12.01.2025 - 08:01 | Son Güncellenme:
Süper Lig’in 19’uncu haftasında Beşiktaş sahasında Bodrum FK’yı konuk etti. Siyah-beyazlılar maçtan 2-1 galip ayrılırken karşılaşmayı Milliyet Gazetesi yazaları değerlendirdi.
Mert olun yeter / Bilal Meşe
Bakın, Beşiktaş forması ağırdır, onu taşımak mangal gibi yürek ister! Tamam kadro derinliği ve alternatif oyuncu sayısı yetersiz, eyvallah! Ancak sahaya çıkanlara şunu hatırlatmakta yarar var; arkadaş bu işi ‘hobi’ olarak yapmıyorsunuz, para alıyorsunuz para! Karşılığını vereceksiniz, en azından mücadele edeceksiniz. Etmiyorsanız o parayı da hak etmiyorsunuz!
'MERT'E DUACI OLUN'
Bakın Bodrumspor, nasıl mücadele ediyor? Pes etmiyorlar... İşte bizim anlatmak istediğimiz bu... Dileriz, rakibin ikinci yarıdaki oyunundan siyah-beyazlı futbolcular dersler çıkarırlar! Yatın, kalkın hepiniz Mert’te duacı olun emi!
Formanın içini dolduranlar var; bir numarada Mert Günok... Abartmıyorum, her maçta, kurtarışlarıyla, Kartal’a hayat veriyor. Bakhtiyor’ı pas geçemeyiz, en azından yürekten oynuyor. Biri daha var, elbette Gedson... Mücadele ediyor, canını - dişine takıyor, yetmez mi? Ne var ki, ona nazar değdi, ilk yarıda sakatlandı, yerini Al Musrati’ye bıraktı.
İlk yarıda tempo düşüktü, taa ki Kartal’ın ilk golüne kadar. Ndour geldiği günden bu yana kedi olalı bir fare tuttu, kafayla golünü attı. İyi de, asisti yapan kim? Elbette Rafa Silva.. Onur, bu yarıda sık sık ileri çıktı, 40’da ceza alanına girdi, kesti, Immobile sessizliğini bozdu, sahneye çıktı, farkı ikiye taşıdı.
'BEN DE ŞAŞIRDIM'
İkinci yarı risk alan konuk takım öyle bir baskı yaptı ki, Kartal’a nefes aldırmadı adeta! Savunmaya kapanmak risktir, rakibin iştahını kabartırsınız! Nasıl kapanmasın? Fiziksel olarak yeterli değiller maalesef! Hakem Mehmet Türkmen, genç ve tecrübesiz... Faullerde hatalar yaptı. Hadi bunu geçtik, Uduokhai’nin Taylan’ın ayağına basması var, ceza alanı içinde, VAR uyardı, gitti, izledi, penaltıyı vermedi. Herkes gibi ben de şaşırdım. Ne de olsa daha çırak!
Topraktepe’nin oyuncu hamleleri, konuk takımın baskısına fren olamadı. Nitekim 85’de Fredy’nin frikik atışında top savunmadan sekti, üst direğe çarptı, korner oldu. 77’de oyuna giren Puşçaş, Fredy’nin asistini golle taçlandırdı, farkı bire indirdi. Bir de kaçırdığı var! Bitime saniyeler kala, Salih Uçan’ın frikikten attığı ve direğe takılan bir şutu var, hepsi bu kadar!
Deli denizin rüzgarı / Attila Gökçe
Deli denizlerin rüzgarı gibi Beşiktaş… Bakıyorsunuz, hiç ses getirmeden, yaprak bile oynatmadan kaya kovuklarında masal anlatır gibi uğulduyor… Sık sık top kaybediyor. Rakibinin baskısı altında daha üç pas yapmadan Bodrum’un dalgalarıyla boğuşmak zorunda kalıyor. Böyle oyunlara “geçiş” deniyor. Topun geri alınması ya da kaptırılmasıyla oyunun akışı bir anda değişiyor.. Maaşallah, Beşiktaş da top kaybetme ve geri kazanma konusunda çok hareketli bir gösteri sunuyor bize. Tribündeki taraftar “desteğini esirgememek adına” şarkılar söylüyor. Ama bir yandan da kaçan toplar ve fırsatlar için cozurdama başlıyor.
'HAYIRLI OLAYA DÖNÜŞÜYOR'
Keyif kaçıran bir olay da Gedson Fernandes’in maalesef sakatlanarak oyundan çıkışı. Ancak bu bir vukuat-ı hayriye’ye (hayırlı olaya) dönüşüyor. Yerine giren Al Musrati, hücuma dönük bir 8 numara karakteri sergiliyor. Beşiktaş ilk gol öncesi maç başından beri beceremediği pas zincirini başarıyla sıralıyor. Saymadım ama en az sekiz adam olmalı. Sonunda top Rafa Silva’ya geliyor. Bir sağ kanat güzelliğiyle Ndour’a şapka gibi, tam da kafasına göre gönderiyor topu Rafa Silva. Eh, Ndour da çakıyor kafayı. Futbolu seven herkesin alkışlayacağı bir asist ve gol bu. Karşılığını alıyorlar tribünden. Sekiz dakika sonra Onur’un sağ kanattan driplingi ikinci golü getiriyor. Yapılan 2 harekete de orta diyemeyiz. Resmen bir asist de bu… Immobile’nin ayağı hiç şaşmıyor.
Tabelaya sırtımızı dönerek oyun için söyleyeceğimiz bir şey var: Beşiktaş kadrosu yeni teknik direktörünü heyecanla bekliyor. Futbolcularda gördüğüm sıkıntı, yerini heyecana terk etmiş... Ligin ilk yarısında rastladığımız yılgınlık ve sıkıntı yerini mücadeleye ve oyun keyfine bırakmış.
Kısacası uğultulu rüzgarın yerini Ege’nin müthiş “provezzası” almış. Son dakikalardaki Puscas golüne rağmen görüşüm budur.