21.07.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Şampiyon Başkan Göksel Gümüşdağ’ı aradım, tebrik ettim, röportaj için zaman ayırmasını rica ettim, “peki” dedi, ben sordum, Başkan cevapladı. Aşağıda 6 yıllık Başakşehir Kulübü’nün şampiyonlukla noktalanan gelişimini ve bu yılın öyküsünün satır başlarını bulacaksınız. Sözü ve sayfayı Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ’a bırakıyorum.
Şampiyonluk yarışında son üç yılda sürekli kaybettiniz, sürekli yıkıldınız. Buna rağmen sizi ayakta tutan ne oldu? -2014’te bir avuç insan, davaya inanan insan kulübü satın aldık. Sadece 5-6 kişi... Şirket burası... Kişisel sorumluğu var. Bu risklere, sorumluluğa rağmen inandık. Türkiye’de örnek bir model yaratacağımıza biliyorduk. Bizim stadımızı gezdiniz, soyunma odası dahil, her yerde “ZOR DİYE BİR ŞEY YOK, İMKANSIZ ZAMAN ALIR” sloganı asılı... Kuruluşumuzun 6. yılında Türkiye’nin 6. şampiyonu olduk. Türkiye’nin yeni şampiyonu olduk.
-Hayır hiç yılmadık. Kurulduğumuz günden beri parolamız hep istikrar oldu. Son 4 yılın toplam puanında şampiyonuz. Başakşehir son dört sezonda 275, Beşiktaş 269, Galatasaray 260, Fenerbahçe 232, Trabzonspor 231 puan topladı. Kurulduğumuz 6 yıl içinde takım 5’inciliği görmedi, en kötü derecemiz 4’üncülük oldu. Şampiyonluğu kaçırdıkça yıkıldık, yıkıldıkça daha güçlü olarak ayağa kalktık. “Bunlar başaramaz” düşüncesi aklımızdan hiç geçmedi.
Dikkatimi çekti, sürekli sakin kaldınız, kavgaların, demeçlerin, bildirilerin içinde hiç görünmediniz.-Bundan sürekli kaçtık. Kışkırtmalara kulak tıkadık. Yolumuza provoke ederek, tahrik ederek değil, inanarak devam ettik. Zaten taraftarlarımızın, “ÇOK OLANLAR DEĞİL, İNANANLAR KAZANIR” diye tempo tutması, bizim camiamız ile birlikte nasıl inandığımızı çok açık ortaya koyuyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, AK Parti yönetimindeyken şampiyonlukları kaçırdınız. Ancak İBB’nin CHP’nin eline geçtiği ilk yılda şampiyonluğu yakaladınız. Bu bir anlam teşkil ediyor mu?- Başakşehir Kulübü’nü siyasetle kol kola gösterenlere en büyük cevap bu oldu. Ben 16 yıl İBB’de Meclis Başkanlığı yaptım, sonra kendi irademle bıraktım. İBB Yönetimi CHP’ye geçince, “Göreceksiniz Başakşehir bitti” diye kıyameti kopardılar. Ne oldu, CHP’li belediyenin ilk yılında Başakşehir şampiyon oldu. Bu yarışın siyasetle ne ilgisi var?Israrla arkanızda siyasi bir gücün olduğu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın akrabanız olduğu ve size katkı sağladığı söyleniyor, ne dersiniz?-Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bizim kurucu başkanımızdır. Bundan şeref duyarız. Ama sahada oyun gücün yoksa, seni hiçbir güç şampiyon yapamaz. Başaramazsın... Siyasete en yakın kulüp olmama rağmen, siyasete en uzak biz kaldık.
Şampiyonlukta yarıştığınız Trabzonspor için de sezon boyu siyasetin desteklendiği söylendi. Ancak sizin şampiyonluk maçınıza ve şampiyonluk gösterilerine Bilal Erdoğan da katıldı. Takımlar üstünden siyasette bir güç gösterisi mi var acaba?-Hiç ilgisi yok. Bilal Erdoğan benim çok sevdiğim, çok yakın kardeşimdir. Sadece bu maça gelmedi ki... Bu sezon bizim birçok maçımıza geldi. Bu maç da sadece onlardan biriydi. Ayrıca Trabzonspor’a, Sivasspor’a başarılar diliyorum, çok iyi yarıştılar. Her takımımız iyi olsun ki, rekabet artsın. Bundan mutlu oluruz.
