Salih’in birinci sınıf golüne rağmen maçın 30. dakikası dolarken topla oynama oranları Antalya lehine yüzde 64’e yüzde 36 idi... Yani Fenerbahçe, Plzen rövanşından sonra dün de skor avantajını koruma iç güdüsüyle topu rakibine vermiş, “sen oyna, görelim” demişti...
İşte bu anlayış F.Bahçe’yi sıradan yapıyor. Karşı tarafı gücü ve kapasitesi ne olursa olsun bir adım öne çıkarıyor... Daha üç gün önce Kadıköy’de nasıl 38 yaşındaki Horvath bile elini kolunu sallaya sallaya takımı yönetmeyi başardıysa dün de ilk 45 dakika boyunca Assiati istediği gibi arkadaşlarını besledi, tüm Antalya takımı neredeyse hiçbir dirençle karşılaşmadan Fenerbahçe ceza alanında bitti... Beraberlik golü de bağıra bağıra geldi.
Aykut Kocaman’ın gözden kaçırdığı bir şey var; oyunun sıkıştığı anlarda Kuyt, Caner ve Salih’in Sow’la bağlantısı kopuyor. Herkes topu almak için açılınca kaleden uzaklaşıyor, üretkenlik de zayıflıyor... İşler kötü gitmeye başlıyor. Ve sonuca ulaşabilmek sadece duran toplara kalıyor... Tıpkı rüzgarın terse döndüğü bir anda kornerden gelen Sow golü gibi...
Soyunma odasına önde gitmek Fenerbahçe’nin üzerindeki ölü toprağını atarken, ev sahibinin kimyasını bozdu tabii... İkinci yarı kendi klasiğine dönen ve topu daha çok ayağında tutmayı başaran Fenerbahçe rakibini etkisizleştirdi, oyunu erkenden koparacak fırsatları da kolayca elde etti. Ancak golü bulamayınca son saniyeye kadar ister istemez stres yaşadı. Üç kulvarda da yolundan şaşmayan Fenerbahçe’ye milli ara ilaç gibi gelecektir. Belki bu arada bazı şeyler de düzelir. Örneğin;
* Organize hücum yapmakta sıkıntılar var.
* Emre olmayınca takımın vites düşürüyor.
* Bireysel beceri olmadan gol gelmiyor.
* Volkan’ın formsuzluğu çözüm istiyor. Kaleyi bulan her şut içeri giriyor.
* Son dönemlerde ivme alan takım kim ne derse desin takım Webo’yu arıyor.
Son bir paragraf da Salih için... Adam olacak çocuk doğuştan belli olur derler ya... Salih işte öyle... Her ne kadar hocası, “Omuzlarına bu yaşta yük bindirmek istemiyorum. Fenerbahçe kalibresine geldikten sonra daha çok yer bulacaktır” dese de son iki maçtaki Salih’in kalibresi takım içindeki birçok ağabeyinden daha yüksek...