21.10.2021 - 07:01 | Son Güncellenme:
Süper Lig'de zirve yarışı nefes keserken bir yandan da kulüpler arasındaki hakem tartışmaları devam ediyor. Özellikle son dönemde kulüplerin üst üste hakemlere karşı açıklamalar yayınlamasının ardından Kulüpler Birliği Vakfı ile TFF dün bir araya geldi. Milliyet Gazetesi yazarı Bilal Meşe, gündeme dair flaş bir yazı kaleme aldı...
Türkiye Futbol Federasyonu geçtiğimiz günlerde resmi internet sitesinden hakemlere yönelik bir açıklama yaptı. TFF'den yapılan açıklamada, "Türk hakemliğinin sorunları olabilir, bunlara ortak paydada çözüm aranabilir ancak onların saygınlığının korunması ve söylemlerde daha dikkatli olunması şarttır" ifadelerine yer verdi.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Yönetim Kurulu yaptığı resmi açıklamayla Merkez Hakem Kurulu (MHK) Üyesi Metin Tokat'ın istifası üzerine Ferhat Gündoğdu'yu kurul üyesi olarak atadı. TFF'den yapılan açıklamada, "Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, Merkez Hakem Kurulunda Metin Tokat'ın istifası üzerine yeni atamada bulundu. Buna göre Ferhat Gündoğdu, Merkez Hakem Kurulu üyesi olarak atandı" ifadeleri yer aldı
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile Kulüpler Birliği Vakfı temsilcileri, TFF'nin Riva'da Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'ndeki merkezinde bir araya geldi. TFF Merkez Hakem Kurulu'nun (MHK) yapısı ve hakem performanslarının değerlendirdiği toplantıya TFF adına TFF 1'inci Başkan Vekili Servet Yardımcı, başkan vekilleri Yılmaz Büyükaydın, Ali Düşmez, yönetim kurulu üyesi Hasan Akıncıoğlu, genel sekreter Kadir Kardaş katıldı. Kulüpleri ise Kulüpler Birliği Vakfı ve Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Galatasaray Kulübü Başkanı Burak Elmas, Fatih Karagümrük Kulübü Başkanı Süleyman Hurma, 1. Lig Kulüpler Birliği ile İstanbulspor Kulübü Başkanı Ecmel Sarıalioğlu temsil etti.
Tüm bu gelişmeler sonrası Milliyet Gazetesi yazarı Bilal Meşe, köşesinde bir yazı kaleme aldı. İşte duayen yazarın köşesine taşıdığı o satırlar: "Futbol böyle bir oyun işte, yenildiğiniz zaman, yan yollara saparsınız, o yenilgiye kılıf uydurmaya çalışırsınız! Yıllardır hiç değişmedi, pek de değişeceğe benzemiyor arkadaş. Bu tip sert söylemler, tribünlere oynamaktır, ya da günü kurtarmaktır! Bu savım tüm takımlar için geçerlidir. Hele hele hakem ve VAR konusunda yapılan eleştirilere aynen katılıyorum. ‘Kaotik ortam’ ve ‘güven erozyonu’ var. Hele ‘şeffaflık’ sıfırın altında! Neyi, kimden saklıyorsunuz? Bunu düzeltmenin yolu da tüm kulüplerin birleşerek atacakları adımlardan geçer... Oturun TFF ile masaya, sorunları tartışın, önerilerinizi getirin, çözüm üretin, nokta atışı hamleler yapın. Öyle bağırıp - çağırmakla, sert açıklamalarla bu işler düzelmez! Ki bu filmi yıllardır hep birlikte izliyoruz! MHK, velev ki yine değişti, Serdar Tatlı’nın yerine yeni birisi geldi. Sorunlar bitecek mi? Ne değişecek Allah aşkına? Hakemler adaletli maç yönetecek mi? VAR’daki isimler görevini dört - dörtlük yapacak mı? Valla pek sanmıyorum! Ne sizler çenenizi yorun, ne de bizler!"
