Fenerbahçe’nin Göztepe maçında tribünlerin teknik direktör İsmail Kartal’a olan sevgi selini gördünüz mü? Taraftarların Kartal’a ilk kez böylesine sevgi gösterdiklerine tanıklık ettim. Taraftarlar maçın bitimiyle birlikte hep bir ağızdan “İsmail hoca” diyerek stadı uzun süre inlettiler. Valla yerli bir teknik direktöre Fenerbahçe’de böylesine bir sevgi gösterilmesi açıkçası bana mutluluk ve gurur veriyor.
Bu madalyonun bir yüzü ve olumlu tablo...
Ya diğer yüzü?
Biliyorsunuz yönetim kanadı 5 aydır yabancı hoca peşinde, ancak tribünlerin dili son zamanlarda çok değişti. İsmail Kartal’ın kalmasından yana gibiler ve desteklerini açıkça gösteriyorlar.
Kuşkusuz bu tablonun yönetim kanadını teknik direktör konusunda köşeye sıkıştırdığı da bir gerçek. Yönetimin radarında Joachim Löw ve Jorge Jesus var, görüşmeler sürüyor, olur mu, olmaz mı, bilemiyoruz. Ancak bilinen tek gerçek var ki her iki hoca da ekipleriyle ve transfer bütçeleriyle Fenerbahçe’ye 20-30 milyon euro ekstra yük getirecek.
Bir yanda ekonomi, diğer yandan İsmail Kartal’ın Fenerbahçe’deki başarısı ve tribünde onun adına esen olumlu rüzgarlar.
Kartal’ın ne kadar ücret aldığını bilmiyorum, bu yönü beni fazla ilgilendirmiyor, istediği oyuncu transferi atla deve değil, bir sol bek bir de forvet, hepsi bu kadar.
Artık top yönetimde, bu tabloda hala yabancıda ısrar edecek mi, yoksa tribün baskısıyla birlikte yerli hocaya, yani İsmail Kartal’a mı dönüş yapacak?
Benim düşüncem mi?
Valla, çok uzaklara gitmeye gerek yok, İsmail Kartal’ın başarı grafiği ortada, rakamlar asla yalan söylemeyeceğine göre, en doğru yöntem, hocayla yola devam etmektir.
Kritik kararı Başkan Ali Koç ve yönetim verecek tabii ki, onların işine karışacak halimiz yok, ne var ki gerçekleri de asla göz ardı edemeyiz, edemezler!
Alkışlar “Uğurlu” hocaya
Biz yorumcular için varsa yoksa dört büyükler, hep onların peşinden koşarız, diğer takımlardaki teknik adamların başarılarını “es” geçeriz!Biz yorumcular için varsa yoksa dört büyükler, hep onların peşinden koşarız, diğer takımlardaki teknik adamların başarılarını “es” geçeriz!Doğru mu, tabii ki yanlış, savunulacak yanı yok!Örneğin Konyaspor, örneğin son haftaların müthiş çıkış yapan takımı Kasımpaşa...Konyaspor uzun süre zirve yarışına renk kattı, Trabzonspor yenilgisinden sonra düşüşe geçti, hedeften saptı, yerini Fenerbahçe’ye bıraktı, şimdilik tabii ki! İlhan Palut ligimizin başarılı genç teknik adamlarının temsilcisi konumunda, aman nazar değmesin...18. haftada Hakan Kutlu’dan görevi alan Sami Uğurlu hocamız da Kasımpaşa’da 16 maçta 33 puan topladı, yani 10 galibiyet, 3 beraberlik ve 3 yenilgi... Kasımpaşa’nın o gün ligdeki yerinin 11 puanla son sıra olduğunu da anımsatalım... Sami Uğurlu hocamız Kasımpaşa’ya uğurlu geldi, onu da kutluyoruz, başarılarının devamını diliyoruz.
Böyle tüzük olur mu?
Koskoca Galatasaray Kulübü’nün böyle mahkeme koridorlarına düşmesi insanın içini acıtıyor!
Eski başkanlardan Adnan Polat’ın kulakları çınlasın! Polat’ın, başkanlık dönemindeki ibra olayıyla ilgili, “Bu tüzük değişmedikçe, kulübe bırakın başkan bulmayı bir kenara, yönetici bulamazsınız” ifadeleri bugünü işaret ediyordu.
Başkan Burak Elmas’ı sever veya sevmezsiniz, seçileli şurada kaç ay oldu ki, mali yönden ibra ediyorsunuz, idari yönden etmiyorsunuz! Böyle bir şey olabilir mi? Eee sonuçta ne oldu, konu yine mahkemelere taşındı, seçim şimdilik rafa kalktı, yönetim kanadı karşı davaya hazırlanıyor.
Valla, hukukçu değilim, o toplara da girmek gibi bir niyetim yok, ancak bu tüzük değişmedikçe belli ki, Galatasaray mahkeme kapılarında benzetme yerindeyse ‘nöbet’ tutacak hale geldi! Yazıktır, günahtır, koca Galatasaray kongre ile yatıyor, kongre ile kalkıyor! Takımı ne soran var ne eden, bırakmışlar kendi haline!
Eyy kongre üyeleri, aklınızı başınıza toplayın, oturun ilk etapta şu garip (!) tüzüğü değiştirin, Galatasaray’ı mahkeme kapılarından kurtarın!
“Nöbetçi başkan” sahnede
Sabri Çelik’i hakemlik yıllarından tanırım, ne zaman MHK’de fırtınalar kopsa, istifalar gelse, o imdada yetişir, hızır gibidir!
Valla, hafızam beni yanıltmıyorsa, birçok kez MHK’de yer almıştır, başkanlık da yaptı...
MHK eski başkanı Ferhat Gündoğdu’nun istifasıyla boşalan o koltuğa yine Sabri Çelik oturdu, hazirana kadar da bu görevi sürdürecek.
Çelik zor günlerin adamıdır, bu kez de öyle oldu...
Bu tip geliş-gidişlerin vazgeçilmez ismidir Sabri Çelik hocam...
“Nöbetçi başkan” benzetmesi tam da Sabri hocama göre...
Lütfen alınma e mi hocam?