Kalite
Kopenhag maçı on birinden, biri zorunlu olmak üzere ( Victor Nelsson ) beş rotasyonla çıktı Başakşehir karşısına Galatasaray ki, bu maç rotasyon için doğru maç mıydı, tartışılır...
Yine de ilk on beş dakika topun tek sahibi oldu sarı- kırmızılılar. Fakat Tete’nin üstten dışarı çıkan şutu ve Torreira’nın etkili ön alan baskısı sonucu kaptığı topla oluşan pozisyon dışında ciddi bir tehlike yaratamadı Galatasaraylı futbolcular.
Ardından yavaş yavaş oyuna ortak olmaya başladı ev sahibi takım ve bir süre sonra da rakip kalede tehlikeler yaratmayı başardı. Bu bölümde Galatasaray’ın oyunundaki durgunluğa, Kazımcan’ın sakatlanması üzerine sol beke Abdülkerim Bardakcı’nın geçmesiyle dağınıklık da eklendi.
Anlamsız 8+3 kuralı, teknik direktörlerin elini kolunu bağlıyor. Okan Buruk’un, Angelino’yu oyuna almak için bir yabancı oyuncuyu çıkartması gerekiyordu. Bir oyuncuyu değiştirmek zorunda kaldığınızda iki oyuncu değişikliği yapmak zorundasınız! Böyle bir matematik hangi ligde var?
İkinci yarıda yaptığı Oliveira- Kerem Demirbay değişikliğini, Oliveira’yı kaybetme korkusuyla Kazımcan’ın sakatlandığı dakikada yapmaya çekinen ve bu nedenle Angelino’yu da sahaya süremeyen Okan Buruk, Kaan Ayhan’ı oyuna dahil etti. Buruk, bu bölümde üç stoperli oyun varyasyonlarını deneyebilirdi. Ama o, Abdülkerim’i sol beke almayı tercih etti.
Yukarıda bahsettiğim, Abdülkerim Bardakcı’nın sol beke geçmesiyle oluşan dağınıklık kısa sürdü. Abdülkerim sol bekte çok da kötü bir performans sergilemedi. Fakat Galatasaray’ın, ikinci yarıda golü sol kanadından gelen bir topla yediğini de belirtmek lazım. Tabii sarı- kırmızılı kenar yönetiminin, Hakim Ziyech’in çıktığı anda Zaha’yı oyuna dahil etmeyi başaramadığını ve Galatasaray’ın on kişi oynadığı bu kısa zaman diliminde golü kalesinde gördüğünü de es geçmeyelim.
Futbolda kalite çok önemli bir unsur. Galatasaray bu sene kaliteli oyunculardan oluşan iyi bir kadro kurdu. Nitekim sarı- kırmızılıları galibiyete taşıyan da iki takımın oyuncuları arasındaki bu kalite farkı oldu. Galatasaray’ın üretemediği, Icardi’nin top almak için orta sahaya gelmek zorunda kaldığı bir anda harika bir vuruşla kalitesini konuşturan Hakim Ziyech, tabelayı sarı- kırmızılılar lehine değiştirdi. İkinci yarının başında oyuna dahil olan Kerem Aktürkoğlu, bu devrenin başlamasından birkaç dakika sonra penaltı yaptırttı. Topun başına geçen diğer bir kaliteli isim Icardi de farkı ikiye çıkarttı. Orta sahadaki büyük kalite Torreira, yine müthiş oynadı ve bence maçın adamı olmayı hak etti. İlk kez bir resmi maçta Galatasaray forması giyen Davinson Sanchez de çok iyi bir maç çıkarttı. Bu harika performansın ve devamının onu ilk on birin değişmez oyunsusu yapması, hiç kimse için sürpriz olmayacaktır.
İlk golde topu Hakim Ziyech’e aktaran Tete ve 64’de oyuna dahil olan Zaha, henüz tam olarak hazır değiller. Ziyech’i de dahil edebileceğimiz bu isimler, tam anlamıyla hazır olduklarında çok daha etkili bir Galatasaray izleyebiliriz. Esasen sarı- kırmızılıların yoğun maç trafiği dikkate alındığında bu isimlerin ve tabii kulübedeki diğer oyuncuların bir an önce hazır duruma gelmeleri çok büyük önem taşıyor. Sağda Kerem ve ortada Mertens’in yokluklarının Icardi’yi nasıl olumsuz etkilediğini dün hep birlikte gördük. Okan Buruk, yoğun fikstürde rotasyonlar yapmak zorunda. Bu nedenle tüm oyuncuların hazır olmaları gerekiyor.
Geçen sezon Türkiye Kupası’ndaki Galatasaray- Başakşehir çeyrek final maçını yöneten ve sergilediği kötü yönetimle skora, dolayısıyla da tura doğrudan etki eden Kadir Sağlam’ın bu maça verilmesini anlamak mümkün değil. Kadir Sağlam, geçen sezon kupadaki kötü yönetimini, dünkü maçın özellikle ilk yarısında da devam ettirdi. Henüz 10. dakikada Karzev’in Torreira’ya yaptığı penaltıyı vermeyen Kadir Sağlam, yine Torreira’ya Başakşehirli Berkay tarafından 19. dakikada yapılan kırmızı kartlık hareketi de sarı kartla geçiştirdi. Kazımcan’ın sakatlanmasından sonra ise Başakşehir aleyhine bazı hatalı düdükler çaldı. Kerem’e yapılan penaltı yoruma açık, zor bir pozisyondu. Ben penaltı olduğunu düşünüyorum. Hakemin en büyük şansı oyuncuların büyük çoğunluğunun iyi niyetli olması ve maçın da rahat geçmesiydi. O nedenle ikinci yarıda çok büyük bir sıkıntı yaşanmadı.
Başakşehir ciddi bir rakip ve Galatasaray’ın yoğun fikstürde böyle bir rakipten hem de deplasmanda üç puan alması büyük bir önem taşıyor. 2-1'lik tek farklı skora rağmen ev sahibi takımın Galatasaray’ı çok fazla zorlayabildiğini, rahatsız edebildiğini söylemek zor. Bu da Çağdaş Atan’ın düşünmesi gereken bir konu!