Seyirci adı üstünde seyreder. İyi bir seyircinin gayesi iyi bir oyun seyretmektir. Sahaya önyargı ile gelmesi tabidir. Yani takımının kazanacağını öngörür. Basında okudukları tabi ki onu etkiler. Tıpkı politikada olduğu gibi okuduklarını pozitif ve negatif değerlendirir. Bilhassa futbol dalında seyirci, hele futbol hastası basını önemle takip eder.
Sahadaki seyirci ve TV’deki seyirci de yazılı basını günü gününe adeta yutarak okur. Son günlerde yazılı basını takip eden sporseverlerin bir bıkkınlık içinde olduğuna rastlanıyor. “Yeter be kardeşim. Şike ise şike. Şu işi bitirin” deyip sahada olanlara soğuk duruyorlar. Belirsizlik basından değil, spor yöneticilerinden kaynaklanıyor. Basının görevini olanı biteni okuyucusuna iletmektir. Bıkkınlık ve belirsizlik Türk futbolunda seyircinin ilgisini daha doğrusu o coşkusunu çok zedelemiştir. Neredeyse sahaya çıkıp bitirin şu işi diye bağaracaklar.
Hangi renkten olurlarsa olsunlar. Hakikaten kardeşim yönetici misiniz, idareci misiniz, hislerinize bağlı olmadan bitirin şu işi artık.