Galatasaray’ın iki puan kaybetmesinden sonra bu maç bir anda Fenerbahçe için ligin en kritik maçı haline gelmişti. O yüzden stres yüklüydüler. İlk yarı belki de yorgunluktan olacak kötü oynadılar. Ama şu özeti de yapmak lazım... Fenerbahçe her hafta oyun disiplinini en üste çıkararak tam bir Mourinho takımı olma yolunda ilerliyor.
Avrupa demiyorum Dünya’da son 10 yılda bir araştırma yapılsa oynanan tüm maçlarda kalesine ilk gelen topun gol olduğu bir takım yoktur. Düşünsenize 41 dakika Gaziantepspor’a bırak gol pozisyonunu 18 çizgisi içine bile sokmamışsın ama ilk gelen topta kalende golü görüyorsun. Tabi bunda Samet’in hatasını da unutmamak lazım.
Oysa Fenerbahçe maça çok iyi başlamıştı. Baskıyla kazanılan bir topta golü de buldu. Ama ardından o kadar çok pas hatası yaptı ki ister istemez oyun üstünlüğü rakibine verdi. Ve cesaretlendirdi. Tabii bunda İrfan Can Kahveci’nin henüz istenilen formda olmaması, rakibin hızlı kanat adamları nedeniyle Kostic ve Osayi’nin ileriye çok çıkamaması, orta alanda Fred ve İsmail’in telaş içinde oynaması ve savunmadan iyi çıkamaması önemli etkenlerdi. Tempo ayarlanamadı bir türlü.
Yani Fenerbahçe 35 dakika içinde yapamadıkları yüzünden kaşındı durdu. Ve maçı tehlikeye soktu.
Mourinho 2. yarıya ilk yarıdaki sıkıntıları görerek çıktı. Ve anında önlemini aldı. İrfan ile İsmail’i çıkarıp yerlerine Ambrabat ile Maximin oyuna girince yaraya da neşter vurulmuş oldu. Ambrabat asli görevine gelince takımın bütün oyun düzeni de yerine oturdu. Fenerbahçe orta alanı rakibine daha yakın oynamaya başlayınca konuk takım hiç çıkamadı. Başta Arda olmak üzere Antep savunması korner golüne kadar müthiş mücadele etti. Ama bu baskıya dayanması mümkün değildi. Ve nitekim kornerden Becao müthiş bir gol atınca maçın da skoru belli oldu. Fenerbahçe rahatlayınca 3. golü de buldu.
Kısacası Fenerbahçe ilk yarıda yapamadıklarının hepsini bu yarıda yaptı. Garantiye oynadı, disiplinli oynadı ve oyunu asla bırakmadı. Mücadeleyi en üst düzeye çıkardı ve pas hatalarını en aza indirgedi. Zaten ligde dişe diş mücadele de Fenerbahçe zirvede olan takım. Bunu son Prag maçında da gösterdi.
Oyuna girdiği andan itibaren Ambrabat maçın en etkili adamıydı. Ayrıca Oğuz Aydın dün özellikle ikinci yarı muazzam oynadı. Attığı golden bağımsız söylüyorum yüksek enerjisini hem savunmada hem de hücumda gösterdi. Belki Alanya’dan geldi ama Fenerbahçe’de bambaşka profilde bir futbolcu yetişiyor.
Kısacası hatalar yapsa da Fenerbahçe hak ettiği bir maçı aldı ve en kritik virajı döndü.