Galatasaray’da Eray Yazgan isimli bir genel sekreter var...
25 yıl Galatasaray muhabirliği yaptım ne duydum, ne gördüm...
Sonradan çıktı...
En çok ismi de karaborsa bilet olayında duyuldu.
Sonra taraftarına reklam olsun diye sivri demeçleri...
Ancak geçen gün Fenerbahçe’nin basketteki Avrupa Şampiyonluğu için o kadar ucuz bir söz söyledi ki aklı sıra dalga geçti.
Şimdi Eray beye hiç umursamadığı, küçümsediği Final Four şampiyonluğunun dünyada ne anlama geldiğini anlatalım. Tabii sadece ona değil..
Bu yılın rakamları henüz belli değil. Ama 2023-2024’den rakamlar verelim...
TV ve dijital platformlardan yaklaşık 4.46 milyar kişi izlemiş.
Sadece TV üzerinden canlı, banttan veya özetler dahil 1.15 milyar kişi organizasyonu takip etmiş. 2024 Final Four sosyal medyada 165 milyon görüntülenmiş. Ve üstelik her sene yüzde 150’ye yakın artış oluyor.
Yani küresel çapta büyük bir artış var.
Bakın Eray bey bu sadece bir yıl öncesinin rakamları. Bu yılın daha belli değil. Hala tıklanmaya devam ediyor.
Devam edeyim. EuroLeague web sitesi ABD’de kullanımda ilk sırada yer alıyor.
Ayrıca ESPN ile yapılan anlaşmalar ile Fanduel TV extra platformlarında canlı yayınlanıyor. ABD dijital platformlarında ise önemli artışlar var.
Ayrıca Amerikalılara göre NBA’den sonra en büyük basketbol olayı. Tabii Avrupa’nın farklı basketbol ortamı Amerikalıların daha çok ilgisini çekiyor.
Afrika ülkelerinin çoğu basketbol gelişimi için EuroLeague’i kullanıyor.
Bitmedi...
Avustralya’da Fox aracılığı ile final ve lig aşaması büyük ilgi görüyor.
Hani diyorlar ya artık çocuklar Fenerbahçeli olmuyor. Amerika’daki basketbolsever bir genç bile artık Fenerbahçe’nin adını biliyor. Türk basketbolunu takibe alıyor. Bundan daha güzel bir şey var mı? Bu reklamı yapmaya bu ülkenin bütçesi yetmez.
Daha uzatmaya gerek yok.
İşte Eray Yazgan’ın “hacılar bile daha kalabalıktı” sözü dünyadan ne kadar bi haber olduğunun kanıtı. Ayrıca ne gerek var? Sen 5. yıldızını takmışsın keyfini çıkar.
Sadece özet geçtim.
Bizim bu işe ülke olarak sahip çıkmamız gerekirken, Türkiye’nin en önemli kulübünün bir yöneticisi bu kadar önemli bir olayı böyle küçümsüyor.
Ezeli rakibini tebrik edeceğine bu yola başvuruyor.
Sanıyorum ülke sporunun ya da kulüplerarası rekabeti arttırmak için önce yönetici kalitesini arttırmamız lazım. Tabii bu sadece G.Saray için değil her kulüp için geçerli...
Fenerbahçe seyircisi
Ben Fenerbahçe’de futbol seyircisi ile basketbol seyircisini ayırmak istiyorum.
Gerçek sporsever taraftarları geçen hafta Bağdat Caddesi kutlamalarında gördük. Bilgili, saf sevgi, duyarlı ve pırıl pırıl bir profil.
Peki futbol öyle mi?
Tabii ki hayır.
Ne istediğini bilmeyen, küfür kafir, kendi oyuncusunu yuhalayan, şampiyon olamadık diye saygıdan uzaklaşmış, kendi gibi düşünmeyenlere hakaret eden, gol atan futbolcuyu bile yuhalamaktan çekinmeyen, hatta bir kısmı çıkar peşinde koşan, rüzgara göre eğilip bükülen bir taraftar grubu Fenerbahçe futbol taraftarı.
Hatırlayın geçmiş yıllardaki Sevilla maçını... Rakibi en ezdiği dakikalarda yani turun gözüktüğü anlarda yapılanları. Belki Fenerbahçe final oynayacaktı. Ne oldu peki? Seyirci sahaya attıkları ile oyunu durdurup oyunu soğuttular. Tur da gitti.
Ve o seyirci hala orada oturuyor. Kimse ne olduğunu ve bu insanların kim olduğunu çözemedi. Futbolcunun seni arkasında hissetmesi lazım. O duyguyu veriyor musun? Hayır. Yapıyla mücadele diyorsun, yapıya kendini güldürüyorsun.
Futboldaki başarısızlığın tek sebebi onlar mı?
Elbette hayır.
Fenerbahçe yönetiminin hiç mi suçu yok? Dolu...
Ama şimdi seyirciyle başladık onlar da haftaya.