30.11.2024 - 11:51 | Son Güncellenme:
Beşiktaş'tan gönderilen Samet Aybaba, basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Transferlerin nasıl gerçekleştiğini anlatan Aybaba, özellikle Musrati takviyesine değindi.
SON DAKİKA
Samet Aybaba'nın "imzam kullanılarak teklif yapıldığı" dediği belge
"Suç duyurusu yapacak mısınız?"
Samet Aybaba: "Öyle suç duyurusu falan olmaz. Camia verir cezayı, öyle yargıya git falan doğru şeyler değil. Camiamız versin cezasını."
"Transfer listemizi size atsam şok olursunuz, Gronbaek'i istedik, Saelemaekers vardı çizgi oyuncusu olarak onu istemiştik."
"Hüseyin Yücel ile Hasan Arat arasında fikir ayrılığı var mı?"
Samet Aybaba: "Ben böyle şeyler olduğuna inanmıyorum. Saydığınız arkadaşlar hep saygılıydı, hep destek verdiler finansal olarak da."
"Feyyaz Uçar, başkanın benim ve Friedel'ın Macaristan'a gitmeyeceğini söyledi. 'Söyle ona istifa ediyorum' dedim. Sonra Feyyaz konuştu geldi, 'İkisi de gitsin' demiş. Ben de 'Söyle ona, Samet Aybaba' gitmeyecek dedim. Yani o kişiyle beni bir arada anmak... Herkese söyledim, bu takım 11. ay darmadağın olur dedim. 34 yaşında bir forvetimiz var. 5 gün izin, 7 gün izin... İkaz ettik hocayı. Teknik direktörlere saygısı olan bir insanım ben. Her söylediğimiz şey 'Hocayı yemeye çalışıyor' oldu."
"Rıza süreci var, Rıza benim kardeşim. Birlikte 10 sene oynadık. Geldiğimizde kulüpteydi. Oyun kötüydü, söylemler kötüydü. Başkanımız Kasımpaşa maçı sonrası, 'Ya böyle olur mu göndermiyor musun Rıza'yı?' dedi. Sonra Rıza'nın bazı tatsız söylemleri oldu, başkan 'Artık konuşmaya gerek yok görevden alın' dedi. Başkana 'Ben bunu gidip söyleyemem, Feyyaz da söyleyemez' dedim."
"Başkanlığa aday olur muyuz? Zor, güzel bir duygu da zor. Beşiktaş'ta her görevi kabul ederiz ama şu an olmaz. Beşiktaş'ta bu süreci yaratan insanlar hala görevde. Biz Beşiktaş'a katkıda bulunacağını düşündüğümüz her adaya destek veririz. İlerde koşullar değişirse duruma bakarız."
'YETER SEBA'YI KULLANMAYIN ARTIK'
“Yeter Seba’yı kullanmayın artık. Bizim hayatımız birlikte geçti. Bir kelime etmedik. Önünden bir kere geçenler tonla laf anlatıyor. Bir daha Seba diye konuşturmayın kimseyi, engel olun.”
"Sergen Yalçın'ı ben istedim. Telefonla konuştuk, görüşecektik. Başkan bana 'Gittiğinde bir şey konuşma' dedi. Ben ona takımdan bahsedecektim, biraz da ağlayacaktım kulüp tarafında olduğum için ekonomiden yakınarak. Sonra o da koşarak gelecekti."
"Maccabi bir maçı özel bir maç. Ben olsam Türk oyuncularla oynardım. Yabancı oyuncu nereden bilecek bu duyguları? Bir tane forvetimiz var, yaşı 34. Arkasında 17 yaşındaki Mustafa var. Kanatlar boş, nasıl olacak?"
"Kilo almış, pası veremiyormuş. Nasıl 12 gol attı o zaman bu çocuk? Verdirin o zaman. Ben gördüğümde konuşuyordum Semih'le. Bu çocuklardan vazgeçemeyiz."
"Başkan bana son durum ile ilgili bir rapor ver dedi. Bu raporu vermesi gereken ben değildim. Hatta Veli ve Feyyaz'dan da rapor istendi. Bu süreci yöneten 3 kişi rapor vermeliydi. Bu rapor sonunda 'Başkanım, ben kimseyi yarı yolda bırakmadım, Beşiktaş'ı hiç bırakmam. Sizin bir tasarrufunuz varsa gereğini yapın' yazdım. Başkan herhalde o gereğini başka anlamda kullandı. Beni çok arayan oldu 'Ya ne yaptınız' diye."
"Hasan Arat helalleştiğinizi söyledi."
Samet Aybaba: Hiç kimseye hakkımı helal etmiyorum. Whatsapp’tan bana mesaj iletenlere ordan cevap verdim. Whatsapp’ta helalleşme emojisi var mı?
