İnsanlar fikirlerini karşı tarafa dile getirdikçe anlaşıldıklarını hissederler. Kendini açtıkça anlaşılmayı beklerler. Ancak bu iletişim biçiminde zaman zaman hatalar olabilir, sıklıkla insanlar birbirini yanlış anlayabilir. Bu durumlarda genellikle insanlar tartışırlar ancak yine uzlaşamazlar çünkü tartışmanın da bir adabı vardır. Yanlış bir biçimde tartışmak problemleri çözmek yerine yeni problemlerin doğmasına neden olacaktır. Bu yüzden doğru bir üslup kullanmanın önemini ve şeklini öğrenmek gerekir. Tartışmasız ilişki olmaz deriz hep, peki ama tartışacaksak nasıl tartışmalıyız?
Sebep var mı düşün...
İlk olarak tartışmak için gerçekten bir sebep olup olmadığına bir bak. İlişki terapisi seanslarımın birçoğunda sebepsiz tartışan çiftler görürüm. Tartışılacak sebebin gerçekten değmesi gerekir ki tartışma olsun. Sakin kalıp halledilebilecek birçok konuda çiftler geçmişin birikimi ve yorgunluğu ile fevri tepkiler verirler. Tartışma başlamadan hemen kendine sebep olup olmadığını hatırlat.
Ne istediğini bil...
Ne istediğimi biliyor muyum? Yine farkına varılmayan bir diğer önemli maddedir. Çiftler aslında birbirinden ne istediğini bilmeden tartışmaya başlarlar. Hatta birçok zaman kendi isteklerinin ne olduğunu bile bilemezler, bilseler bile bunu doğru ifade edemezler. Terapideyken en yoğun tartıştıkları konuyu sorarım. Ardından da o tartışmanızda birbirinizden ne istediğinizi ve ne beklediğinizi biliyor muydunuz diye sorarım. Bu soruya sıklıkla aldığım cevap “hayır” olur. Çiftler tartışırlar, birbirinin kalbini kırarlar ve üstelikte kimse kimsenin ne istediğini ne beklediğini bilmez. Hep derim ki istek yoksa tartışmak anlamsızdır.
Üsluba dikkat et...
Tartışmaya dair sebebin varsa, ne istediğini biliyorsan sıra geldi bunu nasıl isteyeceğine, yani üsluba. Yine gözlemlediğim şeylerden biri, birbirinden kaba şekliyle istemek, can acıtacak sözler söylemek, hakaret etmek, kalp kırmak, öfkeyle kendini savunmak, karşı tarafı suçlamak gibi davranışlar... Bunları yapmaktan kaçın. Buradaki bazı fevri hareketlerin geri dönüşünün olmadığını unutma.
Zamana bırak...
Bazı insanlar tartışırken o anda çözmek ister, o anda bütün problem çözülsün isterler. Ancak bazı problemlerin çözüme ulaşması için zamana ve belirli bir süreye ihtiyaç vardır. Tartışma anında karşındaki kişiyi ne kadar zorlarsan zorla o anda çözülmeyecek bir durumu konuşup onun üstüne gelmek tartışmayı daha kötü hale getirmekten başka bir işe yaramaz. Dolayısıyla bazı konuları sürece bırak.
Molalar ver...
İki taraf sinirliyken ne dediğini bilmez, öfkenin geçmesi için tartışmada bir süre uzaklaşıp kısa molalar vermek etkili yollardandır. Tartışma şekilleri farklı olan kişiler bu noktada daha zorlanırlar. Bir taraf mola vermek isterken o nefes aldırmaz ve sakinliğe daha çok sinirlenmeye başlar. Tepkisizliğin seni kaale almamak anlamına geldiğini düşünme ve mola ile karşındakinin soluklanabilmesine izin ver. Sakinliği koruyarak konuş.
Konuları uzatma...
Bazı insanlar tartışmaları çok uzatırlar. Tartıştılar diye bu günler boyu sürebilir. Günler boyu birbirine soğuk davranabilir, surat yapabilir, trip ayabilir, konuşmayabilir hatta yatak ayıranlar bile var. Tartıştıktan sonra makbul olan o tartışmanın uzamamasıdır. İki taraftan birinin başka bir konu açmasıyla yada uzaktaysan sadece bir “n'apıyorsun” mesajıyla konuyu bitir, başka bir konuya geç. Bazen mevcut problemlerim çözülmediği durumlarda olacak, unutma hiçbir şey için sevdiğini kırmaya değmez.
Yapıcı ol...
Tartışmalarda sürekli yıkıcı tepkiler verme. Bazı insanların zihni sürekli yıkıcı olumsuz negatif çalışır. Ufacık bir tartışmadan ayrılık düşünmeye başlayabilir. Öfkeyle herhangi bir karar alma. Bazen ilk adımı sen at, affet, özür dile, olgunluk göster, gurur yapma.
Suçlamamak...
Sürekli “sen de böyle yaptın, sen beni anlamadın, her şey senin suçun” gibi sorunun tümünü karşı tarafa yükleyici cümleler kurmaktan kaçın. Sadece onu suçlarsan alacağın tepki kendini savunmaktan ileriye geçmez. Bu sebeple suçlamadan konuş.
Geçmişi açma...
O andaki problem hakkında konuş. Geçmişte üstü kapanmış ama aslında hiç kapanmamış konuları açmak hiçbir işe yaramayacağı gibi mevcut probleminde çözülmemesine neden olacaktır. O yüzden sevdiğinle karar al tartışmalarda bir daha geçmişi açma.
Empati yap ve anladığını göster...
Sevdiğin insanı anladığını ona göster. Onun neden olumsuz hissettiğini anlayıp duyguları konusunda onu rahatlatmaya çalış. Unutma tartışmalarda doğru üslup karşı tarafı anladığını söylediğindir ve mutlaka bunu davranışlarında da göster. Emin ol uzun süreli ilişkilerin sırrı doğru problem çözebilme becerisinden geçiyor.
Her şeyi yaptıktan sonra hala ortada sorun olduğunu düşünüyorsan ve problemlerini partnerinle çözemiyorsan o zaman birlikte bir psikolojik destek almayı deneyebilirsin.