Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fenerbahçe göz alıcı bir “takım” da… O takımı yaratan “terzinin” uzmanlığı mı sınırlı, yoksa özen mi göstermiyor?.. Takımın ceketi çok şık… Yakıyor bakanı. Lakin pantolon uymuyor bir türlü!.. Ya bol ya dar ya kısa geliyor.
Önde başka, arkada başka Fenerbahçe.
Oyun güzel, skor net, dönüş muhteşem, taraftar şahane… Neden eksiklerden başladık işe?
Çünkü, her rakip Kasımpaşa gibi futbola şefkatle yaklaşıp, oynayıp oynatmaya çalışmıyor. Her rakibe yediğinden fazlasını atmak da çok zor. Bedava gol yememek daha iyi değil mi?
Şampiyonluktaki rakibinin kazandığı haftada en azından dört puan farkı korumak için galibiyetten başka çaresi olmayan, üstelik Kasımpaşa gibi ayakta çok top tutup pasta kararsızlıklar yaşayan bir rakipten, maçın ilk golünü nasıl yedi Fenerbahçe?..
Bomboş ve başıboş savunması yüzünden. Benzer bir pozisyonu 38. dakikada da gördü kalesinde ama Arao yerinde olunca durdurabildi rakibi.
Savunma tüm takımın işi denir; ispatı Fenerbahçe’nin 24’de yediğidir.
İsteyen Kasımpaşa golünün yarısını da şahane oynayıp dört gol atan Valencia’ya yazabilir! Bütün takım önde rakibe basarken uzaktan saçma bir şut çekti Valencia, yetmezmiş gibi Donk’u nişanladı. Defansın bedenine çarpan top uçtu gitti Kasımpaşa’ya kontratak oldu.
Aslında iyi oldu Fenerbahçe’nin ilk golü yemesi. Maçın başındaki rehavet dağıldı, savunma teklese de hiç olmazsa hücumda toparlandı. Hem de tüm heybetiyle.
Toparlanması için her türlü şeye sahipti Fenerbahçe. Arda yeteneği, İrfan Can tekniği, Valencia ve Batshuayi gücüyle donatılmış, ortadan Zajc, savunmadan Ferdi ile desteklenmiş müthiş bir hücum gücü vardı.
Batshuayi atmaya niyetlendiğinde Jesus’un çıldırıp sahaya haber yollamasıyla Valencia tarafından kullanılan, direkten döndükten sonra kaleci çizgiyi terk etti diye tekrarlanıp gole dönen penaltı, hem senaryosu yazılacak bir öyküydü, hem de Fenerbahçe’nin dönüşüydü.
Artık artarda gelen Fenerbahçe akınları ve rakibi boğan önde baskısı geri dönmüştü. İlk yarı bitmeden Valencia’nın gelen asiste bekletmeden usta işi vuruşuyla ikinci gol geldi ama bu golü pası veren Arda, asisti yapan Ferdi ve müthiş vuran Valencia arasında pay etmek haksızlık olmazdı.
İkinci yarı sahada yine aynı agresif Fenerbahçe ve yine aynı futbolu engellemek değil oynamak niyetindeki savunma bilmez Kasımpaşa vardı ve farkın artması kaçınılmazdı.
Hele “gol tamamlama üstadı” Valencia sahadayken.
Valencia Arda’nın şandeli üst direkten dönünce tamamladı 3-1 yaptı, Batshuayi’nin şutu yan direkten dönünce tamamladı 4-1 yaptı skoru.
Fenerbahçe’nin önde baskısı da döndü, maçın son saniyesine kadar baskısı da Kasımpaşa karşısında… 90+2’deki Batshuayi’nin golü maçı noktaladı ve Valencia performansı karşısında ezilmemesini sağladı.
Evet… Fenerbahçe 5-1 gibi net bir skorla ve uygun adımlarla rakibine hediye ettiği zirve için yoluna devam ediyor. Ancak, Kasımpaşa galibiyeti Fenerbahçe’nin dört dörtlük hale geldiğini göstermiyor. Birincisi son 45’de hiç iş düşmediği için hiç hata yapmayan takımın savunması, Jesus ustanın elinde düzeltilmeyi bekliyor. İkincisi beş golün dördü Valencia’ya aitse, tüm yumurtalar aynı sepette hissi veriyor.
Kimse kusura bakmasın… Kazanırken uyarana dost deniyor.