"Beşiktaşlı birisi, işler kötüyken istifa eder mi? Görevden kaçar mı? Hocayla konuştum, iki 6 numara ile olmaz dedim. Rafa kenar oynamaz, orada Rashica'dır bizim oyuncumuz dedim. İzinlerle ilgili konuştum, oyuncuların bir grubuyla çalışıldığı ve öbür grubun rahatsız olduğunu konuştum. Bir sürü şeyleri konuştum ben."
"Yardımcılarım vardı. Hepsine mobbing uyguladılar, antrenman izlemelerini yasakladı Brad Friedel. En son scout ekipleri ile ilgili çalışma yapıyormuş Friedel. Kaan Bey yardımcılarımın 'WyScout' şifrelerini aldı, 'istediğime vereceğim bunları' dedi. Orada kalıp bu mücadeleyi vermeyi başardık diyelim."
"Joao Mario, Ndour, Emirhan, Can Keleş, Uduokhai... Hepsine karşı çıktık. Ndour, Beşiktaş genç oyuncu kiralamaz. Bir de en kalabalık yere aldık oyuncuyu. Joao Mario kenar oyuncusu değil, ağır. Merkez orta saha olarak da aşağı gitmiş, kanada ihtiyacımız var diye rapor verdik. Bir menajer bize Uduokhai'yi önerdi, izledik ama listemize almadık. 3 milyona alabiliriz dedi bize menajerler, daha pahalıya geldi. Colley en düşük maliyetli oyuncularımızdan biriydi, giderken üstüne para verdik. Takımdan giden oyuncuların hepsine para verdik. Can Keleş ile ilgili raporumuzu sunduk, daha net oyuncu lazım dedik ama o da alındı. Emirhan ile ilgili fikirlerimizi sunduk. Transferlerin tamamına olumsuz rapor verdik. Bu transferlerden sonra biz tamamen koptuk ve iletişimi kestiler bizimle. Sonraki süreci Kaan Şakul, Friedel ve başkan götürdü. 'Futboldan gelen insanlar varken neden Kaan Şakul ile yürüyorsunuz?' dedim. Başkan 'Böyle uygun gördük' dedi."
"Gaziantep maçında uçağın arka bölümüne gittim çocuklarla konuşmaya, 'olur böyle şeyler' dedim. Oyuncular 'Feyyaz hoca da gelsin' dedi. Uçak indiğinde ortalık birbirine girdi. Friedel'ın dediğine göre biz oyuncularla kurgu yapmışız. Hoca ile soyunma odasında taktik tahtasında çalışmalar yapıyorlardı, oyuncular bunları görüyordu. Feyyaz kapıyı açıp içeri giriyor, bakıyor içeride Friedel, Kaan Şakul ve hoca var. Kaan Şakul 'Feyyaz abi özel bir şey konuşuyoruz' diyor. Menajerlik şirketinde çalışan bir ismin bizden ne fazlalığı vardı? Friedel'ın da suçu değil bu. Ben Gio hocanın yardımcılarının aldığından düşük ücret alıyorum kulüpten. Ben 30 yıl antrenörlük yaptım bu ülkede. Başkan 'Üzülüyorum aldığın ücreti artıralım' dedi. Bir sözleşme hazırladım ama hiçbir geri dönüş olmadı. Başkanın samimi olmadığını gördüm o konuda."
"Feda döneminde avukatım 'Ver bana yetkiyi sana 2.5 milyon dolar alacağım' dedi. 'Beşiktaş'tan para yemek kadar şerefsizlik olur mu!' dedim. Aynı duyguları yaşamadığımızı 'Sana da komisyon vereyim' dendiğinde anladım zaten."
"Friedel diye bir arkadaşımız göreve geldi. 'Ümraniye'ye gelmeyecek, işinize karışmayacak, sadece satış yapacak' dendi. Ümraniye'ye de geldi, hocaya yardımcı da getirdi. Bu yardımcılara bonservis gibi ücretler ödendi. Kaan Şakul ve başkandan aldığı cesaretle kendini oranın imparatoru sanmaya başladı. Başkana gittim, 'Bu arkadaşa yüksek maaş veriyorsunuz ama komisyon da veriyorsunuz' dedim. Başkan bana 'Sana da verelim Mustafa ve Semih'in satışından' dedi. Bu ne demek dedim ya. Benim tek isteğim Beşiktaş'a katkı sağlamak. Bu olayların hepsinin şahidi var."
