Mourinho'ya bir önerim var
Fenerbahçe'nin geçen hafta Rangers'a sürpriz biçimde 3-1 mağlup olduğu UEFA Avrupa Ligi son 16 maçından sonra Jose Mourinho'ya yönelik eleştiriler Dzeko (39) ve Tadic (36) konusunda yoğunlaştı. Yaşları bir hayli ilerleyen bu ikilinin hücum hattında çok ağır kaldıkları, sürekli top kaybettikleri, ön alan presi yapamadıkları, geriye dönemedikleri, ikili mücadeleleri kazanmakta çok zorlandıkları vs. savunuldu.
Dzeko ve Tadic'in beklentilerin çok altında bir futbol oynamaları yenilgideki önemli faktörler arasındaydı. Aynı şekilde cezalı Fred'in orta sahadaki boşluğu doldurulamadı. UEFA listesinde yer almayan Oğuz Aydın mumla arandı. Osayi'nin yokluğunda Mert'in performansı yetersizdi.
Sistem (diziliş) konusu ise neredeyse hiç konuşulmadı. Oysa Rangers gibi çok etkili geçiş hücumu üretebilen takımlara karşı diziliş ve oyuncu tercihi hatası yapılmamalıydı.
Sezona 4-2-3-1 dizilişiyle başlayan Jose Mourinho 5 ay boyunca bu sistemde ısrar etti. Eyüpspor'la 1-1 berabere kaldıkları 17. hafta maçından sonra ise 3-4-1-2'ye geçiş yaptı. Savunmanın ortasında 3 stoper kullanırken hücumda En Nesyri ile Dzeko'yu birlikte oynatmaya başladı.
Fenerbahçe, Rangers maçına kadar 3-4-1-2 dizilişiyle oynadığı hiçbir maçı kaybetmedi. Bu süreçte 12 galibiyet, 4 beraberlik elde edildi ve takım yeni düzene büyük ölçüde uyum gösterdi.
Rangers mağlubiyeti ise hem Dzeko-Tadic ikilisinin hem de sistemin sorgulanmasına yol açtı. Mourinho'nun devre arasında genç stoper Yusuf'u oyundan alarak dörtlü savunmaya dönmesi onun kafasının da biraz karışık olduğunu gösteriyordu.
Malumunuz sistem konusu futbolda üzerinde en fazla konuşulan hadiselerden biridir. 4-4-2, 4-2-3-1, 4-3-3, 4-1-4-1, 3-5-2, 3-4-1-2, 3-4-2-1, 3-4-3... Hangisi daha güçlü, hangi sistem daha ofansif, hangi diziliş daha güvenli, tartışıp duruyoruz yıllardır!
Sistemler üzerine kafa yormayı ben de severim. Takımların elbette oturmuş net bir sistemleri olmalıdır. Ancak rakiplerin oyun planına göre veya maç içinde sisteme dokunuşlar yapmak da gerekir.
Bu anlamda, Fred-Osayi'nin cezalı ve Rangers'ın net bir geçiş takımı olması nedeniyle Jose Mourinho'nun 3-4-1-2'yi rafa kaldırıp daha güvenli bir sistemle maça başlamasını beklerdim. Sistem değişikliği otomatik olarak oyuncu tercihlerini de etkileyecekti.
İsmail Kartal geçen sezon istisnasız tüm maçlarda 4-2-3-1 ve 4-3-3 dizilişini kullanmıştı. Kartal'ın Fenerbahçe'si; UEFA Avrupa Ligi'nde yarı finalin eşiğinden döndü, Süper Lig'de son maça kadar şampiyonluk yarışının içinde kaldı. Galatasaray ve Beşiktaş'a karşı oynanan 4 derbide ise 3 galibiyet, 1 beraberlik aldı.
Bu sezon Jose Mourinho'nun elindeki kadronun daha pahalı ve daha geniş olduğunu düşünüyorum. Hal böyleyken oynanan futbol da daha keyifli ve daha güvenli olmalı. Evet, Rangers maçına kadar işler yolundaydı ama İskoçlar moral bozdu. Yine de "Bir musibet bin nasihatten iyidir" diye düşenerek bu yenilgiyi fırsata çevirmek bile mümkün.
Fenerbahçe, Glasgow'da perşembe gecesi oynanacak rövanş maçına yeni sistem ve oyuncu hamleleriyle çıkmalı. 4-2-3-1 veya 4-3-3 sistemini tercih etmek şart. Her iki dizilişte de savunma hattı Osayi-Skriniar-Djiku-Kostic'ten oluşmalı. 4-2-3-1'e göre savunmanın önünde Amrabat ve Fred yer alabilir. Bu ikilinin önünde Szymanski-Talisca-İrfan Can (Tadic) tercih edilebilir. En uçta da Nesyri oynar. 4-3-3'e göre ise orta sahanın merkezi Amrabat-Fred-Szymanski'den oluşur. Öndeki üçlü hücum hattında da Talisca, Nesyri ve İrfan Can (Tadic) görev yapar.
Glasgow'da bu kez Rangers'ı oynatmadan, kendi futbolumuzu oynamalıyız. Dengeli, çeyrek final odaklı, kontrolü sürekli elinde tutan bir Fenerbahçe izlemek istiyoruz. 4-2-3-1 ve 4-3-3 sistemleriyle hem savunmada hem orta sahada hem de hücumda daha güçlü olmak mümkün. Mourinho'nun da ifade ettiği gibi hiçbir şey bitmiş değil. Doğru sistem, doğru oyun ve rakipten daha fazla isteyerek çeyrek finale çıkabiliriz...