Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sadece Arjantililere / Fransızlara değil, futbola mahalle maçındaki çocukların kaçan topunu geri şutlayacak kadar dokunmuş ve pazar günü televizyonun başına oturmuş her dünyalıya, nefesini sünger toplayıcısı gibi ciğer patlatmacasına tutturan bir finalle sona erdi Dünya Şampiyonası.
Katar, yeni bir oyun empoze etmedi, yeni yıldızlar üretmedi, Fas dışında yeni bir futbol ülkesi eklemedi ama uluslararası futbol senfonisi kulakları sağır edecek bir kreşendo ile final yaptı. Yankıların uzun süreceği kesin.
Messi, artık Pele ve Maradona ile birlikte futbolun Olimpos’undaki ölümsüzlere katılarak kendi mitolojisini kendi yazdı… Kaçan Arjantin, kovalayan Fransa ile iki teknik direktörün maçın kaderini değil ama gidişatını etkileyen hamleleri, doksan dakika, uzatmalar, penaltılar, Mbappe, Arjantin kalecisi Martinez, oyundan çıkarılan Di Maria bile ayrı ayrı roman konusu olabilir usta kalemlere.
Heyhat!.. Bu muazzam finale taç takacak madalya töreni ise sadece Ters Köşe’de eleştirilmeyi hak etti!..
Sahi… Neydi o çimenlerin üzerine iki seksen uzatılmış “sonsuz işareti ile dünya kupası melezi” Katar 2022 ambleminden podyum yapmak fikri?.. Hadi yaptınız diyelim; 88 bin kişilik stadın ışığını kesip sadece podyumu aydınlatarak futbolun iki ana unsuru futbolcular ile tribündekilerin arasını sanki uzaydaki karanlık madde ile doldurmaya çalışmak neydi?
Dev gibi stadın ortasından adeta kendin pişir kendin ye töreni…
Arjantin taraftarları törene en uzak noktada; kale arkasında. Messi’nin çocukları, birkaç Arjantinli’nin akrabaları bile zor güç ulaştılar podyumun kenarına.
Muhtemelen Kuzey Kore’deki törenlerden esinlenerek sıradan insanları elitlerden mümkün olduğu kadar uzak tutmaya çalışan bu soğuk tören için kim almışsa Katarlıların parasını, futbolda en büyük ödülün tribünlerin sevgisi olduğundan bihaber olmalı.
Muhteşem finalin saunası üzerine soğuk duş gibi geldi kupa töreni. Takım halinde değerli ve işe yarar hale gelen futbolcuların, tek tek FIFA Başkanı, Katar Şeyhi, Fransa Başbakanı, Arjantin Federasyon Başkanı ile sarılıp öpüşmesini seyrettik ki, yarısı da suratları doğal olarak bir karış asık Fransız futbolculardı. Bakacağımız başka bir aydınlatılmış ayrıntı yoktu ki…
Sonra Katar Şeyhi’nin Messi’ye giydirdiği “Bişt” başrole çıktı. Katarlıların kol kesimi olmayan tam boy cübbe gibi geleneksel giysisi… Elbette Messi’ye giydirilen, bir ustanın en az yirmi günde bitirebildiği yazlık Bişt en kıymetli cinsten Necef kumaşından olmalı. Lakin milli forma üzerinde sırıttı!
Orası elbise mağazası mı, kupa töreni prova zamanı mı? Şeyh, geleneksel kıyafet ile Messi’ye iltifatta bulunduğunu düşünebilir ama keşke oteldeki odasına yollasaydı.
Çünkü risklidir bu “geleneksel kıyafet giydirme modası”!..
Dünya Kupası ev sahibi İskoçya olsaydı ve Messi’ye “kılt” denilen İskoç eteğini şortun üzerine giydirselerdi ne olurdu? Kullanım şekli icabı giydikten sonra altından şortu çıkartmaya zorlasalardı podyumun ortasında mesela…
Ev sahibi Almanya diyelim… Törende takdim edilen Lederhosen adındaki bahçıvan kıyafetinin kısa şortlu hali, Messi’yi resmen karikatür haline getirebilirdi.
Kupa Çin’de yapılırsa şampiyon futbolculara “konik hasır şapka” mı takacaklar törende?
Evet… Katar 2022 finalinin tadına doyum olmadı. Keşke ödül için yere yatırılan amblem şeklindeki podyumun etrafına bir şerit çekip Arjantin tribünlerinin kapısını açsalardı da vatandaşları takımlarıyla göz teması kursaydı hiç yoksa. Medya, Arjantin taraftarıyla kupalı Messi’yi kolaj yapmak zorunda kalmasaydı.
Fakat, nasıl anlayacaktık 2022 Dünya Kupası’nın Orta Doğu’da yapıldığını o zaman?