06.07.2020 - 07:25 | Son Güncellenme:
"Bazı filmler vardır, tamamını izlemeye gerek duymazsınız... 10 dakikalık tanıtım filmini izlediğinizde, sonunun nasıl geleceğini anlarsınız… Tıpkı Galatasaray-Trabzonspor maçında olduğu gibi… İlk 10 dakikayı izleyince 90 dakikanın nasıl geleceğini çok rahat anladık…Trabzonspor, liderden 5 puan geride başladığı maçta sıkıntı, gerilim yaşayabilir, hatta panik yapabilirdi… Tam aksi oldu... Galatasaray başlangıçta acemi bir takım gibi panik yaptı, adeta eli-ayağı dolaştı…"
"Trabzonspor bu dakikalarda, futbol anlayışıyla, sahaya yayılışıyla, Ekuban’ın katılımıyla, hücum gücündeki etkinliğiyle “ben bu maçı kazanırım arkadaş“ diye bağırıyordu...Buna rağmen ilk dakikalarda savunmasında ciddi hatalar yapan, hücuma çıkarken topları kaptıran Galatasaray sonraki dakikalarda çok önemli iki pozisyon buldu… Bulup bulacağı da bu oldu… Emre’nin kalabalıklardan sıyrılarak önce Feghouli’ye, sonra Belhanda’nın önüne braktığı “lokum“ gibi toplara bu iki futbolcu belki de kariyerlerinin en berbat vuruşlarını yaptılar…"
"Trabzonspor’da geri dörtlüde Kamil Ahmet, Hüseyin ve Da Costa belki de bu sezon ilk defa birlikte oynadılar… Başta bocaladılar, sonra hücumda eli-ayağı kesik olan Galatasaray karşısında sıkıntıya girmeden maçı tamamladılar…"
"Trabzonspor’da orta alanda “usta” gene iyi işler yaptı… Kabul edelim ki “usta“; yani Sosa bu sezon gerçekten mükemmel işler yapıyor... Orta alanın “arı“ gibi çalışan Abdülkadir Brothers’ları futbolu iki yönüyle iyi oynuyorlar… Hem hücumda varlar, hem savunmada… Özellikle Parmak… O kadar iyi oynadı ki herkesin gözünün içine “beni görün“ diye parmağını soktu..."
"Cüneyt Çakır, Feghouli kırmızı kartında banko haklı… Ama gözünün önündeki bu kararı niye kendi vermiyor da VAR müdahalesi ile veriyor... Bence iki penaltı da yanlış… Üstelik Donk, Sörloth’un topa vuruşundan sonra müdahelesini yaptı… Nitekim Cüneyt Çakır autu gösterdi, VAR kararı ile bunu penaltıya çevirdi… Temdit penaltısında da Taylan topa vurduktan sonra Hüseyin’in müdahalesi geldi… Hadi bu kararı hiç olmazsa kendi verdi… İlk yarıdaki iki kader kararı VAR’dan geldi... O zaman maçı Cüneyt Çakır değil, VAR hakemi Ali Palabıyık yönetseydi…"
"Galatasaray çok maç kaybetti, daha çok maç kaybeder… Ama bu kadar teslimiyetçi, bu kadar eli-ayağı birbirine dolaşan, rakibin hücum bölgesine dürbünle bakan bir Galatasaray görmedik… Takımın eksik oluşu kaliteni engeller, kabul; peki mücadeleni, isteğini, coşkunu ne engelliyor!.."
"Bir kesim her fırsatta “bu kadar yabancı olur mu? Türk oyuncu niye yok“ diyor … Alın size Galatasaray... Belki de bu sezon bir maça ilk defa bu kadar çok Türk oyuncu ile başladı… İlk defa bu kadar berbat oynadı…"
"Ömer Bayram sezon boyu gaza basmaktan yorulmuş olmalı ki, son haftaları frene basarak oynuyor… Emre Akbaba’nın hünerleri var, ama çok ağır… Taylan çırpınıyor, yaratamıyor… En berbatı; İlk onbirin zor kurulduğu bir maçta Feghouli’nin kırmızı kartla takıma adeta ihanet edişi... Açıkcası bu kadarı fazla..."
"Trabzonspor bu ligde “patron“ gibi… O görüntüyü veriyor… Şampiyonluk yolunda en kritik, en önemli adımı attı… Çok hak ederek bir galibiyet aldı… Şu da unutulmasın: eski çamlar bardak oldu… Artık İstanbul’un üç büyüklerine maç kaybetmiyor, bileği bükülmüyor… Tıpkı çok eskilerde kalan altın yılları gibi… O altın yıllara bu sezon bir yenisini eklemek için kalan 4 maçı kaybetmeden geçmesi gerekiyor... Geçer mi, bana göre geçer…"
"Lafı noktalayalım: Fatih Hoca hafta arası “Adalet arıyoruz“ demişti… Bana göre son derece haklı… Ancak Fatih Hoca adalet ararken, millet Galatasaray’ı arıyor, bundan da haberi olsun..."
