24.08.2021 - 07:42 | Son Güncellenme:
Telekom’un zemini yenileniyor… Yenilenme uzuyor. Galatasaray kiralık statlarda geziyor. Atatürk Olimpiyat Stadı’nın iki konuğu da o yüzden yerlerini yadırgıyorlar. Sık sık kayarak düşüyorlar. Şampiyonlar Ligi finaline hazırlanan kusursuz zeminin yapısal özelliği, hibrit… O yüzden bu kaymaları, düşmeleri-kalkmaları doğal karşılamak gerek. Yeter ki sakatlık olmasın. Ama doğal karşılanmayacak, yadırganacak bir durum da var ortada.
Maç çok yavaş oynanıyor. Top durgun akıyor. Hatayspor’un deplasmanda işine gelebilir belki… Yavaş Galatasaray (bunda mutlaka Avrupa yorgunluğunun da etkisi vardır) görece daha kolay baş edilebilir bir rakip sayılır… Bunlar ilk yarının notları. Bakarsınız, ikinci yarıda hızlanır oyun.
Oyun yavaş ve ağır oynanıyor diyoruz da skor tabelası çok hızlı başlıyor değişmeye. Daha üçüncü dakika dolarken, Emre Çolak’tan çıkan sağ kanat topu Kamil Ahmet’e ulaşıyor. Onun yerden pasıyla Lobjanidze buluşuyor. Nelsson ve Luyindama anlaşamıyorlar. Gürcü futbolcu da Muslera’yı avlayıveriyor. Muslera Galatasaray’a geldiğinden beri bu kadar üst üste tuhaf ve çabuk kaza golleri yedi mi acaba? Sanmıyorum…
Hüseyin Göçek’in daha ikinci dakika dolarken Mame Diouf’a topu kaptıran Luyindama’ya yaptığı faul sonrası sarı kart göstermesi kimseyi şaşırtmamalı. Umut veren atağı kestiyseniz, sarı kartı da göreceksiniz.
Her neyse… Oyunun akışına da bakalım. Galatasaray’da Nelsson’un savunmadan oyun kurarak çıkışları, orta alandaki arkadaşlarından beklediği karşılığı bulamadı. Taylan, Cicalodau ve Berkan’ın yeni arkadaşlarına kendilerini göstermeleri, onunla işbirliği yaparak bu olumlu girişimleri desteklemeleri gerekirdi, olmadı. Nelsson da kabuğuna çekildi. Buna karşılık sağbek Boey’in kazandığı toplarla sık sık atağa kalkması, Feghouli’den çok iyi karşılıklar buldu.
Dakikalar geçtikçe Cezayirli adeta yeşerdi. Taylan-Kerem-Cicaldau-direk ve dönen topa usta bir Feghouli dokunuşu… İlk yarım saat dolarken, Galatasaray’ın skora denge getirmesi, oyunu daha rahat bir akışa yöneltti. Ancak iki takım da çok az isabetli şut (4’er) kullandılar. Düşük bir istatistik.
8’i ilk yarıda olmak üzere Galatasaray’ın 11 kornerini 67’de çıkana kadar Aanholt kullandı. İyi bir sol ayağı var Aanholt’un, ancak Galatasaray tümü 17 olan bu kıymetli fırsatları değerlendirecek organizasyonları gerçekleştiremedi.
Ayrıntıları bilmiyorum ama Falcao’nun valiz toplamaya başladığı günlerde Mbaye Diagne’nin daha canlı ve sıcak bir maç çıkarmasını beklerdim. Terim onun kalmasına karar verebilirdi. Ama hayır… Galiba gözü Premiership’te. Kerem ve Berkan’dan beklediği topları alamayınca, o da ilk yarıda topu kimseye vermeden kendi kullanıp dışarı attı. Garip çocuk vesselam! Galatasaray oyuncu değişikliklerinde biraz taze kuvvet buldu. Ömer’in asisti de o taze kuvvetin katkısı.