“Joe Worall ile ilgili olumsuz rapor verdik. Yönetim ısrar etti. Kabul etmedik. Sonrasında yönetim, bana sormadan, benim imzamla 5 milyon bonservis teklifi yaptılar"
"Transfer komitesi gibi bir şey oluşturulmuş. Kaan Şakul '37 milyon euro satış bekliyorum, yoksa kimseyi alamayız' dedi. 'Futbolda böyle bir şey olmaz' dedim. 'Hocam Oraya Rafa Silva yazıyorsunuz, 40-45 milyon euro'luk oyuncu' dedi. 'Futbolu bilmediğiniz için bu fırsatın önümüze çıkacağını görmüyorsunuz' dedim. Immobile ve Paulista için de olumlu rapor verdik."
"Yardımcıma oyuncuyu öneren menajer, 'Siz nasıl insanlarsınız, ben önerdim oyuncu gidip teklif veriyorsunuz' dedi. Ben de başkana söyledim. Sonra başkanımız 'Bana yardımcı olun bu oyuncuyu alalım, siyasi şeyi var' falan derken 500 bin euro karşılığında oyuncuyu kiraladık."
Svensson'u istedik. Devre arasında Al-Musrati, Renato Sanches ve William Carvalho'nun isimleri bize geldi. Başkan 'bunlardan birini alalım' dedi. Sanches ve Carvalho'nun görüntülerini başkana gösterdim, gülümsedi. Aralarında alınacak tek isim Al-Musrati'ydi. Muçi ile ilgili de raporumuz var. Büyük ligde oynamamış, büyük bonservis ödenmemeli şeklinde. Aynı rapor Al-Musrati için de geçerli. Sonra bir baktık iki oyuncuya 24 milyon euro verilmiş. Matic'i getirelim, az para verelim diye düşünürken verilen para bizi şok etti. Santos bana gelip 'Al-Musrati'yi beğeniyorum ama bu parayı nasıl verdiniz?' dedi. Joe Worrall konusu var, bize önerildi. Olumsuz rapor verdik."
"Nasıl tanıştık? Hakkımda yanlış şeyler konuşulunca Divan'da konuşma yapmıştım ve indiğimde Hasan Arat 'Tebrik ederim, çok güzel konuştun. Benim önümü açtın' demişti Ondan sonra rahmetli Seba başkanımızın tedavi sürecinde görüştük. Daha sonra inanılmaz keyifli bir seçim süreci, bize kıymet verilen sözler, futbolu futboldan gelenler yönetecek söylemleri...
Ümraniye'ye gittim, ölü toprağı atılmış gibi bir takım, bir sürü raporlar hazırladım. Öte yandan başkanımızın seçim sürecinde verdiği transfer sözleri, dünyaca ünlü kulüplerle yapılan anlaşmalar gündeme geldi. Çıktım açıklama yaptım, kulübü savundum. Biraz da sert konuştum."
"Bana verdiğiniz destek ve değerden ötürü çok mutlu oldum. Biz futbolu hep aile olarak gördük. Bazı notlar aldım, o kadar çok şey konu var ki... Önce başkanımıza geçmiş olsun, sağlık sorunları var herhalde. Sağlık önemli konudur, acil şifalar diliyorum."
Samet Aybaba, yaşanan bu kaotik dönemi ve kendisinin görevden alınma sürecini saat 12.30'da düzenleyeceği basın toplantısıyla anlatacak.
Beşiktaş'ta görevi sona eren Samet Aybaba, olayın ardından sıcağı sıcağına yaptığı ilk açıklamada şunları söylemişti: "Görevden alındığımı telefonuma gelen WhatsApp mesajı ile öğrendim. Son 4 aydır Hasan Arat ile diyaloğumuz tamamen kopmuştu. Kendisi ile konuşamadığımız için kulüpte yaşanan her şeyi mektup yazarak aktardım. Cumartesi basın toplantısı düzenleyeceğim."
Beşiktaş'ta Hasan Arat'ın istifasının ardından başkanlık koltuğuna Hüseyin Yücel oturdu.
Yücel, konuyla ilgili yaptığı ilk açıklamada şunları söyledi: "Çok Değerli Beşiktaşlılar, Başkanımız Sayın Hasan Arat'ın beklenmedik istifası, tüm camiamız ve biz yönetim kurulu üyeleri tarafından üzüntüyle karşılanmıştır. Sayın Başkan gerekçelerini düzenlediği basın toplantısında açıklamıştır. Ardından toplanan yönetim kurulumuzun aldığı kararlar ise resmi kanallarla duyurulmuştur. Herkes müsterih olsun. Biz büyük bir camiayız. Mayıs ayındaki Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı'na kadar Beşiktaşımızın menfaatlerini korumaya devam edeceğiz. Süreçle ilgili detaylı açıklamayı önümüzdeki günlerde düzenleyeceğim basın toplantısı ile yapacağım.