Geçtiğimiz sezonun çifte kupalı şampiyonu Beşiktaş’ta işler pek yolunda değil! Ancak, ‘görünen köy kılavuz istemez’ misalidir Kartal! Kadro şahane, neredeyse iki takım çıkar... Gelin görün ki bu kadro belki 1-2 maç hariç bir arada oynadı mı? Aslaa...
Hadi cezaları geçtik, ya sakatlıklara ne demeli? Yıllardır Kartal’la iç içeyim, böylesi sakata gelen bir sezonu anımsamıyorum! Bu faktör Kartal’ın en büyük handikapı oldu, kendine bir türlü gelemedi...
Bu birrrr...
Hazır olmayan oyuncuların sayısı da az - buz değil! Örneğin Rosier... Tamam mücadele ediyor, etmesine de geçtiğimiz sezon izlediğimiz Rosier diyebilir miyiz?
Maça asılması, rakipleriyle kora - kor mücadelesi üst seviyede mi?
Örneğin Ghezzal... Kartal’ı geçtiğimiz sezon çifte kupaya taşıyan oyuncuların başında geldiğini biliyoruz. Ya bu sezon? Aynı Ghezzal demek mümkün mü? Hele hele ofansif özelliğinin yerinde yeller esiyor bana göre!
Kartal’ın gizli kahramanı Souza’da da bir düşüş var, yanılıyor muyum?
Keza Atiba... Bu oyunda performans yaşla doğru orantılıdır... Atiba’ya teşekkür edeceksiniz, alacaksınız yanınıza... Hatta yardımcı antrenör bile yapabilirsiniz...
Bu ikiii...
Alex Teixeira, Batshuayi ve Pjanic...
Batshuayi rakip savunmayı yıpratıyor, onlarla boğuşuyor, eyvallah..
Ya gol? İşte bu kulvarda yok!
İnanılmaz goller kaçırıyor, inanılmaz gollere de imza atıyor! Sık sık ofsayta düşmesi de cabası...
Güven Yalçın orası için en iyi alternatif, onda ısrar etmekte yarar var.
Pjanic...
Adamın kumaşı öyle böyle değil... Gelin görün ki, arkadaş orta sahayı geçmiyor, sanırsınız ki, onu tutan var!
Bir de üçünün de Kartal’a tam uyum sağladığını söylemek çok zor!
Bu üçççç...
Gelelim asıl sıkıntının yaşandığı alana... Yani savunmaya... Maalesef bu alanda da sorunlar devam ediyor, bunun da faturası ağır oluyor. Dememiz o ki, savunma da henüz tam oturmuş değil... Buradaki hatalar çok can yakıyor...
Yani, ilk etapta savunma güvenliğini alacaksınız.. Öyle ailecek ileri çıkmak yok, yok da alışkanlık var!
Bu dörttt...
Beşiktaş’ın bugünkü negatif fotoğrafında sistemde ‘ezber’ bozulması da başka bir faktör olarak önümüze çıkıyor... Anımsayın, geçtiğimiz sezon Kartal tek ön libero ile oynuyordu, bu sezon her nedense çifte döndü!
Etti size beşşşş..
Durun bitmedi! Ya hakemler? Kartal’ın bu anlamda da çok canı yandı! Verilmeyen penaltılar, iptal edilen goller!
Öyle bu tabloya bakıp, karalar bağlamanın bir anlamı yok. Köprünün altından daha çok sular akacak.
Sergen Yalçın, bu ekibi toparlar, yeniden şampiyonluk kulvarına sokar, merak etmeyin.
Niye mi?
Aksini düşünenlere geçtiğimiz sezonu hatırlatırım!
Kendi düşen ağlamaz
Fenerbahçe’nin bugünkü tablosu benim için asla sürpriz değildir...
Niye mi? İstikrar yok, istikrarrrr!
Ne teknik direktör konusunda, ne de transferde!
Düşünün Başkan Ali Koç döneminde 62 transfer, 7 teknik direktör!
Maşallah ki, maşallah! Bu da bir rekordur arkadaş!
Özellikle futbolda gerek kadroda, gerekse teknik direktör konusunda ‘istikrar’ yakalayamıyorsanız vayyy halinize!
“Kendi düşen ağlamaz” atasözü tam da Fenerbahçe’ye göre...
İki konuda da dikiş tutturamadı Fenerbahçe! Hadi transferin mazeretleri olabilir... Olmaz ama olsun!
Ya teknik adam?
Her başarısızlıkta fatura teknik direktöre çıkarıldı, bu konuda ‘istikrar’ kelimesi her nedense buzdolabına kaldırıldı!
Süreç o kadar uzun değil... Hani 10-15 yıl olur amenna.. 3.5 yıl arkadaş, 3.5 yıl!
Tepkiler nedeniyle öyle günü kurtarma politikasına sığınırsanız, olacağı da budur!
Belözoğlu gerçeği
Geçtiğimiz sezonun bitimine 10 hafta kala tribünden sahaya inen Emre Belözoğlu başarısız mıydı?
Aslaaa....
Sivasspor’u yenseydi, Fenerbahçe şampiyondu değil mi? İtirazı olan var mı? Olamaz, rakamsal gerçekler ortada..
Belözoğlu bıraktı, yerine Pereira getirildi...
Ne demiş atalarımız; “Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı...”
Fenerbahçe pazarına bırakın nur yağmasını, dolu yağıyor, dolu!
Diyorlar ki, Galatasaray derbisi Pereira’nın son şansı! Yenilgi halinde gidici olduğu iddia ediliyor! Sürpriz olmaz, bu gel-gitlere alıştık! Bakalım torbadan bu kez kim çıkacak?
Bakın o beğenmediğiniz Emre Belözoğlu, Başakşehir’de müthiş başarılara imza atıyor... Sezona kötü başlayan, hatta ‘düşer’ yorumları yapılan Başakşehir’i ipten aldı, eski takımına adeta hayat verdi Belözoğlu...
Psikolojik olarak çökmüş bir takımı ayağa kaldırmak kolay mıdır? Belözoğlu aslında ciddi risk aldı, bu da bir cesaret örneğidir... Hem cesaret hem de özgüvendir...
Onun bugünkü başarısı şansla. tesadüflerle izah edilemez, haksızlık olur... İşi bilmektir, tecrübedir, yetenektir...
Aman nazar değmesin...
Güzel sözler
“İnsanlar eğlenebildikleriyle arkadaş, anlatabildikleriyle dost, ağlayabildikleriyle kardeş olurlar.” ANTON CEHOV