11.09.2021 - 09:45 | Son Güncellenme:
A Milli Takım'da teknik direktör Şenol Güneş ile yollar resmen ayrıldı ve yeni adaylar ortaya çıkmaya başladı. Milliyet Gazetesi yazarları TFF'nin Şenol Güneş kararını ve bundan sonraki yol haritasını değerlendirdi. İşte detaylar...
TFF Başkanı Nihat Özdemir ve A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş önceki gün Riva'da bir araya gelmiş fakat gerçekleştirilen toplantıda bir karar verilmemişti.
TFF, dün yaptığı açıklamada teknik direktör Şenol Güneş ile yolların karşılıklı anlaşılarak ayrıldığını açıkladı. TFF'nin bu kararının ardından yeni adaylar ortaya çıkmaya başladı. Milliyet Gazetesi yazarları, TFF'nin Şenol Güneş kararını ve bundan sonraki yol haritasını değerlendirdi. İşte detaylar...
"Hollanda’yı devirdiğimiz ilk maç, hemen ardından grubumuzun güçlü takımı Norveç’i yendiğimiz karşılaşmalar sonrasını anımsayın.A milli takım teknik direktörümüz Şenol Güneş’i “bilge” oyuncularımızı “kahraman” ilan eden kimler idi?"
"Başta medyamız olmak üzere tüm kamuoyu değil mi?Ahh o Letonya ve Karadağ maçları.Hesapta olmayan 4 puan kaybını yaşamasak, son Hollanda hezimetini sindirebilir, avantaj bizde naraları ile berbat futbolumuzun üzerini örtebilir, yanlış oyuncu tercihlerini Güneş’in kredisinden düşebilirdik."
"Geldiğimiz noktaya bakın. Turnuvanın en zayıf takımlarından biri olan Cebelitarık’ı yendikten sonra fiyakasını bozduğumuz Hollanda ile oynuyoruz ve televizyon başındaki insanların yarısı daha ilk yarı bitmedin kanal değiştiriyor."
"En üst ligimiz dahil, futbol kültürü olmayan bir ülkeyiz. Günlük sevinip, hesapsız yaşayan, kaybedince kahreden bir geleneğimiz var.İşler iyi giderken cips ve kolayı arkadaş eden, kötü gittiğinde gece 24’den önce açık bar arayan bir milletiz."
"Uzatmayayım. Kara tahtaya yazılan üç eksiden sonra Şenol Güneş’in kalan maçlarda A milli takımın başında olması imkansızdı.Avrupa Uluslar Liginde küme düşmek, Avrupa şampiyonasını puansız tamamlamak ve Dünya kupasını riske sokmak, hocanın karnesindeki zayıflar oldu.İstifa erdemli bir tavırdır. Görevden alınma incitir. Sanıyorum orta yol bulundu ve Güneş dönemi sona erdi."
"Ara formül mü?Ekim ayına az vakit kaldı. Kader maçları öncesi Futbol Federasyonu kısa sürede tercih yapmak zorunda."
"Aklıma gelen ilk isim Mustafa Denizli. Mutlaka başka adaylar da olabilir.Futbolu yaşam felsefesi yapmış, gelişmeleri takip eden, hâlâ kendini geliştirmeye çalışan ve üst düzey bilgi birikimine sahip kaç kişi var?.."
"“Biz ne güne duruyoruz” diyen ve görev bekleyenlerin sesini duyar gibiyim.Verdiğim örnek üzerinden ilerliyorum. TFF elini çabuk tutar, Altay kulübünü ikna eder ve Denizli’nin gönlünü yaparsa, hocanın da elini taşın altına koymaktan, çekinmeyeceğini düşünüyorum."
"Mesele milli ise; Mustafa hoca gelecek teklife hayır demez. Başaramazsa da, kariyerine çizik atılmaz. Ya diğerleri?.."
"Peki, bu değişimler içinde bulunduğumuz gerçekleri değiştirir mi?Sistemsizliğin, akçeye endeksi sözleşmelerin ve sil baştan kolaycılığının üzerini örtebilir mi?Kendimizi kandırmayalım; Avrupa futbolunun çeyrek asır gerisindeyiz. Sorun çözmeye değil, günü kurtarmaya endeksli zihniyet ile daha beter oluruz."
