Cristiano Ronaldo mu yoksa Lionel Messi mi daha iyi?
Futbol dünyasında ısıtıp ısıtıp tekrar önümüze konan bir bomba. Okuyucunun ilgisini çekiyor, futbolseveri heyecanlandırıyor ve haberi çekici kılıyor.
Kimi Messi der, kimi Ronaldo... Değişmez Messi destekçileri ya da her zaman Ronaldo'nun arkasında duran sadık takipçileri vardır. Onların dışında kalanlar (çoğunluk) ise bu soruya olan yanıtını konjonktürel olarak verir.
Messi'nin harikalar yarattığı, Barcelona'nın sahada rakipleriyle ortada sıçan oynadığı dönemlerde 'Messi' sesleri daha yüksek çıkar, Portekizli'nin esamesi pek okunmaz. Ronaldo'nun coştuğu günlerde ise en iyi oyuncu mutlaka odur. Messi olsa olsa Barça gibi iyi bir takımda oynamanın ekmeğini yiyor ama Ronaldo takımı tek başına taşıyordur. Öyle olmasa Messi neden aynı başarıları Arjantin Milli Takımı'yla gösteremesindir.
***
Tabi futbolun bir estetiği var. Ve estetik sahibi her şey kişisel değerlendirmelere tabi. Bu yüzden 'en iyi'nin herkes için başka başka olması, kiminin Messi’yi kimininse Ronaldo’yu daha çok beğenmesi doğal. İki oyuncuyu karşı karşıya getiren tartışmada işin içine 'Altın Top' girince ise mevzu daha da rekabetçi bir hale giriyor, somut veriler ışığında bir tanesini öne çıkarma zorunluluğu doğuyor.
FIFA'nın dünyada yılın en iyi futbolcusuna verdiği prestijli ödül, son yıllarda hep Messi ile Ronaldo'nun çekişmesini beraberinde getirirken sonunda kazanan hep Arjantinli oluyor. 2009'a kadar France Football tarafından verilen ödül, son üç yıldır ise artık FIFA tarafından takdim ediliyor. FIFA döneminde üst üste üç kez kazanan Lionel Messi oldu.
Milli takımların teknik direktörleri, takım kaptanlarıile uluslararası medya mensuplarının oylarıyla kazananın belirlendiği yarışta 2010 yılında Messi'nin kazanması doğaldı. Çünkü bireysel istatistiklerinde rakibinden üstün olan oyuncunun takımı da aynı yıl şampiyonluğu elde etmişti.
2011'de Ronaldo, gol rakamlarıyla Messi'yi geçse de, Barcelona'nın Şampiyonlar Ligi şampiyonu olduğu sezonda ödülü Real Madridli oyuncuya vermek yakışık almazdı. Bireysel performansını, takımı Barça'nın üstün başarısı ile birleştiren oyuncu ödülü bir kez daha kaptı.
Ancak 2012 yılı, biraz daha tartışmalı oldu. Bir önceki seneye benzer bir durum bu kez tersi için geçerli olmuştu. Ronaldo, Messi'ye göre birkaç gol daha az kaydetmiş ancak takımını şampiyonluğa taşımıştı. Buna karşın ödülü kazanan isim yine değişmedi.
***
Kısacası ikili arasındaki Ballon D'or mücadelesi Messi'yi, 'Top döner dolaşır sonunda Almanlar kazanır' deyişindeki Alman pozisyonuna sokarken, Altın Top'u rakibine kaptıran Ronaldo'yu ise 'bahtsız İngiliz' olarak bıraktı…
Ancak bu kez işler biraz değişip, dönüp dolaşan Altın Top Real Madridli'nin önünde kalabilir. Arjantin'den Brezilya'ya, Fransa'dan İspanya'ya, Portekiz'den İngiltere'ye kadar her yerde şu günlerde, bu seneki ödülü kimin kazanacağı konuşuluyor. Birkaç hafta öncesine kadar yine Messi’nin favori olarak gösterildiği ödül için dengeler bir anda değişmiş durumda.
