28.05.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
Celal Umut Eren
Dünyanın ve insanlığın geçmişten bugüne bitmeyen kabusu olan ırkçılık, futbol sahalarının da kapanmayan yarası konumunda. ABD’de ırkçılık karşı mücadelenin simge isimlerinden Malcolm X’in, “Irkçılık ideolojik bir düşünce değil, aksine psikolojik bir hastalıktır” cümlesi aslında durumun vahametini ortaya koyan doğru bir tanımlama.
Maalesef futbol stadyumlarında da bu acı gerçek sürekli karşımızda. En son İspanya’da La Liga’da oynanan Valencia-Real Madrid karşılaşmasında Brezilyalı futbolcu Vinicus Junior’a yöneltilen insanlık dışı hakaretler ve ırkçı sözler dünyanın gündemine taşındı.
Valencia tribünlerinden gelen ırkçılığa sessiz kalmayan Vinicius Junior duruma isyan etti. Kısa bir süre içinde de başta İspanya olmak üzere herkes ayağa kalktı. FIFA Başkanı Infantino’nun kınama açıklaması, Brezilya hükümetinin milli oyuncularını koruyan tavrı, Real Madrid’in tepkisi ve birçok sivil toplum kuruluşunun olaya dahil olmasıyla Vinicius Junior’a destek büyüdü.
İspanya’da savcılık harekete geçerek, Valencia tribünlerinde ırkçı eylemde bulunan kişileri tespit ederek soruşturma başlattı. Valencia’nın o tribününe de İspanya Futbol Federasyonu tarafından 5 maç seyirciden men cezası geldi. Maçın gerginliği ve rakibinin tahriki sonrası kırmızı kart gören Vinicius’un cezası da silindi. Hatta üstüne rakibine dirsek attığını uyaran VAR hakemi de sezon sonuna kadar görevden alındı.
İspanya hızlıca bu ırkçılığa reaksiyon gösterdi, arka arkaya kararlarını gecikmeden aldı. Vinicius Junior da yaşadığı bu üzücü hadisenin ardından duygularını şu sözlerle özetledi:
“Yapılan ilk ırkçılık değildi, ikincisi de değildi, üçüncüsü de değildi. La Liga’da ırkçılık nerdeyse normal bir durum oldu. Rakipler bunun normal olduğunu düşünüyor. Federasyon, normal olduğunu düşünüyor ve rakipler de bunu teşvik ediyor. Çok üzgünüm. Bir zamanlar Ronaldinho, Ronaldo, Cristiano Ronaldo ve Messi’nin yer aldığı lig, bugün ırkçıların ligidir! Beni kucaklayan, çok sevdiğim ama ırkçı ülke imajını tüm dünyaya ilan eden güzel bir millet. Aynı fikirde olmayan İspanyollar için üzgünüm ama bugün Brezilya’da İspanya için ırkçıların ülkesi diyorlar. Her hafta olan şeye karşı savunacak bir şeyim yok. Ben güçlü biriyim, ırkçılara karşı sonuna kadar savaşacağım. İspanya’dan uzakta olsa bile...”
Ne yaşanmıştı?
Valencia-Real Madrid mücadelesinde Mestella Stadı’nda kale arkasındaki tribünlerden 71. dakikada ırkçı tezahüratlar başladı. Valencia taraftarları Vinicius Junior’a ırkçı tacizlerde bulundu. Tezahüratlar sonrası hem Vinicius hem de diğer Real Madrid’li oyuncular tepki göstermeye başladı ve maç 10 dakika durduruldu.
Maçın durmasına rağmen tezahüratlar devam etti. Hakemler tekrar başlattığında olayın verdiği gerginlikle Vinicius, rakibine sert faul yapıp dirsek attı, VAR uyarısıyla kırmızı kart gördü. Bu kararla saha tamamen karıştı. Oyuncunun rakibi tarafından boğazının sıkıldığı, top atıldığı anlar ekrana yansıdı. Tribünlerden oyuncuya “Mono” yani “Ölmelisin” gibi ırkçı tezahürat yapıldı.