"Trabzonspor-Fenerbahçe maçı... Hakem Ali Şansalan. MHK’nın yükselen yıldızları arasında. Şansalan’ın hangi kararı hatalı, ya da önyargılı? Penaltı mı? Sabaha kadar penaltı! Szalai’nin bir ‘elense’ çekmediği kaldı! Neyin itirazı? Penaltı başka nasıl olur? Sarılmasın beline! Gelelim Kim’e çıkan ikinci sarı kart meselesine... Valla sarı kartın babası bence! Hakemin gidiş şekline takılmışlar! ‘Niye koşarak gitti!’... İki ileri, bir geri mi yapsaydı? Gidişine, hızına değil, pozisyona bakalım, pozisyona! Sarı mı, değil mi?"
"Bu hafta farklı kulvarlara geçmeye hiç niyetim yok... Derdim, TFF, MHK ve VAR sistemi! Ortalık yine doz - duman! Herkes şikayetçi, artık bıçak kemiğe dayandı! Biliyorsunuz VAR merkezi Riva’da kurulu. Her türlü teknik donanım var. Modern ve sımsıcak bir ortam... Ne taraftar baskısı, ne stres! Tek işleri kritik pozisyonları izlemek, sahadaki meslektaşlarına destek vermek. Al ileri, sar geri misali! Eee aldığınız ücretlerde de gözümüz yok! Her türlü donanıma sahipsiniz, gelin görün ki şu işi bile beceremiyorsunuz, elinize - gözüne bulaştırıyorsunuz, medyaya sakız oluyorsunuz! Biz de bıktık sizden, MHK de!"
"Efendim diyorlar ki, Vida’nın Başakşehir-Beşiktaş maçındaki pozisyonunda VAR devreye girmez! Yooo bal gibi girer, girmesi de gerekir! Neden mi? Hakem Atilla Karaoğlan konumu nedeniyle o çekmeyi göremez! Doğal olarak VAR’ın devreye girmesi gerekir. Yani top, VAR’da oturan Kaan Numanoğlu’nda! Gelin görün ki, o da uykuda maalesef! Beşiktaş’ın buz gibi penaltısını ‘iç’ etti! Eee artık sen de MHK’nın radarına girdin kardeş! Bakalım ne kadar yedek kalacaksın, merak ediyoruz?"
"Rize-Galatasaray maçının yankıları sürüyor! Hakem Ali Palabıyık bir ay kızağa çekildi! Takım arkadaşım Cemal Ersen yazdı, ondan sekmez, habercidir, 12’den vurur. Biraz araştırdım, Palabıyık’ın cezası dört hafta ile sınırlı değil... Uzayabilir! Hatta sezonu kapatabilir! Ben değil, kuşlarım söylüyor! Valla MHK gözünü kararttı bilesiniz! Herkes aklını başına toplasın, yoksa sonunuz Palabıyık gibi olur!"
"Hakemlerin vücut dili ve oyunculara yaklaşımı elbette önemli... Ancaakkk fotoğrafa tek bir açıdan bakarsak haksızlık ederiz, saha içindeki tüm aktörleri büyüteç altına almazsak olmaz. Soruyorum size, futbolcuların hakemlere davranış biçimleri çok mu iyi Allah aşkına? Cami güvercini gibi hakemin etrafını sarıyorlar, bir dövmedikleri kalıyor! Üstelik el - kol hareketlerini geçtik, bir de dudaklarını okusak! Nasıl kelimeler dökülüyor birçoğunun ağzından! Buna ne diyeceğiz? Rakip ayağına dokunuyor, adam yüzünü tutuyor! En ufak darbede, futbolcuların atmadıkları takla kalmıyor! Sanırsınız ki ayağı kırıldı! Aynı oyuncu, ayağa kalkıyor, tazı gibi koşuyor! Hangisini saysak? Say say, sabaha kadar bitmez! Valla bu konuda futbolcular da asla masum değil! İğne, çuvaldız meselesidir bu! Bir Avrupa’daki hakem - futbolcu ilişkilerine bakın, bir de bize! Arada uçurum gibi fark var."
"Şampiyonlar Ligi’ndeki tek umudumuz Beşiktaş, Sporting’e farklı yenilerek, bir üst tur şansını mucizelere bıraktı! İlk iki maçta sakata geldi, Sporting karşısına ilk kez ‘sağlam’ çıktı, fark yedi! Valla hadi üst turu geçtik, Avrupa Ligi de tehlikeye girdi bence, hedef iç hatlar, yani Süper Lig... Bu kadro iç hatlarda çok can yakar, can! Yeter ki, şu duran top ve savunma zaaflarına çare bulunsun!"