Şenol Güneş, ‘pes’ etti, ayrıldı, yönetim olağanüstü kongre kararı aldı! Şu an için tek görünen gerçek, Burak Yılmaz’ın aralık ayına kadar takımdan sorumlu olacağıdır.
Burak Yılmaz 11’de rotasyona gitmiş, olabilir. Bu oyun tempo oyunudur, öyle durarak, top çevirerek, ne rakip savunmanın kilidini açabilirsiniz, ne de doğru dürüst pozisyon üretebilirsiniz! Topla oynama yüzdesi Kartal’a ait, gelin görün ki, tempoyu yükselteceğine, sürekli el freni çektiler ilk yarıda! Kartal, bu anlamda Gedson’u mumla arıyor! Takımın en büyük gol silahı Aboubakar, rakip savunma arasında sürekli markajda kaldı, 6’da bir pozisyon buldu, onu da gole çevirdi, işini yaptı, oyundan çıktı.
Chamberlain, arkadaşlarına oranla arayış içindeydi, en azından deniyor, şut atıyor, sadece karşılığını alamadı.
Konuk takımın ikinci devre ofansa dönüş yapması, kuşkusuz temponun biraz yükselmesine neden oldu. Bu faktör mücadeleyi izlenir hale getirdi!
Burak Yılmaz, olası puan kaybını önleme adına bir dizi oyuncu hamleleri yaparken, İstanbulspor’un direnişi de beraberinde geldi. Konuk ekip belki beraberlik sayısını da bulabilirdi ama fırsatları değerlendiremedi.
Stadı dolduran taraftarlar, sıkıntılı ikinci yarı geçirdiler dersek abartmış olmayız. Ne var ki, 90’da Cenk Tosun’un ceza alanı içinde düşürülmesiyle kazanılan penaltıyı Ghezzal klas bir vuruşla filelere gönderirken, taraftarlar rahat bir nefes aldı.
Evet, Burak Yılmaz iyi bir başlangıç yaptı, aman nazar değmesin! Kartal, belki yine iyi futbol oynamadı ancak şunu da unutmayalım ki takım müthiş bir baskı altında ve Galatasaray derbisi öncesinde biraz olsun moral depoladı.