TFF ve MHK başkanları yanıtlasın!
Futbol Federasyonu yönetimi değişti. Merkez Hakem Kurulu değişti. Yargı kurulları değişti. Genel sekreter değişti.
Ama bazı şeyler değişmiyor. TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, 18 Temmuz’da şapkadan tavşan çıkardı. Seçim atmosferinde yaptığı konuşmalar etkili oldu. Futbolumuzun sinir uçlarına dokunmakla suçlanan hakemler üzerinden kulüplere mesajlar verdi.
Dijital çağdayız. Hafızalar şaşabilir ama olaylar ve yaşananlar kayıtlardan silinmiyor.
Suç yeri Riva!
Anımsatayım; kendisi Trabzonspor Başkanı iken 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası 18 hakem ve yöneticisi hakkında okyanus ötesi terör örgütüne üye olmak suçlamasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunmuştu. Dilekçesinde “suçun işlendiği yer olarak” bugün makam koltuğunda oturduğu TFF Riva yerleşkesini göstermişti!
Suçlamalar bordo-mavili ekibin 3 maçıyla ilgiliydi. Kimler yoktu ki? İsim verip onları yeniden rencide etmeyeceğim. Dava edilenler arasında deve dişi gözlemciler vardı.
O günlerde pek revaçta idi. Sevmediğin, beğenmediğin, hoşlanmadığın, çıkarlarına dokunan, açığa düşmesini istediğin insanları bu rezil örgütle ilişkilendirmek maharetti.
Hepsi aklandı
Soruşturma neticesinde İstanbul Cumhuriyet Savcısı Bahattin Sarı imzasıyla, adı geçen hakem ve MHK yöneticileri hakkında “kamu adına kovuşturmaya yer olmadığı” yönünde görüş bildirildi. Mahkeme heyeti savcılığa uydu.
Haksız yere suçlanan insanlar sadece toplum değil, ülkeyi yönetenler nezdinde de aklandı.
Nereden nereye diyeceksiniz? MHK, ligler başladıktan iki hafta sonra 2025 yılı üst klasman hakem, yardımcı hakem ve gözlemci kadrosunu açıkladı. Bazı isimler bir kalemde silindi. Kurulu eleştirmiştim, yanılmışım.
Hacıosmanoğlu’nun suç duyurusunda bulunduğu hakemlerin çoğu mesleği bırakmıştı. Bir elin parmağını geçmeyecek kadarı halen kadroda idi. Son darbe onlara vuruldu. Hiç bir gerekçe gösterilmeden listeden silindiler.
Nezaketen aranmadılar bile! Ve maalesef Ferhat Gündoğru MHK’si bu operasyona da aracı oldu. Öykünün dramatik bölümünü yazdım. Vicdani tarafına dair soruları, kararı alan ve uygulayanlar yanıtlasın!..
Hiç bir kurum adaletten ve liyakatten uzaklaşarak, kin ve nefret duygularıyla yönetilemez.
1984 yılından bu yana 29 kez, 20 farklı TFF Başkanı gördüm.
Kimler geldi kimler geçti; çoğunun adı dahi anılmıyor şimdi!
Bunun adı rezillik
UEFA’nın Finansal Fair Play kuralları, Futbol Federasyonu tarafından doğru uygulansaydı, başta dört büyükler olmak üzere çok kulüp transfer yapamazdı.
Rakamlarla oynandı, yaptırımlar esnetildi. Talimat son 5 yılda 7 kez değişti. Neden? Kulüplere mavi boncuk, size iktidar sevdası.
Son örneği vereyim. Galatasaray Kulübü, Sergio Oliveira’yı 2022’de 3 milyon euroya transfer etmişti.
Önceki gün sözleşmesini fesih etti. Sıkı durun; ödemeyi garanti ettiği tazminat 5.8 milyon euro. Bizim parayla 220 milyon TL. İki yıl önceki bonservis bedelini ekleyin; 8.8 milyon euro. Git diye yalvardığınız Portekizlinin Türk futboluna maliyeti 335 milyon TL.
Ayıptır, günahtır, adı rezilliktir.
Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor ve diğerleri farklı mı? Değil. Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Belki kendimizi kandırabiliriz ama FIFA’nın sopası başımızın üzerinde sallanıyor.
Kulüplerimiz ve futbolumuz battı, batıyor.
Farkında olmayabilirler ama; aynı gemide olanlar bu fırtınada filikaya bile binemeyecekler!
Ve unutma
“Kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin.” - Che Guevara