Levent Kalkan

Levent Kalkan

leventk@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Beşiktaş Kulübü'nün Onursal Başkanı rahmetli Süleyman Seba ile aynı masada yemek yeme onurunu yaşamış bir gazeteciyim. Vefatından birkaç yıl önce mütevazı evinin hemen yanındaki küçük bir restoranda bir araya gelmiştik efsane başkanla. Yemekte sadece dört kişiydik. Süleyman Seba, meslektaşlarım Mustafa Anıklı, Çiğdem Hızkan ve ben...

Süleyman Seba'nın hayranıydım zaten. İki saat süren yemeğin ardından bu hayranlığım ve sevgim beşe katlanmıştı. Hem futbolcu hem başkan olarak Beşiktaş'ın tarihini yazan en önemli adamlardan biriydi Seba. Harika bir Atatürkçü, şahane bir vatanseverdi. Hayatta en sevdiği insanlardan biri Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'dı. Aynı şekilde Yıldırım'ın en çok sevdiği ve saygı duyduğu kişiliklerden biri de Süleyman Seba'ydı...

Haberin Devamı

Yıllar önce pek meşhur, "Ahmet Dursun, Seba gitsin" tezahüratlarının tarihi İnönü Stadı'ndan yükseldiği günlerde, 'Efendi Beşiktaş'ın tabutuna ilk çiviler çakılmıştı. Son Divan Kurulu toplantısında şahit olduklarımızla birlikte defin işlemi tamamlandı, 'Efendi Beşiktaş' sonsuzluğa uğurlandı...

Eski Başkan Hasan Arat'ı veya Divan Kurulu Başkanı Tevfik Yamantürk'ü savunacak değilim. Ancak Beşiktaş'taki eksen kaymasına dikkatinizi çekerim.

Ahmet Nur Çebi'nin gazladığı taraftarlar, "Fikret Orman paralar nerede?" diye aylarca bağırdı. Sonra Çebi başkan oldu, onu da yeni başkan Hasan Arat topa tuttu. Dört ay önce Serdal Adalı başkan seçildi. Adalı da Arat'ı ve ekibini tabiri caizse kılıçtan geçirdi!

Benzerlerini başka kulüplerde de görüyoruz ama Beşiktaş'ta son yıllarda çok garip bir gelenek oluştu. Koltuğa her oturan, eski başkanı kayıt dışı harcamalarla, iş bilmezlikle, sportif ve finansal başarısızlıkla suçluyor. Öyle, böyle değil ama, bir önceki başkanı adeta karpuz gibi doğruyorlar. İtibarsızlaştırma operasyonuyla camianın önüne atıyorlar...

Yıllardır spor medyasında çalışıyorum ve böylesi suçlamalardan fayda sağlayan bir kulüp veya başkana henüz şahit olmadım. Kötü yönetenden, sınıfta kalandan, vaatlerini yerine getiremeyenden hesap sormakta çok haklısınız. Ancak elinizde hiçbir belge olmadan bu kişileri dünya üzerindeki en azılı Beşiktaş düşmanları gibi göstererek linç etmekse niyetiniz, yanlış yoldasınız!

Haberin Devamı

Hasan Arat bugün Beşiktaş tarihinin en kötü, en beceriksiz ve en başarısız başkanı olarak afişe ediliyor. Ancak Beşiktaş'ın aynı Arat döneminde çok kısa sürede futbolda iki kupa kazanması (Türkiye Kupası ve Süper Kupa) hiç konuşulmuyor. Galatasaray'a beş atan Beşiktaş'ın başında kim vardı bundan kimse bahsetmiyor...

Dediğim gibi, Hasan Arat'ın veya Tevfik Yamantürk'ün avukatı değilim ama Beşiktaş'ta yaşananlar kulübe hızla irtifa kaybettiriyor. Yamantürk'ün divan toplantısındaki sözlerini, davranış biçimini ve attığı yumruğu kim, nasıl savunabilir? Yamantürk'ün geçmişte Süleyman Seba, Fikret Orman ve Ahmet Nur Çebi ile yaşadığı sürtüşmeleri de çok iyi biliyoruz. Ve Beşiktaş'ın en üst kademesinde yaşanan bu çirkinliğin, diğer katmanlara sıçramasından açıkça endişe ediyoruz...

Süleyman Seba'nın Beşiktaş'ı hiç böyle değildi. Seba'nın Beşiktaş'ı centilmen ve efendiydi. Neredeyse herkesin ikinci takımıydı. Fakat bugün bakıyoruz ne nezaket, ne efendilik, ne centilmenlik kaldı Beşiktaş'ta. "Efendi Beşiktaş" sizlere ömür galiba...