Hatayspor tıpkı geçen yılki gibi. Nerede, hangi takımla oynarsa oynasın kabuğuna çekilmiyor. Maça ortak oluyor. Hele uzun süre dengede giden skoru korumak için savunmasına yaslanmayı aklına bile getirmiyor. Yine de dün fazlasıyla faullü bir oyun oynadılar. Nitekim Galatasaray da Ömer’e yapılan faul atışından doğan fırsatı iyi kullanıp Luyindama’nın golüyle üç puanı aldı.
Dün gece daha farklı bir Galatasaray seyrederiz diye düşünüyordum. Kadrolar elimize geçtiği zaman ‘harika 11, bu oyuncularla futbol adına Hatay karşısında patlama yapar’ beklentisine girdik.
Ama maalesef kendi sahanda gol yiyerek maça başlıyorsun. Hatay’ın golünde Luyindama ile Nelsson yerde, rakip futbolcu ise göstere göstere takımını deplasmanda öne geçiriyor. İlk 10 dakikadan sonra Galatasaray orta sahada oyuna hakim oldu, Boey sağdan bindirmeler yaptı... Sarı-kırmızılılar devre bitinceye kadar üstün olan taraftı.
Fakat bakıyorsunuz, Berkan kaleci Munir ile karşı karşıya kalıyor, Diagne’ye pas vericem diye takımını %100’lük bir pozisyondan ediyor. Diagne on sekiz içinde, dört tane boşta arkadaşı varken, topu dışarı yolluyor.
Muhakkak Fatih Terim futbolcularını uyarıyordur. Ama bu final paslarında en ufak bir gelişme yok. Galatasaray’ın golünde Kerem’in harika pasında, Cicaldau’nun şutu direkten dönüyor, Feghouli tamamlıyor. Bu atağı maç boyunca bir kez gördük, o da gol oldu.
Taylan, Berkan ve Cicaldau... Bu üç futbolcu da genç isimler. İyi mücadele ediyorlar. Ama futbol çıtalarını yükseltmeleri lazım. Sadece koşmakla takımına fazla katkı yapamazsın. İyi paslar vereceksin, şutlar atacaksın, rakibi eksiltip pozisyona gireceksin. Ve bunları sürekli yapacaksın. Şu anda zaman zaman yapsalar da bu yetersiz kalıyor.
Diagne’ye sözüm yok. Tamam iyi bir santrfor. Ama artık takım oyuncusu olmazsan değerin yok. Boey dün gecenin yıldızıydı. Futbolundan büyük keyif aldım. Tükenmek bilmez enerjisiyle önemli hamleler yaptı.
Hatayspor’a gelince. Geçen sezonki kadrosunun yarısı gitti. Buna rağmen Ömer Erdoğan sistem hocası... Çok yakında eminim Hatay’ı aynı çizgisine getirecektir.Son sözüm de Hüseyin Göçek’e, Simon Falette’nin ilk yarıda 18 içinde Nelsson’a yaptığı hareket tartışmasız penaltı. Ama maalesef bu pozisyonda Göçek de, VAR da gözlerini kapadılar.
İki takımda da bir zemin şaşkınlığı olduğu açık. Topun pürüssüz aktığı ancak biraz kaygan bir sahaydı. Belki kramponları ayarlamak güç oldu. Hatayspor’un maçın başında Taylan ve Berkan’a yaptıkları döndürmeme baskısı işe yaradı ancak önde geçen yılki becerili ekip yoktu. Golden sonra bu baskıdan vazgeçince geçen sene de var olan bir sıkıntıları daha da büyüdü. Aabid ve Riberio gibi lig standardının çok üzerinde bir merkez ikiliyle dahi birçok maçta sayısal olarak orta sahayı almakta zorlanmışlardı. Ancak hızlı çıktıklarında öndeki bitirici 4’lüyle rakibi cezalandırıyorlardı. Bu sene onlar olmadığı gibi takıma ruhunu veren yerlileri de kaybetmiş olmaları onları etkiledi. Bu durumda Taylan baskıdan kurtulunca Berkan’la birlikte Feghouli ve Kerem’i görmeye baladılar.