"Sakatlıklar, cezalılar, hakem hataları ile birlikte Galatasaray kötü bir sezon geçiriyor. Bir türlü toparlanamıyor. Toparlanmasına fırsat da verilmiyor. 30. dakika... Trabzonspor gibi iyi bir takımla oynuyorsun. Hakem rakibine sarı kart da gösteriyor, derdin ne peki senin Feghouli? Neden arkadaşlarına ihanet ediyorsun? İyi oynadığınız bir maçta neden sinirlerine hakim olamıyorsun?"
"Hakemin verdiği penaltı, o da ayrı bir konu. Sörloth’un ayağından top çıkıyor, o sırada Donk müdahale ediyor. Çok ağır bir karar. Gerçekten çok ağır bir karar. Ali Palabıyık-Cüneyt Çakır ikilisi böyle bir penaltıyı hayatlarında başka bir takım aleyhine verdiler mi? Maalesef Cim Bom bu sene liglerin en sessiz takımı. Bir de buna virüs eklenince, tribünlerdeki o 50 bin taraftar maça gidemeyince futbolcuların da, hakemlerin de hepsinin ekmeğine yağ sürüldü."
"Belhanda’ya bakıyorum, gerçekten üzülüyorum. Bir tane büyük maçta da ağırlığını koy! Bir tarafta Sosa kendini yırtıyor, öteki tarafta Belhanda bir şeyleri sadece yapmaya çalışıyor. Ömer Bayram virüsten önce sarı-kırmızılıların atom karıncası ve en iyisiydi. 3 ay futbolsuzluk Ömer’i çok geriye götürmüş. Fiziki gücünü, yeteneklerini, hırsını hepsini kaybetmiş."
"Trabzonspor ikinci golünü atıyor. Novak fileleri havalandırıyor, oradaki futbolcular ne yapıyor? Belki de hayatının en rahat golünü attı. Galatasaraylı oyuncular seyrediyor. Taylan, Emre, Donk ve Marcao gibi futbolcular istedikleri kadar hırs yapsınlar. Bütün takım aynı duyguları yaşamazsa başarılı olamazsın. Galatasaray da bu sezon bunu yaşıyor."
"Fatih Terim ne kadar çırpınırsa çırpınsın fazla yapacağı bir şey yok. Hiç bir şey bu sezon Terim’in istediği gibi gitmedi. Bundan sonra kalan dört maçta da pek bir şeyin değişeceğini düşünmüyorum. Tamam canla başla mücadele eden futbolcular olsa da, takım iyi futbol oynasa bile, rakibini zorlasa bile hakem hatalarını aşabileceğini düşünmüyorum. İki pozisyon oluyor. Rakibinin santrforu dirsek atıyor, hakem sesini çıkarmıyor, Galatasaraylı futbolcu en ufak bir şeyde sarı kartı yiyor. Dün akşamki maç da dahil tüm maçlarda böyle."
"Bu şartlar altında zaten zirveyi de zorlayamazsın. Trabzon karşısında da 10 kişiyle bir yere kadar dayanabildin. Senin santrforun yok, rakibin santrforu geceye damgasını vurabiliyor. Bu bile yeter."
"Öyle bir doksan dakika düşünün ki; skor tabelasına yazılacak bir beraberlik, ligin bitimine dört hafta kala iki takımın da hayallerini gelecek sezona ertelenmesine yol açacaktı. Özellikle Trabzonspor açısından “olmak veya olmamak” maçı idi. Başakşehirspor’u takipte kalabilmek için mutlaka kazanmak zorundaydı."
"Dolayısıyla bu psikolojideki takımlardan ne beklersiniz? Sezonun özeti anlamına gelecek karşılaşmayı final gibi oynamak ve varını yoğunu ortaya koymak. En önemlisi sinirlerine hakim olmak ve sorumlu davranmak. Lakin bunu yapamayanlar vardı sahada. Örneğin Feghouli. Kardeşim faulü almış, rakibin bir savunmacısına sarı göstertmişsin. O tekme neyin hırsı? Zaten kadro kurmakta güçlük çeken bir hocan var. Terim’e ve zaten forvetsiz oynayan takımına ihanet değil mi o aptalca hareket? Disiplin kurulu ne ceza veriyorsa, yönetim bir o kadar daha yazmalı hanesine. Hatta yarın biletini kesmeli."
"Oysa Trabzonspor’un fazla oyuncu ile önde pres yapıp top kapma planı çok riskli idi. Nitekim ilk yarıda en az üç kez eksik yakalandı Galatasaray’a. Golü yememesi mucizeydi.Kuşkusuz maça damgasını vuran olay, hakem- Video Asistan Hakem işbirliği oldu. Cüneyt Çakır, Feghouli’nin kırmızı kartı ve Donk’un Sörloth’a yaptığı penaltıyı VAR’ın uyarıları ile çözdü. Yoksa başı çok ağırırdı. Galatasaray lehine verdiği penaltı ilkinin benzeri idi, bu defa inisiyatif kullandı."