Tam takım destek
Vinicius Junior’a en büyük desteklerden biri kulübü Real Madrid’den geldi. Teknik direktör Carlo Ancelotti ve Real Madrid’li futbolcular, Valencia’nın maçının ardından ilk antrenmanda Brezilyalı yıldızı unutmadı. Diz sakatlığı nedeniyle antrenmanda yer alamayan Vinicius için bir araya gelindi. Tüm oyuncular Vinicius yazılı forma giydi ve ‘Irkçılığa hayır’ mesajı yayınlandı.
Webo'ya yapılan ayıp
Irkçılığın en acı örneklerinden birini de 9 Aralık 2020 tarihinde Başakşehir’in yardımcı antrenörü Pierre Webo yaşamıştı. Şampiyonlar Ligi’nde PSG deplasmanında belki maç seyircisizdi ama bu kez de 4. hakem Sebastian Coltescu ortaya çıkmıştı.
Koronavirüs pandemisi önlemleri sebebiyle Fransa’da seyircisiz oynanan PSG-Başakşehir, Şampiyonlar Ligi karşılaşması maalesef hepimizi derinden üzen bir ırkçılıkla gündeme gelmişti.
Temsilcimiz Başakşehir’in yardımcı antrenörü Pierre Webo’ya maçın 13. dakikasında 4. hakem Sebastian Coltescu’dan ırkçı sözler söylenmişti. Romanya Futbol Federasyonu’na bağlı hakem Coltescu’nun maçın henüz başında yaptığı ırkçı eylem sonrası başta Webo ve teknik direktör Okan Buruk olmak üzere tüm turuncu-lacivertli takım tepki göstermişti.
Hatta karşılaşma bir gün sonraya ertelenmişti. Tüm dünya yaşanan bu haksızlığa ve ırkçı harekete isyan etmişti. Büyük bir üzüntü yaşayan Pierre Webo’yu hem Başakşehir’deki teknik heyet ile oyuncular hem de PSG’li futbolcular sakinleştirmeye çalıştı.
Bir gün sonra oynanan maç öncesinde hakemler ve iki takımın futbolcuları orta sahada diz çökerek Şampiyonlar Ligi müziği eşliğinde ırkçılığı protesto etti.
Sıfır tolerans
Futbol dünyasında bir türlü bitmek bilmeyen ırkçılık belası için FIFA’nın yoğun çabaları bulunuyor. Irkçılığa karşı ‘sıfır tolerans’ ilkesini benimseyen futbolun patronu, her turnuvada ve her karşılaşmada ‘No to Racism’ yani ‘Irkçılığa hayır’ sloganını kullanıyor.
Kahreden olaylar
Futbolda yıllardan beri yaşanan ırkçılık olayları herkesi üzüntüye boğuyor. Bu çirkin saldırılar sadece tribünlerden de değil, bazen futbolcuların bizzat kendi meslektaşlarından geliyordu. Örneğin 2011 yılında İngiltere’de Liverpool forması giyen Luis Suarez, Manchester United’lı Patrice Evra için ırkçı bir söylemde bulunmuş ve 8 maçla cezalandırılmıştı.
Barcelona forması giydiği dönemde Samuel Eto’o da birçok ırkçı tezahürata maruz kalmıştı. 2005 yılında Real Zaragoza-Barcelona maçında sahayı terk etmek isteyen Eto’o ikna edilerek sahaya döndürülmüştü. Real Zaragoza’ya 9 bin euro para cezası kesilmişti.
2018-19 sezonunda Tottenham-Chelsea maçında Tottenham taraftarları Chelsea’li Antonio Rüdiger’e ırkçı tezahüratta bulunmuştu.
2020’de Portekiz’de Porto’nun yıldızı Moussa Marega ırkçı tezahüratla karşılaşmıştı. Guimares’i deplasmanda 2-1 yendikleri maçta galibiyet golünü atan Malili forvet, oyundan çıkarken ırkçı tezahüratlarla sarsılmıştı.
