in düşük performansından doğan savunma zaafını tamamen gidermişti. İbrahim Kaş’ın varlığı da her ne kadar karta yakın oynasa da sağ kanattaki sıkıntıyı ortadan kaldırdı. Tabii erken öne geçişleri sırtlarını kaleye yaslama şansını Beşiktaş’a vermese işler bu kadar iyi gider miydi bilmek kolay değil.
Son olarak Sivas’ın oyununu bozan bir başka etkenin de zemin olduğunu söyleyelim. Geri düşen takımlar için ikinci bir rakip savunmayı oluşturuyor bu korkunç saha.
Yani çoğu zaman avantaj olarak kullandıkların saha dün onların rakibi oldu.
Böylece Beşiktaş yarışta kalmayı başardı. Ama son saniyede ikili averaj avantajlarını yitirmeleri büyük kayıp oldu.
İki takımın da az zaman kalsa da en azından Şampiyonlar Ligi şansları devam ediyor.