Bilal Meşe

Bilal Meşe

bmese@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Spor, özellikle futbol bizim yaşam biçimimiz haline gelmiş durumda. Ama bazen yeşil sahalardan uzaklaşmak gerekir, ben de bugün öyle yapacağım... Sizlere, hayatıma dokunan güzel insanlardan ve Milliyet ailesi olarak başarılı sporcuları ön plana çıkartan; geleneksel yılın sporcusu gecemizden söz edeceğim... Güle güle Nezih ağabey; Yaşamımızda bazı fotoğraflar vardır, onları kaybetsek de asla unutmayız. Adları her geçtiğinde onları hep güzel kelime ve cümlelerle anarız, tek satır kötü laf bulamazsınız.
Tıpkı Nezih ağabey (Alkış) gibi... Hani derler ya ‘Adam gibi adam’ diye... Aynen öyleydi Nezih ağabey... Artı, dibine kadar gazeteciydi, müthiş bir haberciydi. Hem Milliyet’te hem de Hürriyet’te spor müdürlüğü yaptı, gelin görün ki, muhabirlik özelliği hep ön plandaydı. İşkoliğin en önde gideniydi. Telefonlar gün boyu kulağından düşmezdi. Sadece üç büyükler değil, Anadolu’nun her takımından haber yağdırırdı sayfalarımıza... Nezih ağabeyi kelimeler anlatmaya yetmez. Onunla yaşamak lazımdı... Ben de o şanslı insanlardan biriyim. 1985 yılında kapısından girdiğim Milliyet’te Nezih ağabeyden çok feyzler aldım, bana çok şeyler kattı. Evet, bizim kulvarın efsane isimlerinden biriydi Nezih ağabey... Onu da sevdiklerimizin arasına uğurladık... Pandemi nedeniyle cenaze törenine katılamadım, üzgünüm... Ne var ki yazılı ve görsel medyadan töreni izleme şansı buldum Gelibolu’da... Böylesi bir ortamda bile Nezih ağabeyin cenazesi çok kalabalıktı.
İşte bu fotoğraf onun ne kadar çok sevildiğinin en büyük göstergesidir. Onun emek verdiği tüm dostları cenazedeydi, inanın gözlerim yaşardı. Vefatından sonra Milliyet Gazetesi, Nezih ağabeye özel bir sayfa ayırdı, çok mutlu oldum. Mesleğimizin duayenlerinden Attila Gökçe ve Şansal Büyüka’nın yanı sıra takım arkadaşım Ercan Güven, Nezih ağabeyi çok güzel anlatmışlar... Başlık, ‘Efsaneler ölmez’... Evet gerçekten Nezih ağabey, bizim kulvarın efsanelerinden birisiydi. Onu asla unutmayacağız, unutturmayacağız... Mekanın cennet, ışıklar yoldaşın olsun Nezih ağabey... Seba’yı yine anacağız; 5 Nisan belki sizlere sıradan bir tarih olarak gelebilir. Ne var ki, Beşiktaş ve o büyük camiası için bu tarih çok önemlidir. Benim için de öyle... Çünkü 5 Nisan, Beşiktaş’ın efsane başkanı rahmetli Süleyman ağabeyin (Seba) doğum günüdür. Onun sağlığında, her 5 Nisan tarihinde, ‘eski dostlar’ masalarını kurar, doğum gününü kutlardık. Süleyman ağabey aramızdan ayrılalı sekiz yıl oldu. Onun masasını paylaşan dostları, doğum gününü fotoğraflar ve de yazılarla kutlamaya devam ediyor. Çünkü pandemi bu dostları şimdilik ayırdı, inşallah yine toplanacağız. Yine Süleyman ağabeyi anacağız. Doğum günün kutlu olsun Süleyman ağabey...

Haberin Devamı

GÜZEL SÖZLER
“İyi insan olunmadan, iyi Beşiktaşlı olunmaz...”
SÜLEYMAN SEBA

Haberin Devamı

Milliyet'in gurur tablosu
68. Gillette Milliyet Yılın Sporcusu Ödülleri töreni geçtiğimiz hafta yapıldı. Muhteşem geceye katılamadım, televizyondan izledim. Gerçekten bir kez daha gurur duydum. Bu gecenin gerçekleşmesinde kuşkusuz birçok kişinin emeği var. Bu anlamlı gecede servisimize lojistik destek veren Milliyet Genel Yayın Yönetmeni Mete Belovacıklı’ya kişisel olarak teşekkür ediyorum. Kuşkusuz bu gecenin düzenlenmesinde yıllardır büyük efor harcayan spor müdürümüz Tayfun Bayındır ve spor servisimizin tüm çalışanlarının yanı sıra, ödül alanları tek tek kutluyorum. Tam 68 yıllık bu geleneği sürdürmek öyle sanıldığı kadar kolay değil... Biz bu bayrağı yıllar önce değerli ağabeylerimizden aldık, gururla, onurla taşımaya devam ediyoruz. İnşallah bizden sonra gelen meslektaşlarımız bu bayrağı yere düşürmeden, sonraki jenerasyonlara teslim ederler. Milliyet’in rahmetli efsane spor müdürü Namık Sevik adına düzenlenen ödülü bu sezon Danimarka temsilcimiz İrfan Kurtulmuş aldı. Neredeyse yarım asırdır tanıdığım, mesleğimizin ilkelerinden ödün vermeyen ve bunlara sıkı sıkı bağlı olan takım arkadaşımız Kurtulmuş’a bu ödülün verilmesi, bana da gurur verdi.

Haberin Devamı

Tarihe kazınan kareler
Bazı fotoğraflar vardır, tarihe geçer, kolay kolay unutulmaz. Örneğin, A Milli Takımımız’ın 2002 Dünya Kupası’nda üçüncülük kürsüsünde yer alması... Mimarlarını anımsayalım; Şenol Güneş, Mehmet Kulaksızoğlu, Ünal Karaman ve Menajer Can Çobanoğlu’nun üçüncülük hatırası... Bir de Galatasaray’ın ülkemize ilk kez kazandırdığı UEFA Kupası ve Fatih Terim..