Türkiye, Avrupa demokrasisini kurtardı

AK Parti MKYK ve MYK, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplandı. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, toplantıya ilişkin özetle şunları söyledi:

YÜZDE 40 YARDIM: Bugün bazı yayın organlarında tek elden yazılmış gibi, ‘Kovid salgını AK Parti’yi vurdu, bazı ilçe ve il binalarının kiraları ödenemiyor, çalışanlarına maaş ödenemiyor’ gibilerinden şaşırtıcı haberler gördük. Sayın genel başkanımız teşkilatlarımızın ihtiyaçları konusunda son derece hassastır. Normal zamanlarda yüzde 30 civarında Hazine yardımından pay gönderdiğimiz teşkilatlarımıza, Kovid zamanı yüzde 40 yardım gönderdik. Bu konuda AK Parti’nin bir borcu yoktur. 2021’de Hazine’den 209 milyon TL yardım geldiğinde bu da yine teşkilatlarımızla paylaşılacak.

TSK GÖREVE HAZIR: Sayın Cumhurbaşkanımızın Azerbaycan’a ziyareti tarihi öneme sahip. Üçlü mutabakat uyarınca ateşkesi kontrol etmek üzere Türkiye ve Rusya tarafından ortak merkez oluşturacak. Silahlı kuvvetlerimiz her zaman olduğu gibi verilen emre ve talimatlara hazır olacak şekilde çalışmalarını tamamladı; göreve hazır. Yakında bu ortak merkez faaliyetine başlayacak.

BALIKÇI TAKASI: Zaman zaman yabancı devletlerle yapılan görüşmelerde Macron, Türkiye’ye karşı devletleri kışkırtmaya çalışıyor. Bu, Fransız diplomasisinin kabiliyetlerine, yeteneklerine yakışmayan dar bir siyasettir. Fransa’nın makul zeminde Türkiye ile ilişki kurması gerekiyor. Tek gündemleri Libya’da Türkiye karşıtı blok oluşturmak. Doğu Akdeniz’de aynısını yapıyor. Sonuçta Fransız gemisi bayrak gösterince hiçbir şey olmuyor. Bir balıkçı takasının orada gezmesinden farkı yok.

MAKUL KARŞILANMAMALI: Avrupa Birliği (AB) zirvesi öncesi 20 Ekim’den itibaren Yunanistan 11 navtex 12 notam ilan etti; 24 askeri faaliyet gerçekleştireceğini söyledi. Bizim sivil bir gemimizin orada gaz araştırması yapması ise provokasyon olarak nitelendiriliyor. Bu AB tarafından makul karşılanmamalıdır. Toplantıların hiçbirine Yunanistan katılmıyor. ‘Türkiye, benim taleplerimle ilgili boş kağıda imza atsın’ demeye getiriyor; böyle bir şey yok. Türkiye bağımsız ve vakar sahibi bir devlettir. Yunanistan’a bir kere daha söylüyoruz: Komşuyuz ve bu coğrafyada hep beraber yaşayacağız. Bu coğrafyadan çok uzak kimselerden medet ummak yerine Türkiye ile sağlıklı ilişki geliştirdiğiniz zaman çözülemeyecek bir konu yoktur. İşbirliği ve diyalog bu sorunun çözümünün temelidir.

AKIL TUTULMASI: AB’nin Türkiye’ye yaptırım dili kullanmak tamamen akıl tutulmasıdır. Türkiye olmadan Avrupa’nın güvenliği olmaz. Türkiye sadece bu kadar mülteciyi misafir ederek bile Avrupa demokrasilerini kurtarmıştır. Avrupa demokrasileri siyasi paradigma açısından da Türkiye’ye borçludur. Avrupa siyasi değerlerini kaybediyor. AB kuruldu kurulalı ilk defa bir krizi fırsata çeviremez haldedir. Demokratik değerlere sahip AB, Türkiye’nin içinde yeralmak istediği bir birliktir. Türkiye ile Avrupa arasındaki köprünün yanlış ajandalara mahkum olarak zedelenmemesi lazım. Onun için de AB’nin yapması gereken ilk iş Türkiye’ye karşı bu yaptırım dilini kullanmaktan vazgeçmektir.

REFORM ÇALIŞMALARI: Buradaki temel bakış; bu ülkede ikinci sınıf vatandaş yoktur. Herkes ev sahibidir, kiracı değildir. Kuşkusuz toplumda yeni talepler ortaya çıkıyor ve devletin bunu görmesi vecibe olarak önümüzde bulunmaktadır. Bu çalışmalar gerçekleştirildikten sonra sayın Cumhurbaşkanımıza sunulacak ve talimatları alındıktan sonra Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuna açıklanacak.

ADAYIN ÖNEMİ YOK: Kılıçdaroğlu dün çok iddialı şeyler söyledi. Aday olacaksa bu tutarlılık anlamına gelir ama ithal aday olacaksa, bu da sayın Kılıçdaroğlu’nun iddiasızlığının altını çizilmesi anlamına gelir. Sayın cumhurbaşkanımız açısından karşısında kimin aday olacağının bir önemi yok.