Kendi düşen ağlamaz

Vahh Türk hakemliği vahhh! Ne hallere düştük, ülkemizde zaten yabancı futbolcular pıtırak gibiler. VAR derken, bir de başımıza yabancı orta hakem çıktı! Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanacak derbiyi yabancı hakem yönetecek.
Yerli hakemlere seslenmek istiyorum; kokartlı, kokartsız hakemlerimiz beğendiniz mi yaptığınızı? Bindiğiniz dalı kestiniz arkadaş! Doğru düdükler, adaletli maçlar yönetseydiniz Türk hakemliği bu konuma gelmezdi, eserinizle ne kadar övünseniz azdır!

Dünyanın sonu değil

Geldi, çattı derbi... Galatasaray doludizgin hedefine emin adımlarla yürüyor. Fenerbahçe ise ensesinde, peşini bırakmıyor!
Aradaki puan farkı Aslan için avantaj... Efendim dananın kuyruğu derbide kopar mı, bu köprünün altından daha çok sular akar mı, soru işareti! Kora kor bir mücadele olacağı kesin. Kim kazanırsa, kazansın, dünyanın sonu değil! Yeter ki, iki şampiyon adayının maçı ‘centilmenlik’ ve futbol adına güzellikler içinde geçsin, iyi oynayan kazansın.

Solskjaer çok kısa sürede fark yarattı

Hep yazdım, çizdim, söyledim. Evet yerliciyim ama öyle körü körüne de yabancılara karşı değilim. Hele hele ırkçılık lugatımda yazmaz! Türk futboluna katkı sağlayacak, adı kim olursa olsun, yabancılara kapılarımızı sonuna kadar açarız.
Demem o ki, Beşiktaş Teknik Direktörü Ole Gunnar Solskjaer’in gelişi ile birlikte takımda gözle görülür bir kıpırdanma var... Ole çok kısa sürede Kartal’a enerji ve savaşçı ruh aşıladı. Yani sürekli kazanmaya dönük bir takımdan söz ediyoruz. Kötü saha sonuçları yüzünden ‘özgüven’ duygusu yerle bir olan Kartal’da bu faktör giderek pozitif tabloya dönüşüyor.
Diğer bir faktör ise tribünlerin Norveçli hocaya bakış açılarıdır... Görüyoruz ki, taraftarlar Ole’ye müthiş sempati duyuyorlar, arkasında duruyorlar, yani kredi limitini bir tık yukarı çıkardılar.
Kuşkusuz, Ole’nin gençlere yönelik bir teknik adam olduğu herkesçe malum, bu da altyapıyı yakından ilgilendiriyor. Bakın gençler, Ole sizin için büyük bir şanstır, aman ha bu şansı fırsata çevirmek de sizin elinizde, sakın unutmayın!
Benim asıl merakım, yönetimin mayıs ayında yeniden göreve seçilmesi halinde, nasıl bir transfer politikası uygulayacağı. Geçmişte, kenarda köşede kalmış oyunculara verilen astronomik rakamlar, kulübün kasasını da eksiye indirdi! Dediğim gibi, Başkan Serdal Adalı ve yol arkadaşlarının o koltuklara tekrar oturması halinde ki, yeniden aday olacağını biliyorum, transferlerde hata payı sıfırın altındadır! Kaldı ki, ara transferde Başkan Adalı ve ekibi nokta atışı transferler yaptılar, durmak yok, devam...

GÜZEL SÖZLER

“Akıl, doldurulacak bir gemi değil, yakılacak bir ateştir.” -PLUTARKHOS