Tartışmalar, en çok geçen hafta FIFA Başkanı Blatter'in açıklamaları ile alevlendi. Ronaldo hakkında tabiri caizse atıp tutan İsviçreli başkan, yıldız futbolcuyu sahada asker gibi durmak, kuaföre çok para harcamak gibi, kötülüğe dair muğlak imgeler içeren ifadelerle betimledi ve Messi'nin 'İyi çocuk' halinden bahsetti. Yapılması gerekenin iyi çocuğu mu; yoksa son bir yıl içinde performansıyla öne çıkan futbolcuyu mu seçmek olduğu konusunda kafalarda soru işaretleri oluştu.
Cristiano bu sözlere çok bozuldu. Haksız da sayılmazdı. Kritik oylama sürecinde, ödülü verecek kurumun başındaki isim, kazanmasını istediği oyuncu konusunda beyanda bulunuyor ve dengelerle oynuyordu. Blatter'e bozulan tek isim o değildi. O günden sonra 'Ronaldo yandaşları' veya objektif olarak ödülü hak edenin o olduğunu düşünenler seslerini duyurmak için harekete geçtiler. Buna oyuncunun artan performansı ve yükselen grafiği de eklenince, bu durumdan da cesaret aldılar.
Ben de nicedir bu konuyla ilgili anlatmak istediğim meramımı, ne yazık ki rüzgarın Ronaldo'dan yana esmeye başladığı, bu günlerde paylaşıyorum. Biraz fırsatçılık kokuyor. Ama eşyanın kanunu olmasa da; bazı işlerin işleyişi böyle oluyor herhalde. Baksanıza bir ay önce Ronaldo'ya atıp tutan Blatter şimdi özür üstüne özür diliyor ama sesini Portekizli oyuncuya duyuramıyor bile. FIFA Başkanı'nın bir çok kez özür dilemek için bizzat aradığı oyuncu bu telefonların hiçbirine cevap vermemiş.
Ve nihayetinde Ronaldo’nun İsveç maçında bir volkan gibi patlamasına müteakip Blatter twitter hesabından oyuncu için methiyeler düzdü, 'fantastik bir performans' değerlendirmesinde bulundu. Buna karşın Ronaldo'nun ödül gecesine katılmayacağı ve boykot edeceği söylentileri yayıldı. FIFA apar topar oy verme tarihinin süresini uzattı. 15 Kasım'da sona erecek oy verme işlemi 29 Kasım'a çekildi.
***
Belli bir kriter arayışında verilere ve rakamlara bakınca Ronaldo’nun şu an için Messi’den önde olduğu görülüyor. Kulübündeki formunun yanında milli takım performansı ve son maçında hat-trick yaparak ülkesini Dünya Kupası’na taşıması da gözden kaçmıyor.
Belki de bu yüzden son zamanlarda 'Yedirtmeyiz' şeklinde beliren bir destek yığını yıldız futbolcunun arkasında kümelendi.
"Hala devam eden, dünyanın en iyi futbolcusu kim tartışmalarına şaşırıyorum" dedi milli takımdan arkadaşı Beşiktaşlı Hugo Almeida...
Fenerbahçeli Alves, "Altın Top ödülünü önceki senelerde de hak etmiş fakat alamamıştı. Er ya da geç o ödülü alacak. Eğer Altın Top'u biri hak ediyorsa o Cristiano Ronaldo'dur" şeklinde konuştu.
"Altın Top'u Ronaldo hak ediyor" dedi Pele...
Ona destek verdi Casillas, “Ronaldo kazanmazsa şaşırırım çünkü attığı gol sayısı inanılmaz”… Ve ona da destek verdi Hierro: "Şu anda dünyadaki en iyi oyuncu o! Hiçbir şüpheye yer bırakmadan açık ara yarışın favorisi."
İspanya başbakanı da görüş bildirdi: "Eğer oy kullansaydım, Ronaldo'ya atardım."
Ezeli rakip Barcelona'dan Pedro bile destek çıktı, Blatter'in Ronaldo ile ilgili açıklamalarını doğru bulmadığını söyledi.
Son olarak da dün Messi konuştu: "Her maçta gol atıyor. Hem Real Madrid'e hem milli takımına katkı sağlıyor. Bunu uzun yıllardır yapıyor."