"Sorumlusu da futbolu yönetenlerdir. Dün Ahmet, bugün Mehmet, yarın falanca.Kimse 3-5 yıl sabredelim, geleceği planlayalım diye düşünmüyor. İşlerine gelmiyor.Bu ülkede liyakat, şeffaflık, adalet gibi kavramlar karşılığını bulmadığı sürece, kayıkçı kavgasına devam ederiz!"
"Şenol Güneş’in istifa kararı sadece dramatik bir sonuç olarak algılanmamalı, Türk antrenörünün geldiği çıkmaz sokağı göstermek biçiminde değerlendirilmelidir. Artık uzunca bir süre yeni bir kuşak değişimine kadar milli takım teknik direktörlüğü yabancı birine teslim edilmelidir."
"Samimiyetsizliği, doğru olmayan yalvararak göreve getirildiği yönünde söylemleri ve kendisinin işvereni olan Türkiye Futbol Federasyonu’na kol kanat germe komikliğiyle Şenol Güneş hem kariyerine gölge düşürmüş hem de çok keskin bir hayal kırıklığı yaratmıştır."
"Saygıyı hak etmesi için artık çok az şeye sahiptir. Hiç kimseyle iş birliği yapmayan, ekip çalışmasına inanmayan, bilime sırtını dönen, otoritesi uğruna araştırmadan, yenilikten vazgeçen bir hoca belki eleme grubunu geçebilir ama bunlar tarihe iz bırakmaya yetmez. Umarım kendiyle başbaşa ve samimi bir ortamda kaldığı zaman her şeyi kabul edecektir."
"1 - Şenol Güneş’in “bana yalvardılar“ sözünden sonra, TFF devam etse zaten tartışılan itibarını yerle bir ederdi..."
"2 - Gelecek hocayı güç savaşları, derin kulisler, siyaset ya da siyasetten güç alıp futbolu dizayn etmeye çalışanlar belirleyecekse, ki böyle gelişmeler var, geçmiş olsun birşey değişmez..."
"3 - TFF, milli takım hocaları ile turnuva bazında anlaşmalı…Örneğin Dünya Kupası ile ya da Avrupa Şampiyonası ile sınırlı… Başarılı olursa devam, başarısız olursa tamam…"
"4 - Türk halkı, milli takım hocalarının aldığı para konusunda çok duyarlı… Bol keseden harcanmamalı…"
"5 - Gelecek hoca kendini güncelleyen, dünya futbolunun baş döndürücü hızına ayak uyduran hızlı, atletik, takım oyununu beceren ve oynatan bir hoca olmalı…"
"6 - Yeni hocaya, her dediğine “evet“ diyecek “muritlerle“ değil, kendisi ile tartışabilecek çok güçlü iki yardımcı ile çalışma şartı getirilmeli..."
"Herkesin karnı toktu!.. Yarım ağız “cesaret” ve “şövalyelik” gösterilerine hiç gerek yoktu ama Şenol Hoca’m hepsinden bol bol kattı maç gecesi “hezimeti izah etmesi beklenen” açıklamaya.“Neden baş aşağı giderken Hollanda’ya toslayıp parçalandık” analizi dışında her şeyi anlattı.Gitti, gerçek nedenler sır olarak kaldı."
"Bir de Şenol Güneş’in koşullarla hiç uyuşmayan davranışları…Belli ki, Amsterdam’dan geçen yokuş aşağı yolda ilk devresi 3-0 biten Hollanda maçının varacağı noktayı anlamış, “ilaçsız” olduğunu kavramıştı… İkinci yarı boyunca eli şakağında oturup düşünmüş, kafasında yazmıştı tarihi söylevini!"
