Fenerbahçe’nin oyun anlayışı belli. Hem topa sahip, hem de maça egemen olmak öncelikli hedef. Sonrası gol için hep daha çok adamla daha çok pozisyon üreterek yüklenmek... Orta alanda, savunmada, ileri uçta ve kanatlarda gol için sürekli baskı yapmak, şut çekmek, pozisyona girmek...
Ancak bu planın sadece yarısını hayata geçirebildi Fenerbahçe... Çünkü Tolga Ciğerci ve Ozan Tufan’dan oluşan çakma iki kanatla, yeteri kadar kullanılamayan iki savunma bekiyle ve en önemlisi sürekli şişirilseler de zerre güven vermeyen iki stoperle fazlasını yapmak mümkün değildi...
Evet sarı-lacivertli takım Galatasaray derbisi hariç diğer maçlardaki gibi dün de topa sürekli sahipti... Orta saha neredeyse ikinci topların hepsini aldı. Baskıysa baskı yaptı... Ama iş gole, üretkenliğe, bitiriciliğe gelince bütün artılar, bir anda sıfırlandı...
Fenerbahçe karşısında ilk yarı tek atak yapan ve hayalet Jailson’un içinden geçen genç Ufuk’un golüyle skor avantajını yakalayan Antalyaspor yoğun baskıya rağmen güçlü rakibine fazla pozisyon vermedi... Kontraatağa çıkma planları ise Gustavo ve Emre’nin üstün gayretlerine ve top kesiciliklerine takıldı. Fenerbahçe adına ilk yarıda akılda kalan tek pozisyon çizgiye inen Isla’nın ortasını Diego’nun elle kesmesiydi... Hakem Yaşar Kemal Uğurlu, VAR kontrolüne rağmen net bir penaltıyı es geçti...
Ersun Yanal ikinci yarıda daha yaratıcı ayaklara ihtiyacı olduğunu anladı, ilk iş Tolga’yı kenara alarak Zajc’ı sahaya sürdü, Kruse’yi sol kanada kaydırdı... Fenerbahçe yine atak gözükse de net fırsatları kaçıran Antalyaspor’du... Konuk takım iki net pozisyonda kaleci Altay engelini aşamadı... Ersun Yanal düşen tempoyu yukarı çekmek için Emre’nin yerine Deniz’i soktu... Antalyaspor’un göbeğini oluşturan Diego-Bahadır ikilisinin havadan ve yerden kusursuz oyununa bir türlü çare bulamayan, dakikalar ilerledikçe panikleyen ve futbol aklını kaybeden Fenerbahçe son 15 dakika adeta kaderine razı oldu... Son bir ümit Mevlüt Erdinç oyuna girse de Antalyaspor’un yardımlaşmalı, alan daraltan savunma anlayışı Fenerbahçe’ye zirve yarışında sert bir tokat attı.
Bu yenilgi gelişmekte olan Fenerbahçe’nin moraline, özgüvenine mutlaka olumsuz yansıyacaktır... Ancak bir takım gerçeklerin gözler önüne serilmesi için de bir o kadar önemlidir...
Birincisi Ersun Yanal, Jailson’un yaptığı hataları kaza olarak yorumlasa da Brezilyalıyı stoperde oynatma sevdasından bir an önce vazgeçmeli...
İkincisi çok çabuk “ne oldum ben” havasına giren Vedat Muriç’in ayakları acilen yere basmalı...
Üçüncüsü Fenerbahçe teknik heyeti rakamlarla, istatistiklerle göz boyamayı bırakmalı... Rakamlarla saadet olmuyor ne yazık ki...