Ediz Sırapınar

Ediz Sırapınar

ediz.sirapinar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sarı kartların havada uçuştuğu, hatta kırmızının bile çıktığı, zaman zaman tansiyonun tavan yaptığı “harika” bir ilk yarı vardı maçta!..
Evet, harika... Lakin oynamak, yaratıcı olmak, sonuca gitmek değil rakibi oynatmamak adına.
O kadar şahane “oynatmadı” ki iki takımın da ilk yarıda pozisyonu yoktu.
Koskoca 45 dakikada iki heyecan anı sayılabilirdi sadece... Biri 2. dakikada Fenerbahçe’nin Muslera’dan dönen bir duran topu, diğeri Valbuena’nın şutu... Çok zorlarsanız Feghouli’nin direği sıyıran frikiği...
Fenerbahçe adına sezonun telafi maçıydı aslında bu derbi... Ama buna rağmen kaybetmemeyi kazanmanın önüne koymuştu besbelli. Neden mi? Çünkü Teknik Direktör Ersun Yanal iş bitirici bir orta alan yerine Eljif Elmas tercihiyle koşan bir orta saha tercih etmişti... İlk hedef Galatasaray’ı oynatmamak olmalıydı. Buna karşılık Başakşehir’in Beşiktaş’a kaybetmesinden sonra altın bir fırsat yakalayan Galatasaray son derece dikkatli, hesaplı ve biraz da gergindi...
Oyun adeta 0-0’a kilitlenmişken, son adam Hasan Ali’nin savunma arkasına atılan bir topta Diagne’yi indirmesi maçın seyrini değiştirdi. 10 kişi kalan Fenerbahçe formsuz kayıtsız futbolcularıyla adı konmamış çöküş döneminde sadece ezeli rekabet ve seyirci motivasyonu ile direniyordu...
Ersun Yanal, ikinci yarıya çıkarken hiçbir değişiklik yapmadı. Sadece Hasan Ali’nin yerine Dirar’ı, Dirar’ın yerine de Moses’ı monte ederek oyuna başladı ancak bu hamleler hangi akla hizmetti kimse anlamadı. Fenerbahçe bu saçma oyun formatı ile sadece 66. dakikaya kadar direnebildi... Sahadaki varlığı ve yokluğu tartışılan, sağ bekte ise bir hayli sırıtan Moses, arka direğe kesilen ortada Onyekuru’nun kafa vuruşunu seyredince Galatasaray tarihi bir fırsatın kapısını ardına kadar aralamıştı ki, Feghouli’nin orta sahada kaptırdığı topu iyi kullanan Fenerbahçe, Eljif Elmas ile kabustan uyandı... Bu pozisyon faul tartışmalarını beraberinde getirse de VAR’dan temiz raporu çıktı!
Ersun Yanal beraberlik golünden sonra yaptığı hamle yanlışlarının farkına vardı, İsmail Köybaşı’nı aldı, Dirar’ı tekrar sol bekten sağa attı. Oyunun son 15 dakikası adeta Fenerbahçe ceza alanının içinde geçti. Sarı-lacivertli futbolcular belki Can Bartu’ya layık bir futbol ortaya koyamadılar ama Kadıköy’ün düşmemesi için var güçleriyle savaştılar... Açıkcası Fatih Terim de N’Diaye - Sinan Gümüş ve Feghouli - Mitroglou değişiklikleri ile can çekişen rakibine adeta suni teneffüs yaptı.
Sonuca bakarsak; Hayallerle gerçekler her zaman örtüşmüyor işte. 20 yıllık hesabı kapatmak, Başakşehir’i zirvede sıkıştırmak için sahaya çıkan sarı-kırmızılı takım 50 dakika 10 kişi oynayan ezeli rakibi önünde hem de öne geçtiği maçta skoru koruyamıyorsa kaderine razı olacak... Galatasaray dün sadece makus talihini yenme fırsatını kaçırmadı, belki de şampiyonluk trenini de kaçırdı...