Trabzonspor, Gümrük’ten güle oynaya geçti!
İlk yarıdaki oyun ikinci yarıda da devam etseydi, İstanbul’un bir ucundan diğer ucundaki Olimpiyat’a koşan binlerce Trabzonsporluyu üzerdi Trabzonspor! Ekran başında olanları da hesaba katarsak yazmaya kelime bulamayız! Öyle o kadar yolu gelen insanı iyi futbol ve golle mutlu etmek gerekirdi.
Yatıp kalkıp dua edelim, ilk yarıda iki takımın oynadığı futbolu, futbolun kitabını yazanlar seyretmedi. İzleyenlerin canı sıkıldı, futbolun kitabını yazanlar mı sıkılmayacaktı! Zira icat ettikleri, adını koydukları oyun bu değildi! Düşünün iki takımın kalecisini pozisyonun içinde görmedik.
Anlayacağınız ilk yarıdaki oyuna futbol demek için bin şahit lazımdı!
Üstelik orası Olimpiyat, Trabzonspor’un defalarca kupa kaldırdığı, Trabzonsporluların uğuruna inandıkları mekan. Turu geçeceklerine de adları gibi inandıkları için maça gelmişler. Doğal olarak böyle bir oyun can sıkar, gol görmemek, doya doya eğlenememek ister istemez üzerdi. Neyse ki bordo-mavililer ikinci yarı kendine geldiler de coştular, coşturdular. Soyunma odasında Abdullah Avcı, oyuncularına ne dediyse artık, bambaşka bir Trabzonspor vardı sahada, mutlu eden, elini, kolunu sallaya sallaya, güle oynaya, sorgusuz, sualsiz Gümrük’ten geçen…
Aklı, fikri ligde kalmak için oynayacakları lig karşılaşmalarında olan Tolunay Kafkas’ın öğrencileri, ikinci yarıdaki Trabzonspor’a direnemedi desek yeridir…
Her şey Meunier’in ayağının dışıyla Onuachu’ya keskin tıraş bıçağı kıvamında yolladığı gollük pasla başladı… Yeri gelmişken; her kim Meunier’in transferi için ‘mutlaka alınmalı’ raporunu verdiyse, bu köşenin yazarı olarak bir kez daha teşekkürler. Belçikalı oyuncu alınmamış olsaydı Trabzonspor, kupaya Gençlerbirliği maçında veda etmişti. Gelinen noktada Trabzonspor, finalde Beşiktaş ile karşılaşacaksa bordo-mavili takımın sağ bekinin katkısı çoktur. Dememiz o Meunier, alınmamış olsaydı, Trabzonsporlu futbolcular dün gece F.Karagümrük’ün başka bir takımla oynadığı maçı evlerinde izleyeceklerdi.
Onuachu’nun golü sonrası başta Uğurcan Çakır olmak üzere bordo-mavili oyuncuların omuzundan tonlarca yük kalktı sanki! Durdur durdurabilirsen Trabzonspor’u, sağdan Vişça, soldan Fountas, merkezden Umut Bozok. Umut Bozok’un, topun gelişine vurduğu vole de enfesti hani.
Trabzonspor’un ikinci yarıdaki oyunu, arka arkaya attıkları gollerle ilk yarıdaki kötü futbolu unutturmuştur. Sonuç böyle olunca da gecenin bir yarısında Olimpiyat’tan evine mutlu dönen Trabzonsporlular, keyifle anlatacakları anılarının arasına böyle bir maçı, unutamayacakları bir geceyi daha eklemiş oldular.