Kerem muazzam hızlı. Ancak zihni ayaklarını yakalayamıyor. Bunlar senkron olduğunda inanılmaz. Ama çok ender oluyor. Mutlak hücum senaryoları çalıması, ezberlemesi lazım. Biraz planla durdurulmaz olacak. Bu yapıda kesin bir topa sahip olma ve oyun üstünlüğü sağladılar. Kazandıkları 17 korner durumu anlatıyor. Ancak Cica’nın yetersiz performansı merkezden rakibi delme konusunda onları eksik bıraktı. Avantajları Mehdi’nin orta sahada Aabid’in yerini doldurmayışı Traore’nin de ilaç olamayışıydı. Lobjanizde dışında rakibin bir tehdidinin olmayışıydı. Galatasaray istekli ve her şeyi deneyen taraftı. Ancak orta sahanın merkezinin mutlak gelişmesi lazım. Yoksa çok zorlanırlar.
Dün akşam iki takım da iyi mücadele etti. Top G.Saray'da daha fazla kaldı. Hatay, ilk yarıda G.Saray'ın arka tarafına iyi sarktı. G.Saray bu devrede topu fazla oynadı göründü ama etkili olamadılar. Feghouli iyi toplar alırsa, G.Saray'ın makinesi güzel çalışıyor. Gençler de ona yardım edince ortaya güzel işler çıkıyor. Ama Feghouli'nin biraz daha iyi bir şekle gelmesi lazım. İkinci yarı sarı-kırmızılılar son topları iyi yerlerden sokamadılar.
Böyle oyunca da gol gecikti, gerildiler. Aslında 70'den sonra Hatayspor biraz daha top yaparak G.Saray'ın arka tarafına gidebilse çok farklı olurdu. Onlar da defanstan dan-dun vurarak çıkmaya başladılar, çünkü yoruldular. Bu maç böyle biter denildiğinde, bu son dakikalarda büyük olan takımlar sahneye çıkıyorlar. Dün gece de öyle oldu, sarı-kırmızılılar maçı aldılar. G.Saray iyi top yapıyor zaman zaman ama arka tarafı yani defans, haddinden fazla geriye kaçıyor. Böyle olunca da rakibe orta alanda büyük bir yer kalıyor. Ve rakip burada rahat pas yapabiliyor, aynı zamanda çabuk kontratağa çıkabiliyor.
Yeni oyuncular herhalde adapte olacaklar ama en az 4-5 maç lazım. Diagne bazen iyi işler yapıyor, bazen de son derece kötü. Hücuma kalkmışsın, arkadaşın en az 25 metre depar atıyor, cennetlik canını cehenneme sokuyor. At ona pası, insin aut çizgisine, sana vereceği topta golü gene sen atarsın. Eveliyor, geveliyor, rakip kapanınca da saçma sapan işler yapıyor. Sezon başı diyoruz, takımlarda bir bahane var. Neymiş, sezon başı.
Şimdi ikici bahane de hazır. "Milli maç arasına kadar bir gidelim, ondan sonra siz bizi görün." Sonra gene bir bahane olacak. "Şu devre arasını bir görelim, siz bizi ikinci devre görürsünüz." 3-4 senedir diye diye Türkiye'de futbol dibe vurdu, Kıbrıs Rum Kesimi bile bizi geçti. Kendi kendimizi aldatıyoruz, avunuyoruz. Hakeme bir yer demeyeceğim. Saçma sapan sarı kartlar gösterdi. Hatay'ın mükemmel bir kontratağını başlamadan kesti. Belki de gol olurdu. Hüseyin Göçek, eski Hüseyin Göçek... Bir arpa boyu bile ilerleme yok.
İLK 100 TL'LİK KUPONA 100 TL HEDİYEHemen oynamak için buraya tıklayın!