22.02.2021 - 10:49 | Son Güncellenme:
Fenerbahçe, Süper Lig'in 26. haftasında sahasında Göztepe'ye 1-0 mağlup oldu ve şampiyonluk yolunda ağır yara aldı. Fenerbahçe'nin Göztepe karşısında sergilediği futbol büyük eleştiri topladı. Spor yazarları Fenerbahçe-Göztepe maçını değerlendirdi.
"Süper Lig’de irili-ufaklı 250’den fazla maç oynandı. Tek takımın bile daha 60 metreden atılan pasla topu ve rakibini kaçırıp gol yediğini görmedik. Çünkü böyle bir gol bu haftaya kadar hiç olmadı. Ligin dibine temel atan takımlar dahil, 60 metreden atılan topla gol yemediler.Kısa bir verkaç olabilir, rakibi kaçırırsın, hadi 3-5 metreden bir ara pas olur kaçırırsın, Allah aşkına 60 metreden atılan top savunmanın arkasına bırakılır mı, bu topla rakip kaçırılır mı, böyle bir gol yenir mi?"
"Göztepe’nin üç ani hücumu var. Mutlak gol tehlikesi olan üç pozisyonu... Ndiaye ve Diabate’nin vuruşlarını kaleci Altay mükemmel çıkardı, Halil’in kaçışında belki de kırmızı kart korkusuyla gerekli müdaheleyi yapamadı ve gol geldi."
"Göztepe golde tek ve 60 metrelik pasla, diğer iki pozisyonunda 3-5 saniyede ve 3-5 pasta Fenerbahçe kalesinde mutlak tehlikeler yaratırken ve golü bulurken, Fenerbahçe rakip kaleye her atağında ancak 10 pasta gidebildi. Ama Göztepe gibi savunmanın arkasına tek pas atamadı. Bu kadar pas yapıyorsun, hepsi yalan-dolan... Bu pasların takımın hücumunu ağırlaştırmaktan başka hiçbir özelliği yok. Atsana rakip savunmanın arkasına bir top, göreyim..."
"Mesut Özil‘i alıyorsunuz, dünya fedakârlıklara katlanıyorsunuz, sonra getirip bu zemine mahkum bırakıyorsunuz. İnanılır gibi değil... Hava, kar, yağmur falan demeyin. Bir gün önce Kasımpaşa’da maç oynandı, o zemin İstanbul’da değil mi? Kar Kasımpaşa’ya yağmıyor mu?Sonra bu Erol Bulut’u anlamıyorum, maç öncesi “yayıncı”ya sallamak senin görevin mi? 45 dakika sonra maçın başlayacak; takımına, oyuna, rakibe % 100’ünü versene, tam kapasite konsantre olsana... Belli başkan ve yönetim sallamanı istiyor, salla kabul, ama hiç olmazsa maçtan sonra salla, istediğini söyle... Ama maçtan önce kayıtsız -şartsız oyununa motive ol... Fenerbahçe’yi koruyacağız derken, el birliği ile Fenerbahçe’ye zarar veriyorsunuz."
"Fenerbahçe golden sonra özellikle duran toplarda ceza alanı içinde karambollerde fırsatlar yakaladı. Ama, top kime geldiyse eli-ayağı dolaştı. İki metreden- üç metreden içeri vuramadılar. Aslında bunların hepsi karambol pozisyonlardı... Organize bir atağı ve gol pozisyonunu hiç görmedik."
"Caner’in bir ortaları vardı, artık onlar da yok... Sosa’ya “kötü oyna” talimatı verseniz, bu kadar kötü oynayamaz, kalitesi izin vermez. Osayi Samuel iyi, o da sanki ayağında fazla top tutuyor. Golcüler yüksek toplara çıkamıyorlar, çıktıklarının hepsini zaten Atınç karşıladı. Atınç her pozisyonda vardı, hatasız oynadı."
"Futbolun kuralı bu... Doğru yaptığınız işin sonucu yanlış çıkmaz, yanlış yaptığınız işten doğru bulunmaz. Fenerbahçe’nin çok acil ve çok iyi bir golcüye ihtiyacı varken, orta sahaya sansasyonel transferler yaptılar. Şimdi bu tercih yanlışının sıkıntısını çekip, faturasını ödüyorlar.Fenerbahçe tam 80 dakika yenik oynadı, baskılı oynadı, karamboller yarattı... Buna rağmen maç bittiğinde Göztepe kalecisi İrfan Can‘ın formasında bir karış çim izi, bir karış çamur lekesi gördünüz mü? İrfan Can maça çıktığı gibi forması kirlenmeden içeri girdi. Fenerbahçe‘nin iyi bir golcüsü olsa böyle mi olurdu?"