2013 yılında CSKA Moskova’nın Şampiyonlar Ligi’nde Viktoria Plzen’le oynadığı maçta ırkçı tezahüratlar yapılmış, Nazi sembolleri tribüne asılarak Çek futbolseverler hedef alınmıştı. Bu hareketler sonrası Rusya’da 15 taraftar tutuklandı. 2012’de Mario Balotelli, İtalya-Hırvatistan maçında Hırvat taraftarların ırkçı davranışlarına maruz kaldı, sahaya muz atıldı.
2019’da Ashley Young ve Theo Walcott’ın da forma giydikleri İngiltere’nin Bulgaristan ile deplasmanda oynadığı maçta Bulgar taraftarlar, maymun sesi çıkardı ve Nazi selamı yaptı. UEFA, Bulgaristan’a 40 bin euro para cezası verdi.
Jimmy Durmaz'a destek yürüyüşü
2018 Dünya Kupası’nda İsveç’in Almanya’ya 2-1 yenildiği maçta ikinci golüne sebebiyet verdiği gerekçesiyle 34 yaşındaki Jimmy Durmaz ırkçılığa maruz kalmıştı. İsveç-Almanya maçı sonrası sosyal medya hesabından ırkçı yorumlarla linç edildi.
Durmaz’ın sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafa ırkçı yorumlar ve ölüm tehditleri yazılmıştı. Bu kötü olayın ardından Türk asıllı İsveçli yıldız için İsveç’te başkent Stockholm’de düzenlenen destek yürüyüşüne binlerce kişi katılmıştı.
Kırmızı kart şoku
Irkçılıkla alakalı acı bir olay 10 Kasım 2019 tarihinde Ukrayna’da yaşandı. Shakhtar Donetsk’in yıldızı Taison’a Dinamo Kiev taraftarları ırkçı tezahüratta bulunmuş ve Brezilyalı futbolcu da bu tezahüratlara sert tepki göstermişti. Irkçı tezahüratlar sonrası sert tepkisi sebebiyle Taison, hakem tarafından kırmızı kart ile cezalandırılmıştı. Yaşanan bu kötü olay sonrası Taison gözyaşlarını tutamayarak doğrudan soyunma odasına gitmişti.
Alves’in tepkisi
2018’de, İspanya’da kötü bir ırkçılık daha yaşandı. Barcelona’nın Villarreal deplasmanında korner atmak için köşe bayrağına gelen Dani Alves’e tribünlerden muz atıldı. Alves ise bu insanlık dışı hareket karşısında serin kanlılığını bozmadı, muzu yerden alıp yedi.
Benzer şekilde diğer Brezilyalı futbolcular Roberto Carlos ve Neymar da ‘muz’ saldırılarına maruz kalmıştı. Neymar’a 2018 yılında oynanan İskoçya-Brezilya maçında muz atılmıştı. Yine Roberto Carlos, Rusya’da Anzhi’de oynarken Zenit taraftarları tarafından muzlu saldırıya uğramıştı.
Premier Lig'de özel santra
ABD’de Mayıs 2020’de polis tarafından göz altına alınan George Floyd’un boğazına basılması ve sonrasında ‘I can not breath’ yani ‘Nefes alamıyorum’ sözü tüm dünyanın canını acıtmıştı. Hatta Floyd’un yaşamını yitirmesi büyük bir şok ve üzüntü yaratmıştı.
Bu kahreden olaya futbol sahaları da reaksiyon verdi. İngiltere’de Premier Lig’de her santra öncesi özel bir anma bile uygulanmaya başladı. Tam 3 senedir Premier Lig’de her maç öncesinde santra esnasında hakemler ve futbolcular diz üstüne çökerek George Floyd’u anıyor. Ancak bu anma törenine bile ırkçılık yapanlar oldu. Kasım 2020’de İngiltere Championship’te Millwall taraftarları, maç öncesi diz çöküp ırkçılığı protesto eden oyuncuları yuhlayıp ıslıkladı.