Uğurcan'ın direnişi!
Skordan bağımsız söylüyorum; bu maç, eşit sayıda oyuncu ile tamamlansa Trabzonspor'un ligin flaş ekibi Beşiktaş karşısında kazanma olasılığı yüksekti. Visca'nın henüz 13. dakikada takımını eksik bırakması şanssız bir pozisyondu. Onun karakterinde bir oyuncu elbette rakibini sakatlama düşüncesinde olamaz, ancak bu kontrolsüz müdahalenin karşılığı kırmızı karttı.
Ev sahibi ekip hemen ardından duran toptan öne geçti. Bardhi'nin serbest vuruşunda Okay rakip savunmanın arasından mükemmel bir kafa vuruşuyla arkadaşlarına direnç kattı. Maç boyunca baskı kuran Beşiktaş, 39. dakikada Fernandes ile eşitliği yakaladı.
11 yıl sonra evine dönen Şenol Güneş'in kısa sürede şapkadan tavşan çıkarması beklenemez ama oyuncu grubu üzerinde pozitif etkisi olduğu dün gece görüldü. Mücadele eden, koşan, karakter koyan bir takım vardı sahada. Müthiş bir takım savunması sergiledi. Hepsinden değerlisi, Uğurcan faktörü idi. Kaptan, harika performansını Beşiktaş karşısında da sürdürdü. "Bir kaleci daha ne yapabilir?" sorusuna, "ancak bu kadar" dedirtti. Hem takımını kurtardı, hem Şenol Güneş'e "hoş geldin" dedi.
Şaka değil; Beşiktaş gibi bir rakip karşısında uzatmalarla birlikte 89 dakika on kişi oynamak ve teslim olmamak tarif edilemez bir direniştir. Her oyuncunun ikişer kişilik mücadele etmesi demektir. Güneş'in göreve gelmesine gösterilen pozitif reaksiyondur.
Trabzonspor açısından biraz trajik olsa da, Güneş'li başlangıcın umut vaat ettiğini söyleyebiliriz. Ligde henüz galibiyete yok ama üç puanlı bir maç, güzel günlerin müjdecisi olabilir.