Siyasetten, İBB’den maddi destek yoksa nasıl ayakta kalıyorsunuz. Deyim yerindeyse değirmenin suyu nereden geliyor?-Kurulduğumuzdan beri her yıl UEFA kupalarına gidiyoruz. Bu, her yıl 12-13 milyon euronun kasamıza girdiği anlamına geliyor. Yayın gelirlerimiz var. Adımlarımızı dikkatli atıyoruz, parayı boşa harcamıyoruz. Son 5 yılda oyuncu satışından tam 28 milyon euro para aldık. Cengiz Ünder’den 15, Da Costa’dan 5, Badji’den 3, Enver Cenk Şahin’den 2, Soner’den 2 milyon euro gelir elde ettik. Herve‘nin satışından 750 bin euro aldık.Yıllık geliriniz ne kadar? Borç - harç yapmadan gidebiliyor musunuz?-Bizde denk bütçe var. Yani borcumuz yok. 200-250 milyon lira kazanıyoruz, o da bize yetiyor.
Futbolculara borcunuz var mı, ödemelerde diğer büyük kulüpler gibi 3-4 ay gecikme yaşıyor musunuz?-Başakşehir’de öyle şeyler olmaz. Maaşlar zamanında ödenir. Primler her maçtan iki gün sonra hesaplarına yatar. En ufak bir aksama olmaz. Size çarpıcı bir örnek vereyim. 6 yıllık kulübüz. Daha FIFA’da, UEFA’da tek dosyamız yok. Bizi şikayet eden, “Paramı alamadım” diyen tek oyuncu yok.
Önümüzdeki sezon Şampiyonlar Ligi’nde oynayacaksınız. Bu durum transfer politikanızı değiştirir mi?-Hayır değiştirmez. Karşımızda sadece kalecisinin değeri 70 milyon euro olan takımlarla oynayacağız. Onun için şunu alalım, bunu alalım, paraları dağıtalım gibi plansız, programsız, futbol aklından yoksun transferlere girmeyiz. Biz gene bütçemizin içinde kalarak takımımızı kurar ve Şampiyonlar Ligi’nde ülkemizi aslanlar gibi temsil ederiz.Şimdi zaten UEFA Avrupa Ligi’nde ilk 16’nın içindeyiz. İnşallah ilk 8’e gireceğiz. Sonra Manchester United ile oynayacağız. Bu kadar yeni bir kulüp olmamıza rağmen global bir takım olma yolunda çok hızla ilerliyoruz.
TFF’de, MHK’de, ilgili kurullarda etkili adamlarınız olduğu ve istediğiniz kararları aldırdığınız söyleniyor, ne cevap verirsiniz?-TFF’yi ben yönetiyorsam, hakemlerin atamasında etkili oluyorsam, o zaman geçen sezon bitime 8 hafta kala 8 puan öndeyken Başakşehir niye şampiyon olamadı? Göksel Gümüşdağ , TFF’de, MHK’de bu kadar güçlüyse takımını niye şampiyon yapamadı? Hadi Türkiye’yi dizayn ediyoruz, bu takım UEFA Avrupa Ligi’nde ilk sekize girmek üzere... Avrupa Ligi’ni de mi Göksel Gümüşdağ idare ediyor? Gülerler adama... Bu temeli olmayan iddialara “Bozbaykuşlar” bile güler.
-Meraktayım, bu Visca ile Epureanu’yu alırken bonservislerine ne kadar para verdiniz?- Edin Visca’yı Bosna’dan aldık, 220 bin euro bonservis ücreti ödedik. Epureanu’yu bedelsiz aldık. Fenerbahçe’nin yollarını ayırdığı Emre’yi, milli takımın vazgeçilmezi kaleci Mert Günok’u, Mehmet Topal’ı, Aleksiç’i, daha birçok oyuncuyu bedelsiz aldık.
Diğer kulüplerin beğenmediği, yolları ayırdığı futbolcuları alıyor, yeniden parlatıyor, adeta “ikinci bahar” yaşatıyorsunuz, bu nasıl oluyor?-Bakın bir kulübün, bir takımın sistemi varsa, insani ilişkiler varsa, o futbolcu kendine değer verildiğini anlarsa yeniden doğuyor, yeniden parlıyor. Size bir olay anlatayım; Bir gün Skrtel gelip kapımı çaldı, “Buyur” dedim. ‘Başkan kulübün CEO’sundan şikayetçiyim!’ dedi. Nedenini sordum, ‘Bana bu kulübü daha önce niye söylemedi’ cevabını verdi, Skrtel bu... Liverpool’da, Fenerbahçe’de oynadı, ilk şampiyonluğunu Başakşehir’de kazandı.