"TFF’yi suçluyorsunuz, kabul... Yayıncıyı suçluyorsunuz, kabul... Rakipleri suçluyorsunuz, kabul... Hepsi kabul... Ama bir gerçeği daha kabul etmeniz, etmemiz gerekiyor; şampiyon adayları Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor arasında en kötü futbolu Fenerbahçe oynuyor. Bu da kabul mü? Bence kabul..."
"Medyadaki hesap stada uymadı ve Erol Bulut ilk on bire Mesut- Pelkas ikilisini yazmadı. Daha doğrusu yazamadığını sandık…Aslında sezon başından beri “önde ve baskılı” oynama vaat eden Fenerbahçe için ceza sahası dışından gol projeleri çizen Mesut’a en çok gereken Valencia ile Thiam’ın yanı sıra rakip kale önündeki Fenerbahçeli sayısını arttıracak Pelkas’tı."
"Çünkü geçen hafta görüldüğü gibi baskılı oynadığı süreçlerde bile pozisyon zenginliği yaşayamıyordu Fenerbahçe. Ancak, önde ve baskılı oynamanın şartlarından biri de forvetin fizik gücüydü ve belli ki Rize maçından beri takımdan uzak kalan Pelkas doksan dakikaya hazır değildi (her halde).İyi de 56. dakikada neden Thiam’ın yerine “kurtarıcı” olarak girdi o zaman? Mesut Özil’in bile açık açık birlikte oynamak isteğini dile getirdiği Pelkas sahada olacak durumdaysa hamle oyuncusu diye saklanacak adam mı? Hem de önde ve baskılı oynamak istiyorsan!"
"Neresi doğru ki!.. Fenerbahçe’de en büyük gol şansı frikikleri bile kimin atacağı belli değil, Real Madrid’de duran topun başına geçen Mesut Özil bu takımda bir vuruyor sonra bir başkası deniyor. Neresi doğru ki!.. Fenerbahçe’de en büyük gol şansı frikikleri bile kimin atacağı belli değil, Real Madrid’de duran topun başına geçen Mesut Özil bu takımda bir vuruyor sonra bir başkası deniyor.Neyse… Maça sürprizsiz başladı Fenerbahçe.Sürpriz maçta oldu… Sanki rakip yokmuş gibi ailecek hücum denedi ama sonuç alamadı ev sahibi. Çünkü yavaştı. Atınç’ın duvar olduğu boşluksuz Göztepe savunmasını geçemedi ve daha dokuzuncu dakikada arkaya atılan bir topla golü yedi."
“Savunma arkasına uzun oynamak” bile değildi Göztepe’nin gole dönen topu. Çünkü savunma yoktu! Fenerbahçe rakip yokmuş gibi oynuyordu. Gustavo’suz orta sahayı ileri iten, stoperleri önde oynamaya çalışan, vaat edilen ofansif futbol sözünü yerine getirmeye uğraşan Fenerbahçe’nin arkası bomboştu."
"İlk devre boyunca Fenerbahçe’nin “gözü kara” önde ve baskılı oynama sevdası sürdü… Ama temposuz ve düşük paslı futbolla istediğini yapamadı. Sangare’den beklediği kanat beki katkısını alamadı. Caner katkı yapsa da savunmadaki zaafların ve rakip kanat Halil’in yıldızlaşmasının bir nedeni de oydu."
"Fenerbahçe bulduğu kadar pozisyon verdi tabi arkaya atılan toplarla. Çünkü Sosa etkisizdi ve tüm orta saha yükü Ozan’ın omuzlarındaydı. Ofansif plana göre ondan beklenen de forvete katkıydı."
"Pelkas ve Gustavo olmadan varmış gibi oynamak Fenerbahçe’nin devreyi mağlup kapatmasına sebep oldu.Maçın ikinci yarısı aynı şekilde başlayınca Erol Bulut Thiam ile Sangare’yi çıkarıp Pelkas ve Gökhan’ı oyuna kattı. Yani önde ve baskılı oynamak için gerekenleri…Lakin yine geç kalmıştı."
"Ardından, mağlup durumdaki Fenerbahçe’de hafif hafif panik başlarken Valencia ile Osayi yerine Sinan ve Samatta girdi.Oyuna değil adama müdahaleydi Erol Bulut’unki."
"Son üç dakikada ise Caner-Cisse değişikliği ve bir karambol golünden beraberlik isteğiydi…Acıklıydı yani!Trabzonspor maçı arifesinde apaçık bir “şoktur” bu skor. Fenerbahçe’de alarmlar çalıyor… Aynı futbol, benzer tercihlerle Trabzon’da hezimet bekler Fenerbahçe’yi."
250 TL'ye varan hoş geldin bonusu Misli.com'da Hemen oynamak için buraya tıklayın!