Perşembe’nin gelişi çarşamba’dan bellidir derler ya, aslında bu sonuç Fenerbahçe’ye objektif yaklaşanlar için fazla sürpriz olmamalı. Evet dün bu sezonki 56. maçına çıkan sarı-lacivertli ekibin harcadığı eforu, ortaya koyduğu emeği, döktüğü alın terini elbette alkışlayalım, üç kulvarda mücadelesini sezon sonuna kadar taşıdığı için takdirlerimizi de sunalım ancak haftalardır ortaya konulan futbolun pek de iç açıcı olmadığını kabul edelim... Başkentte Fenerbahçe yine kazanabilirdi ama durgun Cristian, verimsiz Kuyt, şaşkın Webo, gönülsüz Meireles ve uyurgezer Yobo ile bu kez şapkadan tavşan çıkmadı... Sarı-lacivertli ekip kötü mü oynadı? Hayır... Ancak topu rakibine bırakan, arkaya çok iyi yaslanan, hızlı iki kanat oyuncusu ile Fenerbahçe’nin savunma arkasına rahat sarkan, Vleminickx ile defansı karşı alanda başlatan Gençlerbirliği A’dan Z’ye sahaya kusursuz yayıldı ve Fenerbahçe’nin şampiyonluk umutlarını noktaladı.
Aykut Kocaman’ın Sow’u kenarda oturtması UEFA Kupası’nı lig şampiyonluğuna tercih ettiğinin bir göstergisi gibiydi. Soyunma odasına iki farklı yenik gitmelerine rağmen aynı 11 ile geri dönmesi aklının bu maçta olmadığı izlenimi yarattı. Kısacası hoca kulübede sahadakiler kadar formsuzdu. Bu sezon birkaç maç hariç mevcut kalitesinin altında yönetilen Fenerbahçe umarız Avrupa’da aradığını bulur...