"Trabzonspor bugün ligde takipçi pozisyonunda ise, nedeni öne geçtiği maçların son bölümlerinde yediği gollerle yitirdiği onlarca puandır. Dün de eksik rakibi karşısında Sosa’nın penaltısıyla avantajı ele geçirmesine rağmen, yine geri yaslanarak rakibe cesaret vermeye kalktı. Bedeli ağır olabilirdi. Tabii usta kaptanın arka direk fırsatçısı Novak’ı topla buluşturduğu 70. dakikaya kadar. Yeri gelmişken söylemeliyim; başkan Ahmet Ağaoğlu menajer oyunlarını bozup, Çek oyuncuyu mutlaka kadroda tutmalı, milyonlar versen yeri kolay dolmaz. Ve Sörloth; her maçta farklı bir rolü var. Atıyor, attırıyor. Hiç erken değil, Norveçli için kimse iştahlanmasın. Final golü müthişti."
"Bir saatten fazla on kişi oynamasına karşın, maçın her anını aynı hırsla soluyan Galatasaray, eşit koşullarda mücadele etseydi belki de farklı bir hikaye yazıyor olabilirdik. Veya şampiyonluk adayı netleşebilirdi."
"Lakin şu da bir gerçek; Trabzonspor bu sezon yaşadığı her türlü olumsuzluğa rağmen büyük maçları kazanmayı biliyor. Galiba irdelenmesi gereken sorun da bu. Yıldız oyuncuları ve golcüleri bu tip karşılaşmalarda tıkır takır çalışırken, kaybettiği inanılmaz puanlar hiç hesapta olmayan rakiplere karşı oldu. Motivasyon eksikliği mi, teknik direktör tercihleri mi dersiniz bilemem ama, şampiyonluk kaçarsa kimse hayali düşmanların ardına sığınıp mazeret üretmemeli."
"Evet; dört hafta daha var ve acaip sonuçların alındığı ligimiz, her türlü sürprize açık. Trabzonspor bu hayati galibiyetle hedefine sımsıkı tutunurken, son düdük çalıncaya dek şampiyonluğun en güçlü adayı olmaya devam edecektir. Yeter ki en ağır darbeleri ve eleştirileri kendi camiasından almasın."
"Unutulmasın en zor yarış maratondur. Mutlu sona ulaşmak inanç, cesaret ve direnç ister. Gösteren mutlu sona ulaşır!"
"Trabzonspor kaybederse; harç bitti, yapı paydos denecek!Kazanırsa; devam diyecek… Tabi ki kaybetmeyerek ve de Başakşehir’in kaybetmesini bekleyerek…"
"Galatasaray’da eksiklerin bol olması; bordo-mavili takım için büyük avantaj tamam da, 32. dakikada Feghouli’nin, takımını bir kişi eksik bırakması, Trabzonsporluların ekmeğine adeta yağ sürdü hem de balla karışık."
"O dakikaya dek iki takımın kalecisi için “ iyi kurtardı” diyeceğimiz pozisyon yoktu ama iki takımda Ekuban ve Feghouli’nin kaleyi tutturamadığı şutları vardı; saç, baş yolduran, bu da kaçar mı denilen?"
"Düşünün; kaleyi ilk bulan şut Sosa’nın kullandığı penaltı idi. Penaltı da VAR’ın uyarısıyla geldi.Ligin boyu kısaldıkça takımlardan iyi futbol beklemek oyunculara haksızlık olur fakat bordo-mavili ekip bir eksik oynayan rakibi karşısında daha etkili olabilirdi, olmalıydı da.Sosa’nın, navigasyona adres yazar gibi meşin yuvarlağı Novak’ın ikamet ettiği mekana (arka direk) yolladığı ve Novak’ın bu ikramı gole çevirmesinden sonra Trabzonsporlular rahatladı. 2’nci gol bol pas yapmanın ürünü idi. Demem o, bordo-mavili takım topla daha fazla oynamalıydı, daha fazla pas yapmalıydı.Bu arada Sosa ve Novak’ın da hakkını teslim edelim, kaptan o topu Novak’a paraşütle indirdi sanki!"
"Bordo-mavili takım o golü bulmasaydı ve maç karşılaşmanın uzatma bölümlerinde Galatasaray’ın attığı penaltı ile son bulsaydı? Ayıkla pirincin taşını!Son dakika sendromu akıllara gelirken, acaba derken, son noktayı Sörloth koydu…Uzatmayalım… Maç öncesi derbinin favorisi Trabzonspor’du ve Trabzonspor kazanarak yoluna devam ediyor, diğer ifadeyle yarışta “ ben de varım” dedi."
CANLI BAHİS, Misli.com'da başladı! Maç listesini görmek için buraya tıklayın!