"“Maaşımla uğraştılar”, “şeytani tezgah” gibi karanlığa sıkılan kurusıkı mermileri geçin… Artık klasikleşmiş “hayali düşman yaratarak” dikkati dağıtmak ve -şayet kaldıysa- taraftarlarını konsolide etmek çabasıdır ki, kimse umursamıyor böyle öznesiz ithamları.Ayrıca doğru olsa ne yazar!..Valla, memleket kahrolurken, “hocanın asabını kim bozduysa sorumlu odur” diyecek bir tek adam var; o da Hoca.Oh ne ala…"
"“Gelmem için yalvardılar” bölümü ise irticalen olmalı… Plansız, hesapsız, ağzına geldiği gibi. Muhtemelen yine konuşma hızı düşünme hızını solladı veya Karadeniz damarı tuttu, sinirle ağzından kaçtı sayıyorum ben.Çünkü, görevde kalabilmek için TFF’yi titizlikle “suç mahallinden uzaklaştırma stratejisine” aykırıydı. Milli Takım teknik direktörü olması için kim yalvarmış olabilirdi ki? Biz mi, futbolcular mı, Beşiktaş mı? Federasyondan birileri tabi…"
"Durduk yerde rencide etti Federasyonu. Bir çuval inciri berbat etti. Yolların ayrılmasında çok önemli katkısı olmalı bu gafın.Yoksa “kovarsanız konuşurum” tehdidi miydi “yalvardınız” hatırlatması?Günahı boynuna… İster “gaf” ister “şantaj”, Federasyon pabuç bırakmadı."
"Şenol Güneş’in ilk ve tek açıklamasının ana fikri -Federasyonun elinden geleni yaptığını ve “çöküş” ile alakasının yok derecesinde olduğunu belirtmek- işe yaramadı.Belli ki, Şenol Güneş yola devam etmek, en azından kalan dört maçta Milli Takım’ın başında kalmak için yanıp tutuşuyordu."
"Ay-Yıldız, Katar’a giderse Allah kerimdi. Gidemezse bugünden kötü olacak hali yoktu.Seyirci, kamuoyu ve medya aleyhine dönmüşken, Milli Takım’ın oynadığı futbol ortadayken, kalmasını sağlayabilecek tek güç TFF idi. Onun hoşgörüsüne sığınmaktan başka çaresi yoktu.İyi de… Görevi sana emanet eden Federasyon değil miydi?Hiyerarşi zincirinde en üstte o yok muydu?Olsun… Göreve devam etmesini de bir tek o makam sağlayabilirdi. İşler ters giderse tazminat falan meseleleri vardı ayrıca.En doğru yol erk sahibi “üst”ü korumaktı.Sahadaki “ast”ı es geçmek pahasına olsa bile."
"Kendisinin Avrupa’dan seçtiği, oynattığı futbolla Avrupa kariyerlerini zedeleyip karizmalarını yerle bir ettiği futbolcuları, Federasyon kadar koruyup kollamamıştı sonuçta. Herkes başının çaresine bakmak zorunda kalmıştı.Hoca kendini kurtarmakla meşguldü.Son toplantısında TFF’ye söylediği “İster siz gönderin, isterseniz istifa edeyim” başka ne anlama gelir?Ya koltuk ya para!..Tutmadı mı… Yakında açıklarlar tazminat tutarını."
"Muhtemelen, milli takım teknik direktörü ile Türk Hava Kurumu’nun depoda paslanan uçaklarını uçuracak kadar tazminatı vererek vedalaşacak Türkiye Futbol Federasyonu.Bitmedi…Yeni hoca tercihi ile yeni başlamış Süper Lig’i allak bullak etmek riskini de göze aldı.Ve bundan sonra futbolda ne yaşarsak hepsi TFF’ye yazılacak.Bu sebepler yüzünden mi “görevine devam etmeliydi” Şenol Hoca?Hayır."
"Ben düşündüm tazminat dışında sebep bulamadım.Geçtik hataları anlayıp anlatmayı, yarın için “yalan da olsa” bir iki umut vermedi mesela.“Nerede hata yaptığımızı biliyoruz” türünden “teşhise dönük” tek cümlesi olmadı.“Hemen düzelteceğiz” demedi, belki de diyemedi.“Bu çocuklar kendini toparlayana kadar farklı isimlerle yola devam edeceğiz” veya “her şeyi yeniden kuracağız” gibi radikal bir yaklaşım sergileyemedi.Sadece “hata bende”…“TFF suçsuz”.O zaman… Asıl Şenol Güneş’e sormak lazım:“Neden Şenol Güneş’in kalması lazımdı”?Anlatsın, anlayalım."