Galatasaray puan kaybetmiş, haftaya Beşiktaş’ı yenip şampiyonluğa ortak olma şansı var. Gençlerbirliği maçına nasıl çıkar Fenerbahçe?
Fırtına gibi değil mi?
Evet ama bir bardak sudaki fırtına...
Ve o fırtınada kendisi boğuldu Fenerbahçe’nin.
Antrenman maçı ile jübile arası bir kıvamdaydı karşılaşmanın ilk devresi. Şampiyon adayı Fenerbahçe ağır çekim gibiydi.
O kadar ki, ikinci yarıda Gençlerbirliği’ne taktiğini değiştirtip defanstan ofansa döndürdü rakibini.
Üstüne üstlük bir galibiyet stratejisi bile yoktu şampiyon adayının. Çünkü sahip olduğu kanat üstünlüğü yavaşlıktan ve El Kabir tehlikesinden kullanılamıyor, yetenekli ayaklar rehavetten işe yaramıyordu.
Ön liberolarla birlikte etten duvar olmuş Gençlerbirliği defansını göbekten delmeye çalışmak, çaresizliğin son noktasıydı.
Sow zaten formsuzdu ama topla yüzü kaleye dönük buluşamadı ki eleştirelim... Emenike bir türlü geçmiş güzel günlere dönemiyordu ama bu maçta dönmesi zaten imkânsızdı; besleyen yoktu. Diego en kötü futbolunu oynuyordu, hırslı Emre bile kabuğuna çekilmiş kendine bir parsel çizmiş oralarda oyalanıyordu.
İlk yarıda oyun o hale geldi ki, gol olması için çok ciddi bir hata lazımdı.
Gençlerbirliği iki kere hata yaptı, Fenerbahçe yararlanamadı. 14. dakikada Ramazan’ın elinden kaçırdığı topu bile heba etti Fenerbahçeliler.
İşte sıfır motivasyon böyle bir şey!
İnanılmaz ama korner kazandığında gol ihtimali söz konusu bile olmayacak bir Fenerbahçe vardı ortada.
Hatta, kornerin dönüp gol olma ihtimali daha yüksekti... Nitekim 37. dakikadaki korneri yakalayan Ramazan hızla degaj yaptı, Fenerbahçe savunmasını tek başına esir eden El Kabir yakaladı, Diego’nun, Emre’nin gözleri önündeki Petroviç uzaktan çaktı, Volkan ne yapsın!
Fenerbahçe devreyi mağlup kapadı ama kimse şaşırmadı.
İkinci yarı Fenerbahçe’nin kabusu devam ederken Diego’nun yerine Alper’i oyuna aldı İsmail Kartal, Emenike’yi sağa çekti.
Acaba farkı kapatıp öne geçmek için mi, yoksa Gençlerbirliği’nden Landel’in çok tehlikeli çıkışlarını engellemek için miydi?
İnanılır gibi değildi... Mesut “Bakkalsa” İsmail Kartal “hipermarketti” malzeme zenginliği ve kalitesi açısından ama ikinci yarıda ikinci golü arayan Gençlerbirliği idi.
İşte bu arayış ev sahibinin disiplinini bir an olsun unutturunca Caner-Topal işbirliği ile beraberliğe uzanabildi Fenerbahçe. Yani Fenerbahçe atmadı, Gençlerbirliği yedi.
Alper’den sonra 76. dakikada Sow -Webo değişikliği Fenerbahçe’yi biraz olsun hareketlendirdi ama Gençlerbirliği artık anlamıştı Fenerbahçe’yi yenebileceğini. Maçı hak ettiğinin farkındaydı.
Kaçınılmaz sonuç Volkan’ın hatası El Kabir’in fırsatçılığı ile gerçekleşince geriye koskoca bir sorun kaldı...
Adı Fenerbahçe.