Menajerlerle ilişkileriniz?-Bizde 23 futbolcunun 15 menajeri var. Bazı kulüpler gibi 2 menajerden 20 futbolcu almayız.Bu şampiyonlukta Okan Buruk nerede? Aslan payında Abdullah Avcı’ya yer var mı?- Abdullah Hoca bu kulübün futbol hafızalarından biridir. Ciddi katkıları oldu. Okan Buruk hoca da, çok önemli işler yapıp, yıllar süren çalışmaları taçlandırdı.
Geçen hafta siz Konya’da 3-1 yenikken, Trabzonspor deplasmanda Denizli önünde 1-0 galipti. O anda ne düşündünüz?-Ben rakibe bakmayı, rakiple uğraşmayı sevmem. Enerjimi götürür, negatif enerji yayar. Onun için sadece kendi maçımıza odaklandım. İlk yarı 3-1 bitince soyunma odasına indim, futbolculara “Ben size inanıyorum, bu maçı 3-1’den 3-3’e getirirsiniz, böyle bir gücümüz var” dedim. Nitekim öyle oldu, oyunu 3-3 yaptık ama Brezilyalı alışkanlığı, Robinho’nun kaptırdığı bir top sonucu dördüncü golü yedik.Futbol medyası için ne düşünüyorsunuz?- Kulüplerin halinden farkları yok. Tarafsız kalamadılar ama sınıfta kaldılar.
Başakşehir’de bu sezonun kare asını yapsanız kimleri koyardınız?- İlk üçü sayıyorum. Demba Ba, Crivelli, Edin Visca... Demba Ba 12 gol, 5 asist, Crivelli 11 gol, 4 asist, Edin Visca 12 gol, 13 asistle oynadı. Toplamda 35 gol atıp, 22 asist yaptılar.Kare asın dördüncü adamı...-Elbette kaleci Mert Günok...Başka sayın desem...-Sormasanız da söyleyecektim... Edin Visca, Epureanu, Mahmut, bu takımın tarihidir, hafızasıdır, şeref kürsüsüdür.Teşekkürler Başkan... Tebrikler Okan Buruk ve Başakşehir...
Seyircisiz oynamak nasıl bir duygu? -Seyircisiz oynamıyoruz ki... Her maçta 6-7 bin seyircimiz var. Ayrıca başta da seyircimizin sloganını söyledim: Çok olanlar değil, inananlar kazanır. İnandık, çalıştık, kazandık. Son hafta oynayacağımız Kasımpaşa maçını saat 17.00’ye aldırdık, maçtan sonra stadımızda kurucu başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla coşkulu bir şampiyonluk töreni yapacağız.
Sayın Başkan, Başakşehir’in futbol aklı kim, siz misiniz, hocanız mı, bir başkası mı?- Hepimiziz... Bizim kulüpte “ben” yok, “biz” varız. Bakın sizinle röportaj yapıyorum, bütün çalışma arkadaşlarım yanımda... Biz kolektif çalışırız. Ben, hocamız, Asbaşkanımız Mesut Altan, Mustafa Saral, CEO’muz Mustafa Eröğüt, hep birlikte çalışır, hep birlikte karar veririz.
Avrupa kupalarında bundan sonrası için ne düşünüyorsunuz? - Bakın, Türkiye bu sezon Avrupa kupalarında 25 puan topladı. Bu 25 puanın 11 puanını Başakşehir kazandı. Bir başka oranlamayla ülke puanının % 45’ini Başakşehir sağladı. Galatasaray 6, Trabzonspor 3.5, Malatya 2.5, Beşiktaş 2 puan aldı. En önemlisi, Başakşehir’in topladığı puanlarla, ülke puanı olarak çekiştiğimiz Avusturya’yı geçtik. Türkiye Şampiyonu’nun 2020-21 sezonunda eleme maçı oynamadan gruplara direkt katılımını sağladık. Burada da mı arkamızda siyaset var? Bu lafları çıkaranlar Allah’ından bulsun.
Çok yaşlı bir takımsınız, gençleştirme olacak mı? - Biz zaten bunu yapmaya başladık. Sattıklarımızın, bıraktıklarımızın yaş ortalaması 34-35 gibiydi. Emre, Arda, Mossoro, Napoleoni ve benzeri oyuncularla yolları ayırdık. İrfan Can, Berkay, Azubuike gibi gençlerimiz var. Geçen yıl yollarımızı ayırdığımız futbolcuların yaş ortalaması 34 iken, gelen oyuncuların yaş ortalaması 23.8...
Misli.com’dan herkese 5 TL hediye! Maç listesini görmek için buraya tıklayın!